Dr. A.Vahap Kaya yazdı: Emek Dediğin Şey

Canlıların zaman ve enerjiden feragat ederek ürettikleri bir sonuç ama katkı kökenli bir sonuç

Bu sonuçta emek üreten ile emeğin harcandığı, emekten faydalananlarım mutluluğuyla süslenen bir sonuç vardır

Emek üreten emeğinin karşılığını aldığında mutlu eve gider veya mutlu yaşar bir sonraki güne emeğini harcayacağı alana şevk ile gider ve üretkenliğini artırır

Üretkenlik insan ve doğa yaşamını olumlu veya olumsuz etkiliyor, elbette ki insanların temel hareket noktası olumlu katkının olması

Bir ağacı diken ile bir ağacı kesen örneğinde olduğu gibi ikisinde de emek vardır ama biri var ediyor biri yok ediyor

Biri olumsuza biri olumluya örnektir

Olumsuzluk katkı olmaz ancak insan yaşantısına acı ekler, evet orada da bir emek var ama birilerinin canı yandığı için, bir şeye zarar verildiği için bundan söz etmeyeceğiz

Adam öldürene ne güzel emek harcadı denilebilir mi elbette ki hayır ve mahkûm edilmesi gereken davranışlardır

Biz olumlu katkı sağlayan davranışların izahatını yapmaya çalıştık ve çalışacağız, bu izahatta mümkün olabildiğince emeğin hak ettiği mecrada bulunmasının gerekliliğine vurgu yapmaya çalıştık ve çalışacağız

Emek üreten emeğine sahip çıkmaz ise emeğin heder olacağı muhakkak ve emeğin hak ettiği değeri bulması ve korunması da ancak böyle sağlanmış olur

Emek demek üretkenlik demek üretimin olmadığı toplumlarda tükenmek ve bitmek zorunda oldukları da muhakkak

Tarih akışında insanların emeğiyle; doğal olayların kontrolsüz ve gereksiz kayıplarının önüne geçilmiş ve sonuçlar eskisi gibi yürek burkan tabloları ortaya çıkarmıyordu

İnsanlar veya insanlık bir tek doğa olaylarına karşı mı direngenlik gösterecekti elbette hayır, insanların günlük ihtiyaçlarına cevap olabilecek gereksinimleri içinde gelişimin peşindeydiler

Modernite dedikleri bir kavram ve bu kavramın peşinden koşuşturup durdu bu koşuşturma da teknoloji diye bir bilim alanını da geliştirip insan yaşantısını biraz daha rahatlattı

Bu gelişmelerin olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz yanları da vardı elbet insanlar arası savaşlarda, dünya savaşlarında tablo biraz daha acı verici ve yürek burkan cinsinden

Bu savaşların bu kadar çetin geçmesinin ana sebebi savaş çıkaranların hırslarının büyük olması, isteklerini toplum menfaatlerinin üzerinde tutması, gözlerinin bir türlü doymak nedir bilmemesi

İnsanlar kanunlar yaratarak, çıkararak bu acı tabloları önlemek için değişik kavramlar ortaya atmasına karşın insanların kafalarındaki fetbazlığı kestiremediği için yinede acı verici tablolar yaşanıyor

Savaş dendiğinde insanlığın bittiği andır ve ilkel duyguların, sosyaliteden uzak duyguların, empatiden uzak duyguların devreye girdiği bir süreç

Bu süreç öyle bir şey ki ne olursa olsun kazanmalıyım mantığı ve kazanmak için de her yolu mubah görürler,

İşte en aşağılıkça yaklaşım budur, yani savaşın da ahlaklısı dendiğinde her yol mubah değildirin kabulüdür

Bununla ilgili tedbir almasına karşın, bu acılara insanlık suçu, savaş suçu gibi ve dünyanın her yerinde yargılama konusu olacak şekilde yaklaşılmasına karşın yinede insanlar doğa kadar dürüst olmadıkları için acı verici tablolar yaşanmaktadır

Yani savaş suçu kimyasalların kullanılması, kadın, yaşlı, çocuk ve sivillere yönelmemsi gerekirken, savaşanlar önce sivilleri hedef alıp tüm toplumu korkutmak ve büyüklüklerini ilan etmek isterler

Ama insanlık erdemleri savaştan daha büyüktür ve savaş lanetliler grubundayken erdemler insanların sığınağı halini korumaya devam ediyor

Savaşta bir enerji sarfiyatı vardır uzun vadede kazananı olmayan bir enerji harcaması vardır

Bu enerji toplumun tüm kanallarından toplumun zenginliğini, kanını emer, iç etmeye çalışır ve öyle de yapıyor

Emek kelimesinin tarifi dendiğinde Rönesans ile başlayan ve filozofların öcülük ettiği aydınlanma hareketinde ki yaklaşım ise artı değere göre değerlendirilen emek boyutudur

Filozoflar bir felsefi bakış üretip emeği ona göre yorumlamışlar, bu tanımlamada emek üretimi, değerlendirilmesi, harcanan emeğin karşılığının alınması, emeğin mücadelesi, artı değere katkısı vs, vs bir bütün bir felsefi bakışı anlatır

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi