Önyargı

Önyargıyla davranan insan sonunda kendisi önyargı mağduru olur, bu bir nevi etme bulma dünyası gibi bir şey olur ki ağlayanın pek bulunmaz

Önyargıdan uzak aynı zamanda tasadan da uzak bir yaşam anlamına gelir ki insanları çok iyi tanıyorumdan kolaya kaçma hikâyesi ilk gördüğünde tanı ve pencerelerini kapat, gerisi hiçbir esintisi içeri girmesi her zaman onu yorumlayamam dendiğinde bir beş dakikalık çalışmadan sonra artık kendini yormama

İşte gülün tomurcuğuna önceden şekil, renk ve tomurcuğu hakkında elbise biçmeye benzer ama açılan gülün rengi farklı olabilir kuru ve açılmayan olabilir, küçük veya büyük olabilir

Bir nevi şans oyununa dönderilir yaşam siz çarşıdan bir karpuz alırsınız ve kelek çıkmama kelek çıkma olasılığı kadar oran vardır elinizde

Çok çok iyi bir insan ama fakir ve elbisesi kötü olabilir eğer siz o insanı hırsız grubuna koyar iseniz büyük hata işlemiş olursunuz

Eğer siz sakallıdır dediğinizde ve sonsuz güvenirseniz Leyleğin hikâyesini yaşarsınız “ leylek gelen sakallıya güvenir ve uçmaz ama gelen kişi bastonunu atar ve Leyleğin ayağını kırar,

Leylek uçar gide yaşlıyı kadıya şikâyet eder, kadı da Leyleğin ayağına karşılık sakallının ayağını kırmayı ferma eder, Leylek kadıya hayır onun ayağını kırmayın ama sakalını kesin ki beni kandırdı bir başkasını kandırmasın” der

İşte bütün mesele şekil değişikliğinin hiçbir zaman özü göstermediği ve insanların birbirini tanıması biraz süreç işi biraz gözlem işi, biraz da ilişki işi olduğunu unutmamak lazım

İlk bakışta ben en iyisini bilirim deyip olayı bitirirsen; ya yanılırsan? Geriye atılacak adım gibi dönme fırsatın olmaya bilir.

Hem kendini hem de bir başkasını mağdur edebilir ve başlaması gereken bir ilişki başlamadan bitirilebilir.

Dünyanın sahibi gibi davranıp kendi dünyana hâkim değilsen ve mutlu olabilecek bütün melekeleri kendi yetmezliğinde yaşamasını istersen biraz geride dur

Kendin boğuluyorsun bir beni boğmaya çalışma, daha benim gidilecek yolum var ve bekleyenlerimi hüsrana uğratamam.

Bir tek sen değilsin eleği elinde tutup kendine iş edinme de sabahlara kadar çalışan, var ise böyle bir emek bu giz ve kendini Kaf dağına bırakmalar neden

Emeği olan insan ürettiğinden ötürü zaten farklılığı vardır ve ekstradan bir şeyler söyleme gereği duymazlar zaten emek ortada ve mütevazı olurlar

Yorgun düşmüş ise yüreğin, yorgun kılınmış ise kendine ayıracak bir zamanın olmamışsa şu zaman limitinde; aynayı kırmadan fark et

Kendine bir bakman yeterli olur ama at gözlüğü olmadan çevresel faktörleri gözlemleyerek objektif bakarak kendin kandırmayarak sakin sakin kendini bir dinle

Her şeyi önceden bilmek ne mümkün, oturduğu yerin altındaki petrolü göremeyen kâhin dört yüzyıl sonra bulunan petrole ne rol biçer

Ama bir sefer kurmuşsa bir sistem ve sistemi çok güçlü ise, karşı çıkanların üzerine sefer düzenliyor ise; kimsenin güçlülere söyleyecek sözü olmuyor diye bu kâhinin gerçekten kâhin olduğu anlamına gelmez

Beslenme kaynağın bir değil, yaşam tarzın bir değil ve bir beyin ile yönetilmiyor isen kişiye rol biçmek kendine şablon çizmenin ötesinde başka ne olabilir

Kaldı ki aynı fetüsten olma hatta gövdesi yapışık ama iki kafası olan ikiz bebekler bile birbirinden farklı düşüne bilir ve biri bir diğerinin ne yapabileceğini önceden bilemez

Kişi kendisi bile bu günün dışında davranmam dese; komşusunun ölümüne ne diyecek törene katılmayacak mı; evi su bassa çaresiz akşam olmasını suyun çekilmesini mi bekleyecek.

İnsanın içi ulaşılmayan dağlardaki mağara, yıldızın gökten inip yere konması ve henüz tahlil edilmemiş, kâhin ve seyyahları bekleyen körpe gibi ve her kıvrımda ziyaretçileri şaşırtır.

İşte bu kadar karmaşa ve bu kadar harika olan insanı önceden bilmek tanıma, yargısında bulun defterin kapağını kapatmak haksızlık olur

Herkes her şeyi biliyor ise; peki bu kirlilik neyin nesi, niye kirlilik bu kadar uzun süre yaşam bulabiliyor ve herkes kendinden başlasa temizliğe, mütevaziliğe

Daha temiz görünmez mi yaşam ve dünya?

Birleşse bütün temiz noktalar ve birbirini anlamaya başlansa; akıntıda, yıkan değil, inşa eden, hayali gerçekleştiren emektar; gözlüklerini her gün temizler.

Kendini bir sonraki adıma daha azimli hazırlar

Duyguda kendine minnetsiz yer bulduysan; kendin gibi karşıyı düşün ve öyle davran, bir sen değilsin o dünyada insan olmayı hak eden

Bir insan dünyada milyarlarca insandan biri, dünya galaksideki yüz milyarca yıldızlardan biri, galaksi ise uzay boşluğundaki milyarlarca galaktik yapıdan bir tanesi, bu uzay boşluğu evrendeki milyarlarca boşluktan bir tanesi, artık büyüklüğün konusunda kendine bir değer biç istersen

Yargısını koyduğun benlik, senin var olmana dayanak kişilik, örülmemiş olsaydı insan ilişkileri belki dünya oluşturmayıp süreçte insanlık yaşamdan elenebilirdi

Yalnız dünyada gezmek; birlik olmayınca, berber yaşanmayınca sevdanın ne anlamı var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi