Ortada giden seçim!

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden biri yapılacak hafta sonu.

Bölgedeki durum aşağı yukarı belli.

Ülke genelinde ortada giden bir tablo var.

Bir yandan Ak Parti, MHP, HÜDAPAR, BBP, Yeniden Refah ve dışardan destek sunacak olan DSP.

Diğer yandan CHP, İyi Parti, DEVA, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Cumhurbakanlığı adaylığında Kılıçdaroğlu’nu desteğini açıklayan HDP’nin ağırlıklı etkisi.

2018 seçiminde Cumhur itifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52.4, Muharrem İnce yüzde 30.8, Selahattin Demirtaş yüzde 8.3; Meral Akşener yüzde 7,4 ve Temel Karamollaoğlu yüzde 0,9 oy almıştı.

O günkü şartlar baz alındığında mevcut Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan yüzde 50 sınırında, KIlıçdaroğlu 47 sınırında gözüküyor.

O günden bugüne değişen şartlar bu oranları ne kadar değiştirebilir.

Cumhur İttifakında MHP’nin düşen oyları, Yeniden Refah’ın etkisiz eleman gözükmesi bu oranı 3-4 puan geriye çeker öngörüsü hakim.

Millet İttifakı’nda ise HDP’nin yukarıya doğru 3-4 puan artışı iki adayı eşitlemiş gözükse de; Ak Parti’nin devlet aygıtlarını seçim bazlı kullanışının seçmen algısı üzerindeki etkisinin ne olacağı merak konusu.

Velhasıl iktidarın tüm imkanlarına rağmen ortada giden bir seçim yarışı var diyebiliriz.

Ekonomik durum en ciddi etken olarak gözükse de; demokrasideki temel etkenlerin de seçmen tercihlerinde önemli bir etken olduğunu unutmamak lazım.

Türkiye’de teba anlayışının dışına çıkan değişen seçmen profili devletin yaptıklarını artık bir velinimet olarak değil sosyal devlet anlayışının gereği olarak görüyor.

Ekonomideki olumsuzluklar da her ne kadar iktidar aleyhine olsa da demokratik anlayışın uygulamadaki olumsuz yansımaları seçmen üzerinde tercihlerde belirleyici olacaktır.

Bakalım 14 Mayıs da devran kime dönecek; heyecanla bekliyoruz.