Dr. Vahap Kaya
Baskılanmış İhtiyaçlar
Toplumların yönetim yapıları toplumdaki insanların kişilik yapısını etkiliyor ve kültürde yer alan kanunları icra etmeye çalışırlar ki kendi özgürlüklerini toplumun özgürlüğüne bağlı olduğunu düşünür ama hiyerarşik toplumların işleyişi bu mantığı hiç sayıyor yani bir zorunluluğu dayatır
Buda toplumdaki insanların duygu dünyasında travmalara yol açtığından çatışmalara zemin hazırlıyor ve bu zemin her zaman kırılgan bir konumda kendini yaşatmasını biliyor
Siz kendinizi yaşamaktan vazgeçip toplumdaki bir parça gibi olmaya, yaşamaya başlarsınız ama toplumdaki hiyerarşi sizin özgür kişi olup olmadığınızda büyük etken oluyor, sizin özel çabalarınız konumunuzu belirler, ya teslimiyet ve köleliğe devam ya da direnip özgürleşmeye doğru yol alırsınız
Buradaki arayışınız sizin bilgi ve becerinizle donanacağı için görüntüler ile ereğiniz arasındaki açıklığı bilgiyle doldurmaya kalkışırsınız
Ama her şeyi kabul eden kişi kendinden vazgeçip her şeyi toplumun iyiliği ve selameti açısından düşünür ki bu kendini yok saysalar bile bütünün parçası olması pahasına bunu kabul eder, babadan anneden öyle öğrenmiş
Bu var olan kültürün canlı ortamında yaşama halidir ancak gün gelir bu ortam yetmediğinde sizin arayışınıza rehberlik ihtiyacı ortaya çıkacaktır
Siz kendi ihtiyaçlarınızı kendi doğallığında halledemezseniz bunu kendi içinizde halletmeye kalkışırsınız ki buda sizin kendinizden ödünler vererek yaşama devam edersiniz, psikolojinizi bozar ve sağlığınızın düzelmesi için çalışırsınız
Bir tarafa iyilik yapayım derken kendi sağlığınızdan olma haliyle karşı karşıya kalma ise bir başka fark ediştir
Size bir şey lazım olduğunda sizin isteğiniz şu olur Gülün var mı ki bende istiyorum veya o bunu yaşıyor mu ki bende yaşama isteğinde bulunuyorum sorusunun yükü altında ezilirsiniz
Oysa yaşayan başka örnekler var ama siz en alt tabakadan insan kriteri alırsanız, belki deyip şans verdiğin örneğin hiç ihtiyacı olmamış olabilir bu bakış sizin gerçekliğinize uymayabilir.
Siz bir yetersizlik yaşadığınızda ve bu yetersizlik hâkim imkânların sağladığı kaynaklardan kaynaklanıyorsa sizin savunmanız “bak bunu herkes yaşıyor bende yaşasam ne olur?” birazcık daha sessizlik deyip kendinize kızarsınız buda kendi içinizde biraz daha baskı ve birikim oluşmasına sebep olur
Size bir haksızlık yapıldı mı, aldatıldınız mı sizin cevap verme yönteminiz ve kıstasa kıstak ilkesini uygulama yerine, genel böyle yapıyor dediğinizde; sizde kendinize baka kalırsanız ve bir başkası olursunuz
Seren de aynı sorunu yaşadı ama sesi çıkmadı, Yaren de yaşadı, Karen vs. vs. yaşadı onlarda ses çıkarmadı demek ki bu işin raconu ses çıkarmamakmış der sineye çekersiniz bu sineye çekişin elbet vardır bir sınırı ve sizin sınırınızın bentleri yıkılırsa baraj suyu her yeri sel altında bırakır
Peki, ihtiyaçları baskılayıp kriter sizin kendi içinizden gelen cevaplarla değil de sizin ölçünüz toplumda yaşanmışlıklar ve toplum ihtiyaçları veya hâkim mantık ile cevaplanır ise ne olur? Evet, belki siz genelin bir parçası görünebilirsiniz ama kendiniz olamazsınız ve mutlaka bir gün bir sınır veya bentte tökezlersiniz
Baskılanmayı yapanların baskıları sınır tanımadıkları için kendi ihtiyaçlarının belirlediği baskılanma olduğundan karşısı yok olana kadar köleliği dayatır. İstemler istemleri takip eder ama bir süre sonra istemler emrivaki davranışlara ve sizin sorgusuz istemelere cevap vermelere kadar ilerler, sözün özü sizin yok oluşuna kadar takip eder
Stockholm sendromunda yaşandığı gibi sizin baskıladığı istemlerinizde yaşamaya başlarsınız ki buda sizin sınır tanımayan teslimiyet ve tükenişinizi veya her an elinizde patlayacak mayın misali içinizde biriktirdiğiniz kine ve hınca dönüşür, siz artık keskin sirke küpüne zarar misalinde olduğu gibi kendinize zarar verir olursunuz.
Oysa cerrahide bir ilke vardır ki ameliyat olun içiniz açılsın belirlemesi bir esin kaynağı olabilir ve bir ameliyat şarttır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.