Dr. Vahap Kaya
Vahap Kaya Yazdı: Yüzleşme
Dürüstlük insanların yaşam içerisinden kendileriyle yaşanılan ilişkilerden hareketle; aldanma, aldatılma veya sağlam davranma hareketlerinin değerlendirilmesi sonucu çıkardıkları bir kavram.
Özü itibarıyla istikrara dayalı stabil veya standart davranışların trend olarak yukarı ve insani ilişkilere odaklanmış hali
Kişi menfaati gözetilmeksizin genel ve tün toplumları hatta insanlığı bağlayan ortak değerleri anlatan insanlık erdem değer yargısıdır
Ne renge göre değişkenlik gösterir, ne kabileye göre nede bir halka göre değişkenlik gösteren bir yaklaşım biçimidir
Birine dürüsttür dediğinizde bir güven ölçüsü anlatılır veya birine dürüst değildir dendiğinde güvenilmez bir tablodan söz edilir
Sözü özü bir dendiğinde insanların söylediği ortak bir kelime ise dürüsttür, aldatmaz, ihanet etmez ve kendi çıkarı uğruna seni yarı yolda bırakmaz derler
Bir insan kendisine yapılamasını istemediği bir şeyin karşıya yapması kendisini ikircilikli konuma düşürür ve olmaması gereken bir tablo var ise kandırma vardır.
Bu konuda en iyi anlama yolu empati kurarak can yanmanın ne demek olduğunu, ümidini bağlayıp boşa çıkmanın ne anlama geldiğini anlamanın yolu için biraz emek sarf etmek lazım
İnsan der kandırmayın ve kendisi kandırıyor ise burada ikircilik veya ikiyüzlülük vardır ki bu ikiyüzlülük her an başka çok yüzlülüğe dönüşebilir.
Sözde kendisi saf ve temiz, bir de kendisi ikiyüzlülükten şikâyet eder; bu süreç bile ikiyüzlülüğün belirtisi veya alametidir.
Hani bir laf vardır ya derle ki “x in dediğini yapın ama yaptığını yapmayın” hiç böyle bir mazeret olur mu eğer kişi bir yol öneriyor ise önce kendisinin kendi önerisine sahip çıkması beklenir
Dürüst olun ki duruş ibreniz sağlam dursun ve en ufak bir yelde savrulup giden balonlara dönüşmeyin, bu da sizi ilişkilerde yediemin yapar.
Malımı teslim ederim gözüm arkada kalmadan, kendisinin her sözüne güvenirim ki kararları aleyhime bile olsa
Onunla ölüme bile giderim çünkü arkadaşını yarı yolda bırakmaz ve insanın arkasından kaçıp kişiyi yalnız bırakmaz
Siz karşıdan beklediğiniz davranışları önce siz sergileyin ki yalan kalmasın, her kes ilk fırsatta kandırmaya kalkışmasın
İnsanın psikolojisi o kadar değişmiş ki ilk diyaloglarda mutlaka iyi vizyonunu anlatır, bilgi istense veya istenmezse dahi
Oysa en fazla yalancılar, dürüst olmayanlar; erdem kelimelerinin mucidi gibi davranırlar ama gerçekte bu tarz kelimelerin içini boşaltırlar.
Bir şeyi ortadan kaldıramıyorsan; taraftar görün, sahiplen ve dümeni ele geçirdiğin anda da yanlış yola sap, bu tarz tespitler klasik taraftar yaklaşımların tümünde bulunabilir
Önce siz doğrunun peşinden gidin, önce siz ne pahasına olur ise olsun yalanı boşa çıkarın ve doğrunun yanında yer alın
Geçiş dönemlerinde veya olağan üstü dönemlerde doğruluğun bedeli ağırda olabilir ve faturası sıkıntı çıkarsa dahi siz doğrunun uzun vadede kazandıracağına inanacaksınız ki savunabilesiniz
Güçlüden yana, çıkardan yana nemalanmadan yana doğrunun yönünü çevirir iseniz o zaman siz doğru terimini yanlışın yanına çekmiş olursunuz ki siz ve doğru terimi şeklen bir yerde bulunmuş olursunuz.
Bir yalan başka bir yalanı çağırır, bir yanlış başka bir yanlışı çağırır ve tam tersi bir doğruluk başka bir doğruluğun yaşanması için zemin hazırlar, bir dürüstlük başka bir dürüstlüğü devreye sokar.
Bu birleşmeler bir süre sonra yeryüzü rengi olur ister doğru olsun ister yanlış olsun ikisi de bulduğu taraftarlar sayesinde toplumu yönetir ve yaşamlarını savunucular sayesinde ikame ederler.
Bir elinde yalanın envayisi, bir elinde dürüstlük terimi; canı sıkıldı mı bu liman yok rahat etmedim, hadi diğer taban tabana zıt olan diğer limana seyahat, ne olmuş yolculuk yolculuktur dedin mi işler karışır.
Rahatsız olacağın bir sürü görüntü ortaya çıkar, başkaları da senin alanına hareket etmeye başlar ki rahatsızlığın aynısını sen başka alanlara geçtiğinde ne kadar rahatsızlık verdiğini anlayabilirsin.
Güven ortadan kalkar, doğrunun ibresi rota şaşırır ve ilişkilerde güven bunalımı yaşanır, herkesten her an her davranış beklenir, kah melek olabilir, kah ihanet yapabilir.
Bukalemunun iki yüz vardır ama bu tip ilişkilerin yüz sayısı belli değildir, kişiye göre değişir, zamana göre değişir, zemine göre değişir renge göre değişir ve değişir de değişir; sizce kaç yüz etti?
Siz dürüst davranmadınız mı acaba çocuğunuza ne dersiniz? Ben özelim Allahuteala bana özel statüler mi tanımış diyorsunuz, insanlardan sizi nasıl anlamasını beklersiniz.
Çünkü insanlık bu tarz kriterleri bin yıllar harcayarak ortak değer olarak algılamış ve kişi veya zümreleri ayırmamış
Siz ilk etapta çocuğunuzu veya sizi dinleyenleri kandırsanız bile sizin yalanınızın mumu yatsıya kadar bile yanmayabilir.
Siz dürüst davrandığınız zaman ve şaban yerine konulduğunuzda; hemen bulunduğunuz gemiyi terk edip kötü psikolojiye mi kapılıyorsunuz?
O zaman biraz tarihi bilgiye ihtiyaç var, biraz bilimsel yaklaşımın her ne pahasına olur ise olsun dorunun yanında yer aldığına bakın, aydınların, alimlerin ne pahasına olur ise olsun fetvalarını doğrudan yana yorumladığını görürsünüz.
Uzun vadede kazanan yalan olmamıştır, tabiki kazanan doğru olmuş ve insanlık o doğruların peşinden gitmiştir, ortak değer yapmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.