VİDEO HABER - Hamilelikte dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Uzman Dr. Osman Karaman, prematüre bebeklerde ve hamilelikte dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli açıklamalarda bulunarak, prematüre bebeklerin en önemli sorununun erken doğarak organlarının yeteri kadar gelişmemesi olduğunu belirtti
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ve Başhekim Dr. Osman Karaman, Prematüre doğumların sebepleri, alınması gereken önlemler ve hamilelik esnasında dikkat gösterilesi gerekenler hakkında bilgi vererek, zamanından önce doğan bebeklerin vücut ısılarını koruyamadıkları için çoğunlukla kuvöze ihtiyaç duyduklarını ifade etti.
Karaman, erken doğumun sebeplerinin çok çeşitli olmakla beraber annenin çalışma şartları, yaşam koşulları, beslenme durumları, ilaç kullanımları, geçirdiği enfeksiyonların belirleyici ve etkileyici olabildiğine de dikkat çekti.
"28 haftanın altında doğanlar daha ağır olmak üzere prematürite uygulamasını yapıyoruz"
Erken doğan bebeklerde oluşan risk seviyelerini sıralayan Karaman, "Prematürite olayı bebeklerin erken doğmasıdır. 37'nci gebelik haftasından önce doğan gebeliklere prematür doğum diyoruz. Bunların orta seviye olanı var, hafif olanı var, ağır olanı var. 35 haftadan önce doğanlar daha ağır, 32 haftaya kadar orta seviyededir. 32-28 haftalık ise orta ağır seviye, 28 haftanın altında da daha ağır olmak üzere prematürite uygulamasını yapıyoruz. Bu bebeklerin en önemli sorunu erken doğmaktan dolayı yeterli organlarının gelişmemesine bağlı bazı durumlar oluştuğu için problemler buna bağlı gelişiyor. Bu bebekler zamanından önce doğdukları için ve vücut ısılarını koruyamadıkları için çoğunlukla küvöze ihtiyaç duyarlar. Bun bebeklerin ihtiyaç duyduğu durumlar ve geçirecekleri hastalıklar haftalarının küçüklüğü ile orantılı olarak değişiklik gösterir. Yani daha haftasına yakın doğanlar daha az sorunla karşılaşırken, daha erken doğanlar daha ağır sorunlarla karşılaşır." şeklinde belirtti.
Prematüre bebeklerin erken doğmasıyla beraber oluşan hastalıkları aktaran Karaman, "Bunların başında solunum sıkıntıları gelir. Bebekler yeterince akciğerlerini geliştiremedikleri için erken doğduklarında solunum problemi yaşarlar. Solunum problemlerinde küvöze yatırmaya gerek duyulur. Bu durumda bebeğe dışarıdan akciğer geliştirici ilaçlar uygulanır. Bu ilaçlarla bebeğin akciğerleri geliştirilmeye çalışılır. Bu bebekler doğum haftalarına bağlı olarak hafif bir akciğer hastalığından bronkopulmoner displazi (BPD) -tipik olarak çok düşük doğum ağırlıklı infantlarda hayatın erken döneminde mekanik ventilasyonun neden olduğu barotravma ve oksijen toksititesi sonucunda meydana gelen kronik bir akciğer hastalığıdır- dediğimiz daha ağır solunum hastalıklarına yakalanabilirler. Bunların tedavisi de haftalarına uygun olarak yapılır ve bu da küvözde kalma günlerini arttırabilir." ifadelerini kullandı.
