Evden çıkmak için 300 bin lira tahliye parası istedi

Evden çıkmak için 300 bin lira tahliye parası istedi
İstanbul Ataşehir'de, şeker hastalığı nedeniyle iki bacağını kaybeden ev sahibi Murat Yacel, kiracısından evi boşaltmasını istedi. Ancak kiracı M.Ş, evi tahliye etmek için 300 bin lira talep etti.

İstanbul Ataşehir'de, şeker hastalığı nedeniyle iki bacağını kaybeden ev sahibi Murat Yacel, 3'üncü kata inip çıkamadığı için zemin kattaki kiracısını çıkarmak istedi. Evi boşaltmak istemeyen kiracı, ev sahibinden 300 bin lira tahliye parası istedi.

İddiaya göre, şeker hastalığına yakalanan 47 yaşındaki Murat Yacel, hastalığının daha da ilerlemesiyle bacağını kaybetti.

Böbrekleri de iflas eden Yacel, sahibi olduğu apartmanın giriş katında oturan M.Ş'ye, "Bacağından dolayı 3 katı çıkamadığını, sürekli hastaneye gittiğini, o nedenle evi boşaltması gerektiğini" söyledi.

Yacel'in sağlık durumunu öğrenen kiracı M.Ş, en kısa sürede evi boşaltacağının sözünü verdi. Aradan aylar geçmesine rağmen evi boşaltmak istemeyen kiracı M.Ş. evden çıkmayacağını söyleyerek ev sahibine "Eğer evi tahliye etmemi istiyorsanız 300 bin lira vermeniz gerekiyor" dedi.

"Aşağı inemiyorum cezaevinde yaşar gibi yaşıyorum"

Ev sahibi Murat Yacel, "6 ay önce bir ameliyat geçirdim. Zaten bacağımın birini daha önce kaybetmiştim şeker hastalığı dolayısıyla. Diğerini de 6 ay kadar önce kaybettim. O süreçte ben en alt kattaki kiracı arkadaşımız M.Ş.'ye durumumu arz ettim, ilettim. Sözlü olarak konuştuk, mutabakata vardık. Çünkü bundan sonra üçüncü kattan aşağı inmem imkansız olduğu için bana o noktada yardımcı olmasını rica ettim. Ben alt katı kendim kullanacağım, tahliye etmeni rica ediyorum dedim. O da anlayışla karşıladı, kabul etti. Fakat sonrasında gelişen süreçte ilk önce erteledi çeşitli vesilelerle. Arkasından da ben çıkmıyorum dedi. Birkaç gün kadar önce başka bir tanıdığımız vasıtası da 300 bin lira kadar bir para istediğini ancak o şekilde evi tahliye edeceğini söylemiş" dedi.

Yacel, şöyle devam etti:

"Ben şu an üçüncü katta oturuyorum. Haftada 3 gün bir kere standart diyalize gitmem gerekiyor. Onun dışında hastaneye rutin kontrollerim var, tedavilerim var, ona gitmem gerekiyor. Bunu da vazgeçtim, hiç sosyalleşemiyorum. Kendi evimde cezaevinde yaşar gibi yaşıyorum. Hiç aşağı inemiyorum. Aşağı inmek için iki kişinin yardımına ihtiyacım var. Her seferinde komşulardan, insanlardan yardımcı olmalarını rica etmek zorunda kalıyorum. Yani şu yaz sıcağında dışarı çıkma şansım yok. Cezaevinde oturur gibi kendi evimde oturuyorum. Ayrıca bu merdivenlerden aşağı inmek bu tekerlekli sandalyeyi 2 kişi de tutsa çok riskli bir şey. Oradan beni düşürseler, ayakları kaysa daha kötü sıkıntılar yaşayabilecek durumdayım. Bu konuda kamuoyundan ya da yetkililerden aslında destek bekliyorum"

Kaynak:İhlas Haber Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.