Kimi yeni yola çıkan bir duygu selinde, kimi kendini yurtlandırdığı gözlerindeki semada, kimi elinin altındaki bütün kelimelerin roman oluş hikayesinde senin tablonu anlatır doğacak hücrelerin hazırlık aşamasındaki heyecana.

Bu güne hazırlık yapıla dursun ama senin akışına tanıklık eden duyguların bağlılık ve aşk hikayesine seni eriştiremediği yolların yarım kalan kısmını kendisi koşar adım seslerin birikimi hala sinemde saklı bilesin.

Olan yine yüreğime olur, gelen hep yüreğime gelir seni senden alan harlık, horluk ve vahşet allara boyanan yüreğin benim gökyüzüm olursa neylerim mavilikleri olmayan bir dünyayı.

Hani bir istek kabul edilseydi ve ben senin rengarenk yıldızlarla bezenmiş fotonda kendime bir yıldızda yurt edinseydim sen benim misafirliğime gelir miydin, gelirken kimseleri ve hangi organımı getirirdin bileme ama gözlerin ve yüreğin olsun, beynin de bizi yönetmek için rehberliğin en hassas şekliyle hazır bulunsun.

Gençlikte saklı enerjinin kesilen kesiminde bıraktığın harekette kendince şafağa laf bırakmadan söktürür aydınlığın alasını.

Sen yüreğimi ezme, yüreğimi ezen eziyor zaten bir de sen eklenme tabloların asılı olan kısmına, her görüşte kendimi hizmete sunarım lakin hizmetin canına okunduğu bir ortamda sana ne söyleyeceğimi bir bilebilsen.

Bir bilebilsen seni senden, kendimden ve doğabilecek düşüncelerin toplamından daha fazla anladığımı, anladığım kadarıyla da sevdamı nasıl katma çabamda gece gündüzü tanımadığımı bir gün ikrar edeceğim bilesin.

Bu gün al renge boyalı göğsün benim yarınların akıntısına hakim olacağı muhakkak ve inana bana bu renkten haz etmem.

Belki ana renk dursun derim ama inan canlı vücutta asala haz etmem ve ona bulaşmaktan imtina ederim, senin gözlerinin rengi dururken, yüreğimi oynatan, hoplatan canlandıran bir kehanet gibi ayaklansın isterim.

İsteme ve isteğe bağlı yaşam bulmasın gözlerin bana her gün serüvenler ve kat edeceğim yollar getirsin ki benim kendimi yenileme şansım olsun.

Sanki bir son görüntü gibi dursa da sen kendini yeniden donatıp rüyalarıma, düşlerime ve serap’ıma gel aksi tek renge boyalı dünya çekilmez olur bilesin.

Bu hikayem ve bakış tarzım beni her gün değişime sürüklerken seninde biraz olsun yaklaşma çaban olsun, yeter artık yüreğim ezilmesin olur mu? (SON)