Son iki yılda gençlerde kalp krizi oranı yüzde 20 arttı!
Diyarbakır’daki özel bir hastanede görevli Doç. Dr. Serkan Akdağ, son iki yılda dünyada ve Türkiye’de gençler arasında kalp krizi oranında yüzde 20 artış olduğunu söyleyerek uyarılarda bulundu. Dr. Akdağ, "Genç bireylerdeki kalp krizleri maalesef daha ölümcül oluyor” dedi
Diyarbakır’da kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Serkan Akdağ, üzülerek gençler arasında artış yaşanan ve ölümle sonuçlanan bir durumu açıkladı. Doç. Dr. Akdağ, hem kendi merkezlerinde hem Türkiye’de birçok merkezde hatta dünya çapında da özelikle son iki yılda genç bireylerde kalp krizi vakaları ciddi şekilde artmaya başladığını söyledi. Karşılaştıkları tablonun kendilerini sıkan bir tablo olduğunu belirten Dr. Akdağ, “Biz de bununla ilgili çeşitli araştırmalar yaptık. Makaleler okuduk, yurt dışından yayımlanan bazı makaleleri inceldik. Ülkemizle ve diğer ülkeler arasındaki nedenlere baktığımızda ciddi bir fark yok. Son iki yıllık süre içerisinde, Kovid-19 sürecinden sonra genç bireylerde kalp krizi vakalarında yaklaşık yüzde 20 arttığını gördük. Genç birey derken 40 yaş altını kastediyoruz. Bazen aylık aldığımız vakaları incelediğimiz zaman kalp kriziyle gelen vakaların yaklaşık yarısının 40-45 yaş altı olduğunu görüyoruz” dedi.
“Dolaylı olarak Covid-19 ’un etkisini inkar edemeyiz”
Nedenini vurgularken yine yapılan çalışmalar ışığında konuştuğunu kaydeden Dr. Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yüzde 60-65 oranında sigaranın etkili olduğu net bir şekilde saptanmış durumda. Burada arkadaşlarla beraber vakalarda yaptığımız analizlerde yaklaşık yüzde 90’nının sigara içtiğini gördük. Sadece sigaraya bağlamak doğru değil. İkincisi, yaşam tarzı değişikliği. Nedir bu? Yediğimiz, içtiğimiz gıdalar değişmeye başladı. Hareketsiz bir yaşam tarzı, stres faktörü, obezite bunların hepsi çok etkili faktörler. Covid-19’a mı bağlı, bu soru çok soruluyor. İki yılda bu kadar çok kalp krizi olması acaba Covid-19 mu ya da aşılar mı? Buna direkt bağlamak doğru değil. Ama dolaylı olarak Covid-19 un etkisini inkar edemeyiz. Çünkü Cvid-19 sonrası süreçte hepimiz evlere kapandık. Yaşam tarzımız değişti, hareketsiz bir yaşam tarzına maruz kaldık. Hazır gıdaları daha fazla tüketir olduk. Evde olunca bilgisayarlarla, elektronik eşyalarla daha fazla zaman geçirmeye başladık. Stres faktörümüz arttı. Tütün, sigara alkol kullanımı artmaya başladı. Bunlar hepsi birleşince, hepsi ayrı ayrı kalp, damar hastalıkları için risk faktörüdür.”
‘Yüzde 86’lık bir oranında stent takılmak zorunda kalınıyor’
Genç bireylerdeki kalp krizlerinin daha ölümcül olduğuna dikkat çeken Dr. Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yaşlılardaki damar yapısını çınar ağacına benzetiyorum. Dalları çok fazladır. Bir ana damar tıkana bile diğer damarlardan, yan damarlardan beslenip size bir zaman kazandırabiliyor. Ama gençler fidan gibidir. Dolayısıyla ana damar gittiği zaman yan damar sayınız az olduğu için bu maalesef ölümcül seyrediyor. sadece ölümcül olması değil, kalıcı kalp yetmezliği, ölümcül ritimler gelişme riski de daha yüksek oluyor. Yine yapılan bir çalışma da gençlerde görülen krizlerin yüzde 82’si acil serviste tanısı konuluyor. Bu çok kötü bir şey. Kalp hastasısınız ama bilmiyorsunuz. Kriz geçiriyorsunuz ve acilde anjiyo masasında size tanı konuluyor. Yine yüzde 86’lık bir oranında stent takılmak zorunda kalınıyor. Bu da kötü bir şey. Ömür boyu kalp-damar hastası olmuş oluyorsunuz. Nargilenin daha tehlikeli olduğu, krize daha fazla yol açtığı, hatta kanserolojin madde miktarının sigaradan çok daha fazla olduğu saptandı. Dolayısıyla tütün kullanımı dersek çok daha doğru olur. Alkol ve her türlü uyuşturucu maddeden uzak durmamız lazım. Fastfood gıdaları azaltmak, hazır gıdalardan uzak durmak lazım. Trans yağları ciddi bir şekilde hayatımızdan çıkartmamız gerekiyor.” (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.