Kasırgaya tutulmuşum sen esen rüzgarda kök salmış saçaklarım sökülür erozyona maruz kara parçası yurt edinemedim

Ülkeler yurtlar ziyaretime gelir lakin sen yaramda yetişen mikropların panzehiri sende ve sen umutta yarınları getirme umudu her kesin şafağı

Heveslerin senin kursağında beslenmeden; gövdem dalgalanmaları iç eder dünya bir rahat bir rahat ve sarsıntılar artçı olmadan yaşamdan çekilir

Yaşama teslim ve ölüme bir adım atılganlıkta rüya tarzında yaşanır bin yılların tortu birikimleri ve erimeye başladı mı bin yılların emeği işte tutan olmaz bir ben kalsam dahi

Kendimi sana hazırlarken devlerin estirdiği terörde bileylendim, acımasız savaşlar beni bekler gibi ama sen olmadan nasıl başarırım muhtacım bilgeliğe

Devinim sen renginden akar yaşamın içine sabahtan akşama, akşamdan sabaha ama hep şafakları vurur vakit

Ve olmazsa olmaz gerçekleşti sen var isen bende varım diyen bir rehber doğal koşullarda önce seni yarattı gövdemde sonra lütfedip beni sana bahşetti

Artık ayrılmaz iki sevgiliyiz gökte yıldızlardan oyun kuran, galaksilerden rehberlik hazırız sonsuz çalışmanın başlangıç noktasına

Heveslerimle sen hamurda yoğruldum lakin sen renk değiştirince dünyanın en acımasız acılarına seans açtım mevsimler boyu

Zaman kavramını yitirdi mi acı seansları insanlık helakta ama senin bulunma umudu herkes te dayanma refleksi devrede ve katlanılır acıların envayisine.

Gövde değişir artık acıma hissni yitirircesine, coğrafya değişir ambargoya maruz cehennem kapılarında, dünya değişir galaksiye yalnız dalarcasına ve yıldızlardan utanırcasına, galaksi hareketlenir sen hiddetin had bildirircesine.

Sıra bana geldi kendimi bir daha sen eleğinden geçirmeye eğer eksik kalan bir şey var ise tamalansın yeniden harlanmalar hazırlık için

Alaboradaki gemilerin cansimidi ben iken; kendimi ayakta tutamamanın derin agresifliğini yaşıyorum son durak nere bilmeden

Özgüvenini yitirmiş bütün kişilikler umut bekler ben çakılı dünyada tutunacak umut, lakin ben senin varoluşuna tutundum haberin olsun. Devam Edecek