Geçti sanıp gevşemeyin

Avrupa’daki vaka sayılarının artışı, Türkiye’deki belirsizlik ve yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen ekonomik kaygılardan kaynaklı normalleşme çabaları insan sağlığı ve geleceğe dair endişeleri de körüklüyor.

Devlet kaygıları ne kadar haklı gerekçelere dayandırılsa bile bilim insanları da insan ve gerçek kaygılı açıklamalarından geri durmuyor.

Bunlardan biri de 80’den fazla bilim insanı tarafından kaleme alınan bir mektup.

Haftalık tıp dergisi The Lancet’te yer alan mektupta bakın ne diyor bilim insanları:

SARS-Cov-2’yi atlatanların uzun süreli koruyucu bir bağışıklık geliştirdiğine dair hiçbir kanıt bulunmadı. İnsandan insana bulaş sağlamanın hiçbir yararı olmadığı, hatta risk grubundaki kişileri tehlikeye atıyor.

Mektubun imzacılarından Dr. Nisreen Alwan, ”Kanıtlar çok açık: Covid-19’un toplumda yayılmasını kontrol etmek, etkili bir aşı gelene kadar, toplumlarımızı ve ekonomileri önümüzdeki aylarda güvenli bir şekilde korumanın en iyi yoludur. Etkili bir yöntemi zayıflatan dikkat dağıtıcı unsurları göze alamayız.” Diyor.

Tüm dünyada vakaların yeniden artış gösterdiği belirtilen mektupta, ‘bulaşı baskılayan ve kontrol eden etkili önlemlerin geniş çapta uygulanması ve bunların, toplumun geri dönüşlerini teşvik eden ve pandeminin neden olduğu eşitsizlikleri gözeten mali ve sosyal programlarla desteklenmesi gerektiği’nin altı çizildi.

…

İngiltere'de yapılan bir araştırmada ise, Covid-19'u atlatmış görünmesine rağmen aylarca tam olarak iyileşmeyen kişilerde dört farklı sendrom görüldüğünü ortaya koyuyor. Dünya çapında binlerce kişinin korona virüsü tedavisinden aylar sonra bu sorunları yaşadığı belirtildi.

İngiltere Ulusal Sağlık Araştırmaları Enstitüsü'nün raporuna göre, 'uzun süreli Covid'de şu sendromlar görülüyor: Post-viral yorgunluk; kalıcı organ yetmezliği; yoğun bakımın yan etkileri; vücudun farklı yerlerinde tekrar eden semptomlar.

Araştırmaya göre, Covid'i yoğun bakımda tedavi görecek kadar ağır geçiren kişiler için hastaneden çıkmak iyileşmiş olmak anlamına gelmiyor; aksine uzun bir iyileşme sürecinin başlangıcına işaret ediyor. Yoğun bakında uzun süre kalmış kişilerin büyük çoğunluğunun yardım almadan oturmakta veya kollarını kaldırmakta zorlandığı, bazılarının konuşmak ve yutkınmakta bile güçlük çektiği belirtiliyor.

Araştırmaya göre, yoğun bakım hastaları aynı zamanda depresyon veya travma sonra stres bozukluğu da yaşayabiliyor.

...

Bunların hiç biri içi boş laflar değil. Tümü bilimsel verilere ve gözlemlere dayanıyor.

O yüzden siz siz olun “Maske, Mesafe ve hijyen” kurallarına devam edin.

Bu çok basit kurallarda, kendi şartlarınızı oluşturun ve çevrenizi de buna uymaya zorunlu hisettirin.