Binbay,“İlkesiz senaryoların tarafı olmayacağız”
Yerel seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği Onursal Başkanı Mim Yavuz Binbay, “Önümüzdeki yerel seçimlerinde de bugüne kadar uygulanan halklarımızı ve kültürel varlığımızı görmemezlikten gelen, ilkeler çerçevesinde ittifak çağrılarımızı yanıtsız bırakan senaryoların tarafı olmayacağız” dedi.
Rıdvan KÖSEN
DİYARBAKIR YENİGÜN – Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği yerel seçimlerle ilgili tutumunu değerlendiren bir açıklama yaptı. Onursal Başkanı Mim Yavuz Binbay adına yapılan açıklamada, ülkemiz ve genelde coğrafyamızın küresel güçlerce kurgulanan kaos politikalarına maruz kalması sebebiyle hassas bir dönemden geçtiğine vurgu yapılarak, şu ifadelere yer verildi:
“Seçimleri her zaman Türkiye demokrasisinin önünde duran engelleri aşma ve yeniden inşa etme imkânı olarak değerlendiriyoruz. Bu anlamda tüm toplumsal dinamikleri ve siyasi partileri karşılığı olmayan sloganlar veya emrivakiler değil, sorunlara çözüm programlarını açıklamaları çağırısında bulunuyoruz.
Araplar, her ne kadar partileşme süreçlerini tamamlayamamışlarsa da, son dönemde siyasi kulvarda siyasal taleplerini yansıtabilecek, politikalar üretebilecek en azından varlığını ve buna dayalı taleplerini siyasal etik kurallar çerçevesinde kararlılıkla dile getirebilecek bir örgütlülük ve kararlılık sürecine ulaşmıştır. Bu sebeple artık siyasi partilerden karşılığı olmayan boş sologanvari sözler yerine, taleplerinin programlarına yansıdığı ve ilkeli ittifak yaklaşımları beklemektedir. Artık ehveni şer olarak gördüğü siyasi hareketlerin Pasif bir destekçisi olmayacaktır.
Siyasetçiler, derinleşen siyasal krize çözümler üretemedi
Ne yazık ki siyasetçiler, son dönemde gündeme oturan ve gittikçe derinleşen siyasal krize çözümler üretememiş, aksine izlenen çatışmacı yaklaşımlar sonucunda kriz derinleşerek toplumsal yapıyı her geçen gün derinden etkilerken, sorunu çözme adına yapılan girişimler krizi derinleştirmekten öteye gitmemektedir. Gözlemlerimize göre, Politikacılar ve kurumlar dar grupçu yaklaşımlarla, kendim ve grubum adına bu bataktan neler koparabilirim kurnazlığından öteye gitmeyen dar grupçu bir politika izlemekteler. Dolayısıyla siyasal kriz derinleşerek önümüze daha derin ve karmaşık sorunlar yumağı sermektedir. Hali hazırda bu yöntemlerle bu krizden çıkış yolu gözükmemektedir.
Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak derinleşen siyasi krizden çıkabilmek için, tüm siyasi parti ve gruplara sorunları çözmeyen sadece öteleyen, tribünlere oynayan dar grupçu çıkarcı anlayışları bir kenara bırakıp, kalıcı toplumsal çıkarları esas alan, toplumsal mozaikteki hiçbir kesimi dışlamadan ilkeli ittifaklar temelinde çözüm projeleri üretmeleri ve uygulamaları çağrısında bulunuyoruz.
Araplar yok sayılmaktadır
Türkiye’nin, Türkler ve Kürtlerden sonra üçüncü azınlığı olmasına (Türkiye nüfusunun %12’sine), Türkiye Cumhuriyetinin dört kurucu unsurundan biri (Türk, Kürt, Arap ve Çerkez) olmasına rağmen halen ret ve inkâr edilerek yok sayılmaktadır. Talepleri Türkiye’deki hiçbir siyasi partinin programında yer alamamaktadır. Siyasi gruplar ve liderleri, politikacılar konuşmalarında, demokrat gözükebilmek amacıyla birçok azınlığın isimlerini zikrederken sehven de olsa Arap halkının ismini kullanmamaya gayret göstermektedirler.
Arap ve Arami Birliği olarak, önümüzdeki yerel seçimlerinde de bugüne kadar uygulanan halklarımızı ve kültürel varlığımızı görmemezlikten gelen, ilkeler çerçevesinde ittifak çağrılarımızı yanıtsız bırakan senaryoların tarafı olmayacağız. Ne yazık ki hali hazırda tüm siyasi partilerin tavırlarında eski senaryoların tekrarını gözlemliyoruz. Unutulmamalı ki bizler bin yıllardır bu coğrafyadayız ve bin yıllar boyunca da kültürümüzün temelini teşkil eden Barış ve Kardeşlik anlayışıyla var olmağa devam edeceğiz. Tüm siyasi aktörlere, bizler bu coğrafyanın demografik, kültürel, siyasal bir aktörü olduğumuzu ve her geçen gün ülkemizin sorunlarına somut çözümler üreterek daha etkili bir aktörü olmaya devam edeceğimizi hatırlatmak istiyoruz.
Aşağılamalara ve saldırılara son verilmeli
Özelde Seçim propagandaları süresince genelde de politik yaklaşımlarda bazı siyasi parti ve gurupların sanki herkesin onların siyasi tercihlerini destekleme zorunluluğu olduğu algısıyla onlara oy vermeyen etnisiteleri şovenizme ve uluslararası ilkelerde ayırımcılığa ve düşmanca yaklaşımlara varacak çeşitli suçlamalara varan söylemler gözlenmektedir. Unutulmaması gereklidir ki, sadece totaliter rejimlerde ve ideolojilerde tek parti anlayışı vardır. Demokratik rejim ve ideolojilerde ise halkların çeşitli katmanları çeşitli siyasi partileri ve eğilimleri desteklemeleri demokratik bir haktır. Bu demokratik hak, düşünce ve ifade özgürlüğünün tartışılmaz ilkelerindendir. Bu uluslararası ilke doğrultusundan hareketle uzun süredir halkımıza (Arap-Arami) yapılan suçlamalara, aşağılamalara ve saldırılara son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.
