İnsanlar kendi aralarında konuşurlarken veya eminliklerini artırmak için derler ki eski insanların sözü ile( bisozamêrê bere)

İnsan ilişkileri bu günkü para ve katılığa dayalı sistemler olmadığı için bu kadar da çıkar tabloları bayrak olmazdı

İnsanlar için geçerli temel kural “ evet ben yaşayayım ama bir başkasının yaşamına yaşamımı mal etmemeliyim derdi”

Lakin çıkan savaşlar, hak gaspları insanları insan olmaktan çıkarmıştır, insanlara hayvan yakıştırması yapmak bile haksızca bir yaklaşım olur çünkü hayvanlar insan refleksleri göstermezler, başka bir nitelendirme, vasıflandırma bulmak lazım (hele evcil hayvanlara tünden haksızlık olur)

Oysa doğalda yaşama mümkün ve insanlar yüz bin yıllar bu doğallıkla yaşamış ve bir sonraki kuşağa miras bırakmışlardır

İnsan ilişkileri ihtiyaca göre yürümesi halinde de yine aynı doğallık ve daha mütevazi bir yaşam ilişki yaşama ve görüntüye hakim olur

Düşünsenize bir söz vardır adam öldürür, bir söz vardır savaşları başlatır, bir söz vardır yarene nağme olur, şiir olur ve aşk sürecini başlatır.

Artık insanlar dünyayı daha farklı renklerde görür, daha farklı yumuşaklıkta görür ve derinliklere süzülmüş tohumlar, duygular kendilerini dışarı atacak kanalları bulurlar

Destanlar yaratılır iki göz temasında ve maharetli davranışalar sözlerle süreci süsler

Söz verme insanlar arasındaki en eski toplumsal sözleşmedir.

İnsanlar o toplumsal ahengi bozmama adına bile olsa, kendi zarar etse dahi, doğru aleyhlerine bile olsaydı da; doğru neyse onu söylerlerdi

Hele bir sefer söz verip yendi mi, iki sefer, üç sefer artık adın yalancıya çıkar ki; hiçbir inanırlığın kalmaz

Bu inanırlık bir kişi ile sınırlı kalsa ne ala, bütün toplumsal ilişkilere sirayet eder, artık yalan bir efsane gibi, bir hayalet gibi gökyüzünde dolaşır ve en seri biçimiyle insanların bilincine hükmeder

Düşünün ki bir yıl mahsul ekersiniz ve mahsulün gelip gelmeyeceğini kestirmemek gibi bir muama, bir insan ile konuşursunuz, insana emek harcarsınız ve o ilişkiden bir sonuç, bir dostluk, bir insani dayanışma çıkıp çıkmayacağını kestirmediğiniz zaman dersiniz ki ben neden zaman harcayayım.

Siz güç ile tahakküm ile direniş ve dirençleri yok etseniz bile; tarihe adınız yalancı diye yazılır, güvenilmez diye yazılır, diktatör diye yazılır, otoriter diye yazılır

Söz verme bir kandırma süreci olmamalı

Söz verme süreci bir saldırı hazırlık süreci olmamalı

Söz verme süreci şantaj süreci olmamalı

Söz verme süreci insani bir doğallık ve ihtiyaca binaen dudaktan bal süzülen kelimeler olmalı, imece olmalı, dayanışma olmalı

Yani ben güçlüyüm söz verip kandırırım, zaman kazanır karşıyı yenerim yok ederim deyip kendinize güvenirseniz; en büyük yanılgıya siz düşersiniz,

Siz insanları kandırabilirsiniz ya Allahuteala’yı nasıl kandırırsınız.Bitti