Bireyler toplumsallık öğelerini kazandı kazanalı ileriye dönük ve uzun erimli planlar yapmaya başlamıştır. Planların kendileri için hayati bir konu olduğunu yaptığı yolculuklarda öğrenmişlerdi. Çünkü yarınlarda yaşamak istiyordu ve bu yarınların gereklilikleri nelerdi bilmek veya kestirmek zorundaydı. Ya var olacaktı veya yok olacaklardı bununda kendi emeklerinden geçtiğini çok iyi biliyordu. Planlarında öyle ciddi davranmışlardır ki toplumu bin yıllar boyunca yaptığı planlar sayesinde yönetmeyi başarabilmişlerdir. Bu başarıyı bireylerin kendi hanesine değil toplumun kazanım hanesine yazmalarından kaynaklı olsa gerektir ki bin yıllar boyunca da bir arada yaşamayı başarmışlar. Kendi başarıları oranında toplumda ve gelecekte mutluluk yakalayacaklarını deneme yanılma yoluyla öğrendikleri en temel ve kalıcı öğreti olarak ilişkilere sirayet eden ilk ciddi dikte güç olduğunu söylemek olasılıklardan uzaklaşmış olmayız. Çünkü yazılı kaynaklar değil doğaya çizdikleri veya kendi anlatımları olan tabletlerden çıkan ifadeleri okuyan bilim insanları bu birlikte yaşam nüvelerini kalıntı olarak bulup okumuşlardır. Sizin ilk refleksiniz olabilecek tepkileriniz ve gereklerinizi bilmeniz insan olmanızdan kaynaklı bazı talepleri önceden kurgu veya planlamayla öğrenmek olası hale gelmiştir. Ben ne istediysem kendi yandaşım, yoldaşım veya klandaşım için istediğimde sorun neden çıksın ki? Hele paylaşımı doğru yapan bir ana paylaşımcı karakter işi iyi götürüyordu. İnsan ilişkileri şekillenmiş herkesin herkese karşı sorumlulukları belirlenmiş, olumsuzluk ile olumlunun tadını ortaya çıkaran insanlık ilişkisi bunları savunup ret etmeyi de gereklilik olan davranışlardan saymaya başlayınca insan ilişkileri kendilerini bir başka mecraya taşıyor ve bu mecra insanlığın biraz daha derli toplu olduğunu göstermeye yaramıştır. Artık insanlar daha farklı yorumlamalara ve bu yorumların gereklerini yerine getirmeye başlamıştır.

Bu hazırlıklar kendi ihtiyaçlarına ve gelecekte olabilecek gereksinmelerini görüp onlara cevap olabilecek kadrolar yetiştirdiğinizde kendi var olma gerekçenizi anlamış olursunuz. Çünkü siz kendinizi anlamadığınız taktirde kendinizi bir başkasına anlatamazsınız ve siz kendinizi anladığınız ölçüde karşıdakilerin de sizi anlamasını beklemeniz bir gereklilik haline gelir. Siz kendinizi ve karşı sizi anladığında sizde karşıyı anlamaya başlamış ve sizde eksik olan bir başka duygu veya öğeyi de karşılamış olursunuz. Bu karşılıklı anlayış sizin bir örgü ağa dahil olduğunuz toplumsal ilişki örgü ağında yaşadığınız ve toplumun yarattığı denizlere yelkenleriniz açtığınız anlamına gelir. Siz ne bu gün nede yarın aç kalmazsınız, yalnız kalmazsınız, evsiz kalmazsınız ve bu belirlenen ihtiyaç listesi ne kadar uzun olursa olsun yine de sizin yaşama veya eksikliklere bir cevabınız vardır veya olacaktır. Bir başarı bir başka başarıyı davet etmiş olur bu davetlerde insanların yalnız olmadıklarını da asla unutmaması gerekliliği yalnızlıktan çekindiklerinin en belirgin tepki ve talepleridir. Kişi kendi içinde öldüğünde toplum içinde ölmüş veya ölmemişin çok fazla anlamı kalmıyor ama kendi içinde canlı olan insana toplum içinde canlı yaşamayı hak ediyor ama toplum da bu can insandan olumlu etkilenmeleri bekler. Doğal davranışlar birbirini tetikler ve bu doğallıkta toplumsal ilişkiler yerli yerine oturduğunda karşılıklı ihtiyaçlarda birbirini karşılamış olur. becerikli toplumların kendi ürettikleriyle yarınları süslediği öcüde geleceğe ve yarınlara dair umutlarını gönderde tutmayı becerirler.