12 Eylül darbesinden beş yıl sonra Halkçı Parti Milletvekili Cüneyt Canver, yolsuzlukla suçlanan General Şahinkaya'yı mal varlığını açıklamaya zorladı. Berber çocuğu Şahinkaya beyanda bulundu. Kıyamet kopmadı, Canver tutuklanmadı.

Aynı yıl Şükrü Yavuz, Kenan Evren'i diline doladı; Mustafa Kamil Zorti takma isimle "NETEKİM" isimli bir kitap yayınladı. Kıyamet kopmadı. Yavuz tutuklanmadı.

Demirel'le dalga geçen karikatürist Bedri Koraman'ın tüm sergilerini çoban Sülü açtı, onurlandırdı. Koraman tutuklanmadı, kıyamet kopmadı.

Seçilmiş vekil zindanda. Gazeteciler çizilmiş. Aksıranı, öksüreni derdest etmişler.

Daha bir sürü örnek var.

Düşünüyorum da, eskilere haksızlık etmişiz.

Orhan Veli gibi, "hala güzel günler görebilirim" diyecek ne takat, ne moral, ne de zaman kaldı.

***

Geçen akşam Haber Türk izlerken aklımda kalmış.

Konuşmacılardan biri, “Tayyip bey nasıl bir anayasa istiyor?” diye sordu.

Süheyl Batum, “Anayasaya ihtiyacı yok ki” dedi ve devam etti:

“Dünyanın en yetkin yüz hukukçusuna sorsaydınız, Tayyip bey üçüncü kez seçilemez derdi. AYM, AİHM istinaf kararları keyfi olarak uygulanmıyor. Hükmü kalmayan bir kitapçığı değiştirseniz ne olur?”

Ne kadar doğru.

Buna Türkiye yüzyılı diyor bir kesim.

Ben, bu iktidarın seçimle değişeceğine asla inanmıyorum.

Avrupa’nın riyakarlığına sakın kanmayın! Kınamalar oyunun bir parçası sadece.

Böyle bir göçmen ambarını ve çobanını nerden bulacaklar?

***

Kılıçdaroğlu'nu dinlerken Zazaların sıkça kullandığı tekerlemeye takılıp gülüyorum. Ha vajo, ha vajo... Gerisini yazmayayım.

Ne ses tonu, ne vücut dili, ne yüz ifadesi bir sinerji yaratmıyor. Önemli şeyler de söylüyor aslında, ama olmuyor; Sıfır etki. Bu adamla bu kadar...

Yav arkadaş, Gandi ve Mao yaptıkları yürüyüşün üzerine oturarak dünya markası oldular.

Garibimin 500 kilometrelik maratonu buhar olup uçtu. Bu eylemi başka biri yapsa kendisini çoktan halife ilan etmişti.

Gündemi CHP'den daha hızlı değişen bir parti yoktur.

Seçmeni İmamoğlu-Kılıçdaroğlu presinde ezilen partinin hazin finalini izliyoruz 14 Mayıs’tan beri; hem de belediye seçimlerine beş kala.

***

İyi partinin belediye seçimlerine kendi adaylarıyla girme cesaretini canu gönülden destekliyorum.

Allah razı olsun, Aziz Nesin yüzyıl sonraki ahvalimizi de tarif etmiş:

“İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış”

Bakınız: 1994 seçimleri. Aslan sosyal demokratlar bugünkü düzenin temelini atmışlardı.

Peşinen geçmiş olsun.