Ben güçlüyüm, zaten kendime göre oluşumlarda oluşturmuşum her kesimi temsil ediyorum her kesim gelip bana tabi olsun anlayışı, tekçi ve dayatmacı bir yaklaşımın ifadesidir. Böylesi bir yaklaşım tarzı bizce diyalogun ve ilkeli ittifakların yolunu kapatmak anlamını taşımaktadır. Çünkü her halk kendi özgün yapılanmasıyla temsil edilir. Bu tür anlayış sahiplerine şunu hatırlatmakta fayda var. Bu gücü elde etmenizde tüm toplumsal dinamiklerin katkıları vardır. Bu coğrafyada siyasal güç haline gelebilmiş tüm yapılanmalarda istisnasız Türkün, Kürdün, Arap’ın, Çerkez’in, Ermeni’nin, … 26 etnisitenin şu veya bu şekilde katkısı vardır! Olacaktır, olmalıdır. Ortaklığın temellerini kuracak diyalog ve ittifaklar bu yaklaşımlarla sürdürülmelidir. Ancak o zaman bizim dışımızdakilerin var olduğunu ve bizim sahip olmayı istediğimiz haklarımız kadar bizim dışımızdakilerin de haklarıyla var olmaları gerektiği algısını oluşturarak ittifakların temellerini oluşturabiliriz.
Daha önceki açıklamalarımızda ilkeli bir ittifak ve adil bir temsiliyet koşulları oluşmadıkça hiçbir siyasi parti veya gurubun yedeği olmayacağımızı açıklamıştık. Ne yazık ki bu koşullar oluşmadığı için hiçbir parti ile ittifak sağlanmamıştır. Birliğimiz, “Arap-Arami halklarına bu seçimlerde onların etnik-kültürel haklarını tanımayan ve esas almayan politikalara destek vermemelerini, hangi politik parti ve grupta yer alıyorlarsa somut bir şekilde etnik-kültürel haklarını dile getirerek mensup oldukları politik yapıya yansıtmaları çağrısında bulunuyoruz.” Bölgelerinde bu vasıflara sahip adaylara hangi partiden olursa olsun destek vermeleri çağrısı yapıyoruz.
Bu bağlamda tüm siyasi aktörlerden münipilatif karşılığı olmayan söylemlerle değil, ilkeli somut ittifaklar içeren pratik yaklaşımlar bekliyoruz. Bunun ilk adımı olarak tüm siyasi aktörlerden halkımızla ilgili programlarını açıklamaları çağrısında bulunuyoruz.
Beyt-Nahreyn Arap-Aramiler Birliği olarak bundan sonra seçimlerde ve siyasal platformlarda göstermelik yedek güç olmayacağımızı deklere etmiş ve kalıcı demokratik çözümlerin temelini atacak eşit temsile dayalı ilkeli ittifaklara açık olduğumuzu belirtmiştik. Beyt-Nahreyn Arap-Aramiler Birliği olarak kısır dar grupçu politikalara taraf olmayacağımızı, sorunlara kalıcı çözümler üretecek, bir yüzyılı daha vesayetler altında bırakmayacak ilkeli ittifaklara her zaman açık olduğumuzu yenilemek istiyoruz.
Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak, coğrafyamızda kalıcı çözümler ancak bu coğrafyanın halkları olan; Türk, Kürt, Arap-Arami halk toplulukları, Ermeni, Türkmenlerin vd.. Müslüman Sünni-Alevi-Maliki-Hambeli, Hristiyan, Yahudi, Êzidilerin ve diğerlerinin eşit temsiliyetini esas alan ilkeli ittifaklarıyla ve somut siyasal programlarla mümkün olduğunu yeniliyoruz.
Arap-Arami halklarına, demokratik kültürel ve siyasal haklarımızı, adını koyarak programlarına almayan ve somut olarak temsiliyete yansıtmayan, Suriyeli soydaşlarımız üzerinden halklarımıza karşı ırkçı/şoven söylemlerde bulunan ve Arap – Arami halklarına karşı ırkçı/şoven düşüncelere sahip olan partilere oy vermemeleri çağrısında bulunuyoruz.
Kimseye diyet borcumuz yok ve kimsenin sürüsü olmamalıyız.
Arab-Arami Birliği olarak kimseden bir lütuf beklentisi içinde değiliz. Halkımızın tüm halklar gibi ismi konmuş Hakkaniyet ve ilkesel bir temsiliyetinin olması gerektiğine inanıyoruz.
Etnik ve kültürel varlığımızı kerhen söylenen, karşılığı olmayan söylemlere değil, etnik ve kültürel Varlığımızın kabulünü temsile yansıtan program ve politikalara destek vereceğiz.
Beyt-nahreyn Arap-Arami Birliği olarak istikrarın sağlanmasından yana tavır alacağız. Çünkü, istikrarini kaybeden ülkelerin hali ortada istikrarsızlık zayıf ve hassas dönemlerdir. Sorunların tartışılması ve çözüm üretilmesi bir yana çözümsüzlüğü ve sorunları derinleştirir. Bizler somut çözümlerden yana olacağız, halklarımıza çözümü hedefleyen istikrarlı politikalara destek vermeleri çağrısında buluyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.