"Göz yapısındaki damarlar gelişmediği için tedavileri düzgün yapılmazsa eğer gözde damar yapısı bozuk gelişeceğinden ileride kalıcı körlük oluşabilir"
Karaman, "Özellikle 32 gebelik haftasından önce doğan bebeklerde tansiyon problemleri, vücut sıcaklığını koruyamama problemleri ve beslenememe problemleri başlar. Bunlar da çeşitli ilaçlarla düzeltilmeye çalışılır. Beslenmeleri ise tüplerle nazogastrik sonda -plastik veya silikon bir kateterin burun deliğinden sokulup yutak ve özefagustan geçirilerek mide içerisine yerleştirmesi işlemidir- dediğimiz burun tüpleriyle sağlanır. Bu bebeklerin bağırsak yapıları da yeterince gelişmediği için normal gıdaları alamazlar. Dolayısıyla bunlara uygun gıdalar verilmesi gerekir. Bu bebeklere verilen gıdalar tabii ki bunlara uygun üretilen yoğun bakımda kullanılan gıdalardır. Bağırsakları yeterince gelişmediğinden normal beslenmeleri halinde nekrotizan enterokolit dediğimiz varsa delici yapıya geçebilen bir hastalık oluşabilir. Bunun da tedavisi hem zor hem de daha problemlidir. Bu bebeklerin tabii bütün organ sistemleri bu şekilde yeterince gelişmediği için özellikle böbrek problemleri de gelişebilir. Böbreklere yeterince gelişmediğinden hem yeterince çalışmaz hem de çalışma sistemleri az olur. Bunun yanında bağışıklık sistemleri yeterince gelişmediği için daha sık enfeksiyonlara yakalanırlar, daha çabuk enfeksiyon geçirirler ve tedavileri de yine daha ağır geçirebilirler. Göz yapısındaki damarlar gelişmediği için tedavileri düzgün yapılmazsa eğer gözde damar yapısı bozuk gelişeceğinden ileride kalıcı körlük oluşabilir. Kalıcı körlük oluşmaması için de yine yoğun bakım ünitesinde göz tedavileri onunla beraber yapılması gerekir." şeklinde belirtti.
"Hamile kadınların, herhangi bir hastalık durumunda kadın doğum uzmanlarına aylık olarak tedavilerini yaptırmaları, rahatsızlıklarını takip etmeleri gerekmektedir"
Erken doğan bebeklerde kalıcı şaşlık, damar içi kanamalar veya beyin kanamalarının yaşanabileceğini vurgulayan Karaman, "Ayrıca erken doğan bebeklerde bu durumlardan bağımsız olarak hiçbir şey yoksa bile ileride şaşılık ve miyopluk görülme ihtimali olur. Yine kafa içi damar yapıları yeterince gelişmediğinden bebeklerde damar içi kanamalar, beyin kanamaları görülme ihtimali artar. Yine sıkıntısız bir şekilde tedavi olsa bile ilerleyen okul yıllarında bunların geç öğrenme, yaşıtlarından mental olarak geride kalma ve daha az öğrenme gibi bazı komplikasyonları vardır. Bu durumdan kaçınmak için tabii ki gebelerimizin kadın doğum uzmanlarına aylık olarak tedavilerini yaptırmaları, herhangi bir hastalık durumunda ek olarak gitmeleri, rahatsızlıklarını takip etmeleri gerekmektedir." dedi.
Karaman, prematüre doğumların oluşma sebepleri ve annenin dikkat etmesi gereken hususlar hakkında da bilgi vererek, "Erken doğum sebeplerinin çok çeşitli olmakla beraber, bir kısmı anatomik sebeplere bağlıdır, bir kısmı da davranış sebeplerine bağlı olarak gelişebilir. Anatomik yapıları arasında tabii anneye bağlı yapılar, bebeğe bağlı yapılar olarak değişir. Bunların tabii doktor kontrolünde olanların takibi ve tespiti daha kolaydır. Diğer çevresel sebepler olarak annenin çalışma şartları, yaşam koşulları, beslenme durumları, ilaç kullanımları, geçirdiği enfeksiyonlar, hastalıklar hepsi belirleyici veya etkileyici olabilir. Bu tür durumlarda annenin veya ailenin bu durumları bilmesi kendi başlarına çok zor olacağından gördükleri herhangi bir rahatsızlık durumlarında, olumsuzluk durumlarında doktora başvurmaları en doğru hareket olacaktır." şeklinde kaydetti. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.