İpek böceği üreticisi: Eskiden altın alırdık, şimdi şal bile alamayız
Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı köylerin doğası çok güzeldir. Bu güzel köylerden biri de Kuyê (İslamköy) köyü... Köy, 1993 yılında çatışmalar nedeniyle devlet tarafından boşaltıldı. Kuyê köyüne yaklaşık 10 yıl boyunca giriş-çıkışlar yasaklandı.
10 yılın ardından yeniden köylerine dönen köylüler, yakılmış evlerini yeniledi, yeni ağaçlar dikti ve kadim işlerine, ipek kozası üretimine yeniden başladı.
Yaklaşık 25 yıldır İpek kozası üretimi yapan Raika Selçuk, kendisinden önce annesi ve anneannesinin de bu işi yaptığını belirterek, "Benim 12-13 saatim ipek böceği bakımıyla geçiyor" diyor.
OSMANLI'DAN BU YANA...
Osmanlı döneminde Diyarbakır, ipek kozası üretiminin yapıldığı önemli şehirlerden biriydi. Bu alandaki üretim sonraki dönemde de devam etti. Ancak değişen koşullar nedeniyle üretim düştü ve şehirde bulunan Sümerbank da kapatıldı.
Diyarbakır'da ipek kozası üretimi şimdi sadece Kulp ilçesinde yapılıyor. Türkiye'de ipek kozasının yüzde 60'ı, ipek ihtiyacının ise yüzde 10’u Kulp ilçesinden karşılanıyor. Osmanlı'dan bu yana devam eden üretim, köy boşaltmalar nedeniyle yaklaşık 10 yıllık bir kesintiye uğramış olsa da son yıllarda destek görmeye başladı.
Kuyê köyünde ipek böceği üreticilerinden biri olan 52 yaşındaki Selçuk, yaklaşık 25 yıldır bu işi yapıyor. Yaptığı işlerle ilgili bilgi veren Selçuk, ipek böceklerinin ilk olarak Bursa'dan yumurta halinde geldiğini ve Kulp'un Çınarlı köyündeki fabrikada belli bir ısıda bekletilip uyandırıldığını anlatıyor.
Uyanınca 1 cm boyunda olan ipek böcekleri, köy halkına teslim ediliyor. Köyde bulunan evlerinin altındaki kileri tamamen ipek böceği bakımına ayırdıklarını belirten Selçuk, "Onları belirli sayılarda kutulara koyuyoruz. Kileri kireç ile dezenfekte edip nem oranını ayarlıyoruz. İlk geldikleri mayıs ayında havalar halen soğuk olduğu için yarım saat arayla soba yakıyoruz. Bazen nem oranını ayarlamak için evin duvarlarına sıcak su döküp nemi arttırıyoruz. Çok zahmetli bir iş ipek böceği bakımı" diyor.
'SAATLERCE DUT YAPRAĞI TOPLUYORUZ'
Selçuk, kutulara konulan ipek böceklerinin sadece dut yaprağı ile beslendiğini ve mayıs ayında dut yapraklarının da küçük olduğunu belirtiyor. Selçuk, sabah 5'te uyandıklarını, taze dut yapraklarını toplayıp ipek böceklerine verdiklerini söylüyor. Henüz büyümeyen ipek böceklerinin bakımının çok zor olduğunu belirten Selçuk, şöyle devam ediyor: "Kutuların içindeki ipek böceklerinin dışkılarını düzenli olarak temizliyoruz. Onları başka kutulara yerleştirip yeniden dut yapraklarını parçalayıp o kutuların üzerine serpiştiriyoruz. Kurumamış dut yaprağı yedirmek çok önemli, onun için sabah vakitleri evimizin bahçesinden dut yaprağı topluyoruz, ilerleyen saatlerde eşim ve diğer köylüler tepelerdeki dut yapraklarını topluyor saatlerce."
Selçuk, ipek böceklerinin kozaya yatma sürecinin 45 gün olduğunu söylüyor. İpek böceklerinin toplam 7 uykuya yattıklarını ve son uyku evresinin ise koza evresi olduğunu dile getiriyor.
Dut toplama işinin de zahmetli olduğunu belirten Selçuk, mayıs ve haziran aylarında köy halkının çoğunun dut ağaçlarından düşerek yaralandığını ve köylülerin sigortasının olmadığının da altını çiziyor.
Selçuk, 45 günün sonunda kozaya yatan ipek böceklerinin Çınar'daki fabrikaya teslim edildiğini ve ipeğin kozadan elde edildiğini belirtiyor. Raika Selçuk, ipek böceklerinin günlük bakımının yaklaşık 12-13 saat aldığını belirtiyor.
İpek kozası üretiminden çok az para kazandıklarını vurgulayan Selçuk şöyle devam ediyor: "Eskiden kozadan kazandığım para ile altın alıyor, evimi de geçindiriyordum. Ama şimdi ne kadar alacağız, ne yapacağız bilmiyorum. Biz kozayı teslim ettikten aylar sonra parayı alıyoruz. Bizden kozayı aldıklarında 25 bin diyorlar ama aylar sonra o parayı aldığımızda paranın hiçbir değeri olmuyor. Koca bir köy bu işle geçiniyoruz. Aşağı köyde bile ilaçlama olsa ipek böcekleri ölebilir ve bütün bu emek çöpe gidebilir. Güvencesiz, zahmetli ve emeğimizin karşılığını almadığımız bir iş ama başka bir şansımız yok."
'İPEK BÖCEĞİNDEN KAZANDIĞIMIZ PARA İLE İPEKTEN ÜRETİLEN BİR ŞAL BİLE ALAMAYIZ'
Zahmetli bir iş olan ipek kozası üretim sürecinden sonra elde edilen ipeklerin işlendiğini ve bunların çeşitli alanlarda kullanıldığını belirten Raika Selçuk şunları söylüyor: "İpek çok değerli bir kumaş, elbisede, yastık kılıflarında kullanılıyor. İpekten yapılan dokuma şallar özellikle turistik yerlerde satılıyor. Tabi bizim kazancımızdan çok fazlasını kazanıyor ipek üreticileri. Bizim binlerce kozadan aldığımız para ile ipekten üretilen bir şal satın almamız mümkün değil."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.