Adı üstünde: Kısa Çalışma Ödeneği
Hükümetin korona virüsü salgını ile ilgili aldığı ilk tedbirlerden biri olan ‘kısa çalışma ödeneği’ne başvurular geçen hafta itibarıyla başladı.
Türkiye İş Kurumu’nun hafta başında kısa çalışma ödeneğine ilişkin başvuruları almaya başladığını duyurması üzerine faaliyetlerine ara veren binlerce işyeri, kuruma başvuruda bulundu.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu kapsamında olan kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartları önce 3 yılda en az 600 gün prim ödemiş olma, son 120 gün ise kesintisiz olacak şekilde ardından gelen talepler üzerine geçici maddeyle yeniden düzenlendi.
Geçici 23. Maddeye göre, “30.06.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, ek 2’nci maddenin üçüncü fıkrasında işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder.” şeklinde düzenlendi.
Buradan anlaşıldığı üzere salgın için öngörülen düzelme hali Haziran sonu olarak gözüküyor. Umarız daha erken bir tarih olur.
İşsizlik Sigortası Fonu 20 yılı aşkın bir süredir çalışma hayatında var ve ilk defa bu düzenlemeyle daha geniş bir kesime hitap etmiş oluyor.
Başından beri gerek yararlanma koşullarının ağırlığı bakımından, gerekse ödeme süresi ve miktarı bakımından fonun yetersizliği konusunda tüm kesimler mutabık olmasına karşın, aradan geçen sürede işsizlerin fondan daha etkin yararlanması konusunda hiçbir adım atılmamıştı.
Korona virüs salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle geçici bir süre için de olsa yararlanma şartlarına getirilen esnekliğe rağmen; son üç yıl içinde 450 gün şartını taşımayanlar ve kayıt dışı çalışanlar kadar pek çok işsiz insan da yararlanamayacak.
Burada olumlu olan ise ödenekten yararlanacak işveren kuruluşların yararlanma sürecinde İş Kanunu’nun 25/2. maddesinde yer alan ve işverene haklı nedenle derhal fesih hakkı veren ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri’ dışında bir sebeple işçi çıkarmamaları şartı. Böyle bir durumda işverene verilen ödenek tümden kesiliyor.
Düzenlemeyle ilgili başka bir çelişki ise ödenek başvurularının 60 gün gibi bir süre içinde sonuçlandırılacak olması, kriz başlar başlamaz faaliyetini durduran ve halen çalıştırılmayan işçiler ve işverenleri bakımından ciddi sıkıntı yaratacak.
Son olarak da düzenleme, başvuruların yılsonuna kadar uzatılmasının Cumhurbaşkanının yetkisinde olduğunu hatırlatalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.