Uzmanlardan ‘burun taşı’ uyarısı

Uzmanlardan ‘burun taşı’ uyarısı
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gültekin Kızılbulut, burun taşı olarak bilinen rinolite, uzman doktorlar tarafından müdahale edilmesi gerektiğini,...
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gültekin Kızılbulut, burun taşı olarak bilinen rinolite, uzman doktorlar tarafından müdahale edilmesi gerektiğini, aksi halde ölüme bile sebebiyet verebileceğine dikkat çekti

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gültekin Kızılbulut, geçtiğimiz gün 22 yaşındaki bir hastasının burnunda tespit edilen yaklaşık 3 santimlik burun taşına ilişkin uyarı ve tavsiyelerde bulundu. Kızılbulut; burun tıkanıklığı, tek taraflı kötü kokulu burun akıntısı, ağzı açık uyuma ve horlama gibi belirtileri olan çocuk hastalarda anne ve babaların yabancı cisim olabileceği konusunda uyanık olmalarını söyledi.

‘Burun taşı vakaları orta ve ileri yaşta daha çok görülen vakalardır’

Rinolit vakalarının çok sık karşılaşılan vakalar olmadığını belirten Kızılbulut, "Genellikle burun taşı vakaları orta ve ileri yaşta daha çok görülen vakalardır. Çocukluk yaş grubundan ziyade orta ve daha sonraki yaş grubunda görülür. Çocukluk yaş grubunda daha çok rinolit değil de yabancı cisimlerle çok karşılaşabiliyoruz. Özellikle anne ve babaların dikkat etmesi ve dikkatli olması gereken konu eğer çocuklarında uzun zaman devam eden burun tıkanıklığı, tek taraflı kötü kokulu burun akıntısı olması halinde geciktirmeden bir kulak burun boğaz uzmanı ile görüşmelerinde fayda var. Çünkü genellikle çocukluk yaş grubunda burun ve kulak deliklerinde bir yabancı cisim sokma merakı çok fazla ve bu tür hareketlere çok fazla karşılaşıyoruz." ifadelerini kullandı. Hasta kendi burun deliğinde burun taşı olduğunu bilmediğinin altını çizen Kızılbulut, "Sadece burun tıkanıklığı ve daha çok tek taraflı kötü kokulu burun akıntısından şikâyet eder. Belli bir süre sonrasında aslında bu kokuyu da almamaya başlar. Yakınındaki eşi, dostu, akrabası, annesi, babası, çocukları ve iş arkadaşları bu kokudan rahatsız olmaya başlarlar. Yoksa hastanın kendisi burnunda bir taş olduğundan habersizdir. Yani kötü kokuyu almaya başlar ve sadece daha çok burun tıkanıklığından şikâyet eder." dedi.

‘Cismin daha da öteye ve ileriye götürme riski var’

Op. Dr. Kızlbulut konuşmasına şu şekilde devam etti: "Özellikle burun ya da kulaktaki yabancı cisimlerde anne ve babaların ya da şahsın kendisinin en çok dikkat etmesi gereken şey yabancı cismi çıkarmaya lütfen çalışmasınlar. Çünkü bu cismi çıkarmaya çalıştıkları zaman bunu daha fazla ileriye itme ihtimali ve riskleri var. Bu hem hekimin işini zorlaştırır hem de hastanın kendine zarar verebilir. Bazı yabancı cisimler çok uçta ve alması kolay gibi görünür. Hemen alırsam, dokunursam, çekersem, ben bunu çıkarabilirim gibi durabilir. Fakat maalesef çok küçük ve hatalı bir hareket ile eğer bir çocuksa ve ani bir hareket yaptıysa bu yabancı cismi daha da öteye, ileriye götürme ve itme riski vardır. Bu açıkçası bizim işimizi de çok zora sokuyor. Küçük bir manipülasyonla ve küçük bir hamleyle bizdeki aletleri kullanarak bunu almak daha kolay iken anne ve babaların ya da diğer insanların yaptıkları hareketlerle bu cismi çok daha derinlere ya da kulağın zarına yakın olan kısımlarına itebiliyor. Bu hem kulak zarına zarar verebilir hem de burun içerisinde ise arka taraftan aşağıya düşüp soluk borusuna kaçma ihtimali ve riski var. Bu çok tehlikeli bir şeydir ve hayatına bile mal olabilir. Bu nedenle bu işi uzmanıyla görüşmekte fayda var." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.