Dr. A.Vahap Kaya yazdı: Kaç Bucak

Hani sözüm vardı ya sizi size tarif edecektim

Köhnemiş bir gemi gibi ne limandan ayrılır

Nede limanın işine yarar

Ne bırakılıyorsun

Nede seninle olunabiliyor

Bir yaşamdır tutturmuş gidiyorsun

Mevsimler emanetini alır aylardan

Herkes yerli yerinde gibi ama fazladan köpekler havlıyor

Sokakları teslim almış insan çığlıkları göğe çıkıyor

“Taşlar bağlanmış köpekler salınmış” diye

Bende sevdiceğimin peşinden sürüklendim aynı limana

...

Bulutların yüzü çok asık

Güneş biraz daha uzak

Ama gülüşlerin çok yakın

Yıpranmış ama bir atasözü kadar asil

Bacaları işleyen bir fabrika kadar umut verici

Doğa kadar saf ve temiz

Gülüşlerin katılırdı insan gülüşlerine

Peşine takılacağın yol karışmıştı yolların varağına

İzinsiz el bile kaldırmayan erkeklerin vasatlığına

isyan eden gülüşler kadınlardan yükselir

Bulutlar yükünü boşaltmadan

Aydınlık bir üstümüze yağsa

Kuytuları aydınlık ile bir yıkayabilsek

Ben vazifemi yapmış sizi de rahat bırakmış olurum

Gövdeme açtığım pencerelerden sizi değil evlatlarımı baktırırım

Bir sinir yumağına dönen bir gövdeden geriye bir şey kalmışsa

Sokak farelerini sırtımdan atabilsen

Birazcıkta onlar gövdemden baksın

kalmışsa sevinci yaşasın

ve görsün dünyanın kaç bucak olduğunu

ızdırap’ın ne olduğunu gövdemde nelerin yaşandığını

nasıl yaşandığını anlayabilsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi