AB, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya hazırlanıyor

AB, Türkiye’nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya hazırlanıyor
Avrupa Birliği (AB), daha önce imzaladığı ancak henüz resmi olarak onaylanmadığı, kadına yönelik şiddet ile aile içi şiddetin önlenmesine yönelik İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya hazırlanıyor.

Sözleşme artık, uygulamayı reddeden Macaristan ve Slovakya gibi muhafazakar AB üyesi ülkeler için de geçerli olacak. Avrupa Parlamentosu, özellikle LGBTİ+ haklarını gerekçe gösteren bazı muhafazakar hükümetlerin karşı çıktığı İstanbul Sözleşmesi’nin birlik genelinde uygulanmasını kabul etti.

Çarşamba günü yapılan oylamada AB ülkelerinin büyük çoğunluğu, İstanbul Sözleşmesi’nin, birlik genelinde uygulanmasına destek verdi. Parlamentodaki oylamada 464 milletvekili lehte, 81 milletvekili de aleyhte oy kullandı. Oylamada 45 üye de çekimser kaldı.

Avrupa Parlamentosu’nda büyük çoğunluğun oylarıyla kabul edilen sözleşmeye, üye ülkelerin büyük bölümü de destek veriyor. Parlamento kararı, sözleşmenin tüm AB üyesi ülkelerde hayata geçirilmesine olanak tanıyor. Parlamento kararı uyarınca bu düzenleme, İstanbul Sözleşmesi'nin tamamının henüz kabul etmemiş 6 AB üyesi ülke de yürürlüğe girecek.

AB üyeleri Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Letonya, Litvanya ve Slovakya, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe sokmadı. Macaristan ve Slovakya LGBTİ+ haklarına ilişkin düzenlemeler nedeniyle sözleşmeyi reddettiklerini açıkladı. Avrupa Adalet Divanı, 6 Ekim 2021’de AB'nin tüm üye ülkelerin onayı olmadan İstanbul Sözleşmesi'ni hayata geçirebileceğine onay verdi.

İstanbul Sözleşmesi, sığınma ve adli işbirliği anlaşmaları gibi, AB'nin sorumlu olduğu tüm alanlar için geçerli olacak. AB tarafından kısa süre içerisinde tüm kurumlarda uygulanmaya başlanacak olan sözleşmenin Avrupa Parlamentosu’nda kabulü, büyük bir sembolik adım olarak değerlendiriliyor.

Tam adı “Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti yasal olarak tanımlayan ve bu tür şiddeti önlemek, mağdurları desteklemek ve failleri cezalandırmak için kapsamlı bir yasal ve politik önlemler çerçevesi oluşturan ilk uluslararası metin olma özelliğini taşıyor.

TUTARLI ÇERÇEVE

Avrupa Komisyonu, kadına yönelik şiddetle mücadele için AB düzeyinde tutarlı bir çerçeve oluşturacağı, tüm kadınlar için önlemeyi iyileştireceği ve şiddet mağduru kadın ve çocuklara daha iyi koruma ve destek sağlayacağı gerekçesiyle sözleşmeye imza atmıştı.

AB üyesi 21 ülke, 2022 yılında sözleşmenin uygulanmasına onay verirken, 6 ülke bazı maddeleri gerekçe göstererek karşı çıkmıştı. AB üyesi 6 ülkenin yanı sıra, Ermenistan, Lihtenştayn, Moldova, Ukrayna ve İngiltere, sözleşmeyi imzalamasına rağmen henüz uygulamaya sokmadı. Sözleşmeye ev sahipliği yapan ve ilk imzalılardan biri olan Türkiye, AKP hükümetinin kararı ile 20 Mart 2021 tarihinde İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Sözleşmeye muhalefet eden kesimler, bunu "dış güçler tarafından Türkiye'nin aile yapısının altını oymak amacıyla dış güçler tarafından dayatıldığını” öne sürüyor.

Avrupa Konseyi tarafından önerilen sözleşme, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalandığı için bu isimle anılıyor. İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet, cinsiyet dengesizliği ve güç ilişkilerindeki mevcut duruma dayalı şiddetin mağdurlarından "kadına" ayrıca dikkat çekmenin yanı sıra, çocukların korunmasını da içeriyor. Sözleşmedeki “kadın” tanımı sadece yetişkinleri değil 18 yaşından küçük kız çocuklarını da kapsıyor. (Haber merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.