... /Diyarbakır 5 No'lu Zindanının Hafıza Müzesin'e dönüştürülmesi girişimleri var. Elbette bu korkunç Cehennemin hafızalardan silinmemesi oldukça önemli. Kürd devrimcilerinin yaşadıkları insanlık dışı işkencelerin bizzat tanıkları tarafından konferans ve benzer etkinliklerle bu cehennemi insanlık adına mahkum etme girişimlerinin bizzat bu mekanda sergilenmesi gerekir.

Lakin biz Kürdlerde Müze gezme, müzelerden etkilenme alışkanlığı yok veya çok zayıf. Hatta birçok insana yaşananlar bilim kurgu gibi gelebilir.

Orada yaşananları anlatmakta oldukça zorlandığımız oluyordu. Bir seferinde yaşananları çevremizi kuşatan dostlara anlatırken birisi, "Yahu hoca ne müthiş bir hayal gücün var? Bu anlattıkların cehennemde bile yaşanmıyor, Allahın aklına gelmeyen işkenceler, bu insanların aklına nasıl gelir? Bunlar Allah'tan daha mı akıllı.." dediğinde hiç bir şey diyememiş ve robot gibi kala kalmıştım.

En önemlisi de nedir biliyor musunuz? Şimdi beni o cezaevine götürsünler içinde gezemem kaybolurum. Çünkü orada bizleri sağa-sola götürürlerken başımız öne eğdirilerek etrafa bakmamız engellenirdi.

"Allahın bile aklına gelmeyen" işkencelerin yaşandığı bu cehennemde feryatlarımızı duymayan Allah, aradan kırküç yıl geçtikten sonra dün gece bir göktaşı füzesi attı ama isabet ettiremedi.

Neyse başınızı ağırtmıyim.. Feryat edip Allahı yardıma çağırdığımız o korkunç işkencelerin birinde kahkaha ile gülen Cellat Esat Oktay Yıldıran bir seferinde bana, "Boşuna bağırma! Allah buraya giremez! " demişti.

Bakalım, Allahın giremediği o cehennemde kulları ne film ve fırıldaklar çevirecek görececeğiz...