Yûsif Bedirxan

Yûsif Bedirxan

Yusif Bedîrxan yazdı: BİM’den anladığım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Kasım günü Katar dönüşü uçakta artan enflasyonla ilgili zincir marketlerin de sorumlu olduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz. Değişik öneriler var. Bütün mesele yaptırımın çok daha ağır olması. Bu bunlara ürkütücü gelebilir. Bunu halletmek lazım.”

Bir gün sonra 22 Kasım’da partisinin grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Sürekli zam yapan zincir marketlerin FETÖ ile irtibatlarının araştırılması gerektiğini düşünüyorum. Açgözlülere müsamaha gösterilmemelidir. Mutfaklarımıza karabasan gibi çöken kim varsa, iki yakasından tutmak devletin asli vazifesidir” sözleriyle Cumhurbaşkanına destek verdi.

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Kasım’da partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda (ilk açıklamasında daha yumuşak tonda ve stratejik bir konuşmayla), “Biz vatandaşımıza özellikle mağdur olmayacak şekilde ekonomik desteklerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Burada ciddi bir sorun yaşıyoruz. O da medya. Yatıyorlar, kalkıyorlar, market de market. Yaptıkları başka iş yok. Bu haftaki kabine toplantısında da söyledim. Kontrollerimizi daha da sıklaştıracağız. Fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını arayacağız. Birçok birimlerde ekonomide farklılıklar var. Fiyat İstikrar Komitesi ile bunların takibini yapacağız” dedi.

Bu sert söylemlerin ardından birçok kişi, “üç harfli zincir marketler” konusunda bir hareketlenme olacağı (ki sosyal medya üzerinden şeytanlaştırma başladı bile) ve 2021 Ekim ayındaki gibi büyük cezalar kesilebileceği öngörüsünde bulundu.

Hatırlanacağı gibi BİM’e 958 milyon, A101’e 646 milyon, Migros 517 milyon ve Şok’a 384 milyon Karfur 142 milyon TL ceza kesildi. Görüldüğü gibi BİM, A101 ve Şok’a toplamda yaklaşık 2 milyar lira gibi devasa ceza Türkiye tarihinde yanılmıyorsam bir ilkti.

Devamında bunlara alternatif devlet kuruluşu Tarım Kredi Koopertaif Marketleri yaygınlaştırıldı.

Buraya kadarki kısım bir hesaplaşmanın (ya da karşılanmayan arz-talebin) işaretleri ancak daha önce yapılanların aksine bu kez seslerin daha yüksek çıkıyor olması farklı hesaplaşma işaretlerinin olduğu algısını güçlendirdi ve farklı senaryolar sahneye sunuldu.

Zira 2019’daki büyük ceza(landırma)da dahi en azından kamuoyu önünde sessiz kalan BİM adına (Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı olan BİM İcra Kurulu Üyesi) Galip Aykaç, sesini yükselterek hem de tehditvari sert bir dille cevap verdi.

Hem iktidar medyasını hem de isim vermeden MHP lideri Bahçeli’yi hedefine alan Aykaç, “…bizim ülkeyi yönetenlerle bir sorunumuz yok. Bir sorunumuzun olmasına da müsaade etmeyeceğiz. Buradan açık söylüyorum: Biz bu ülkenin temel taşlarıyız, bu temel taşları yerinden oynatmaya da bunların güçleri yetmez. Bize bakarak ya bir tuğla da ben koyayım bu binanın temel taşına demeyen, bir tane dikili ağacı olmayan insanlar sizlere ve bizlere bu yakıştırmayı yapıyorlar. Bre ahlaksızlar, bre densizler sizlere bundan sonra sizin tonunuzda cevap vereceğim bilesiniz.” ifadelerini kullandı.

Görünen o ki yaşananlar enflasyona suçlu arama üzerinden başlatılan tartışmanın ötesinde çok hesaplı stratejik ekonomik-siyasi dengeleri de kapsayan hesaplaşmanın ilk adımları.

İki tarafında ellerindeki kozları iyi bilerek saflarını sıklaştırmaya başladığı dönemin ilk işaretleri.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yûsif Bedirxan Arşivi