SAĞLIK PLATFORMU; HER GÜN EKSİLİYORUZ, ÖLÜYORUZ, TÜKENİYORUZ

SAĞLIK PLATFORMU; HER GÜN EKSİLİYORUZ, ÖLÜYORUZ, TÜKENİYORUZ
Diyarbakır Sağlık Platformu duyarlılığın ve tedbirlerin artırılmasına yönelik basın açıklaması yaptı. Açıklamada platform adına konuşan Diyarbakır...

Diyarbakır Sağlık Platformu duyarlılığın ve tedbirlerin artırılmasına yönelik basın açıklaması yaptı. Açıklamada platform adına konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan; "Sadece sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Bütün partilerin Covid-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz" dedi. Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya ise; Her gün maalesef eksiliyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz. Bizim ulaşabildiğimiz kadarıyla 39 hekim olmak üzere 91 sağlık çalışanı pandemi nedeniyle yaşamını yitirdi" şeklinde konuştu

Şehriban ELEFTOZ

DİYARBAKIR YENİGÜN- Diyarbakır Sağlık Platformu 14-18 Eylül '#YönetemiyorsunuzTükeniyoruz' haftası kapsamında Covid-19 salgınında duyarlılığın ve tedbirlerin artırılmasına yönelik Dağkapı Sarı Park'ta basın açıklaması yaptı. 'Ölmek değil yaşamak ve yaşatmak istiyoruz' 'Yönetemiyorsunuz Tüketiyorsunuz' yazılı pankartın açıldığı açıklamada sağlık çalışanları siyah kurdele takarak yaşamı yitiren meslektaşlarını andı.

'Sadece ölenler sağlıkçılar değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz'

Platform adına konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, şu ifadelere yer verdi:

"Sadece sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Daha çok olduğunu bildiğimiz ama resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan Covid-19’dan hayatını kaybediyor. Covid-19 Salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz. Covid-19 salgın sürecinin bugüne kadar ki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici buluyoruz. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın tedbirleri, salgın bütçesi, salgın koordinasyonu, salgın planlaması konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklamalarını bekliyoruz. Ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin Covid-19 salgını olduğunun kabul edilmesini ve ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu gerçekliğe uygun tutum almasını istiyoruz."

'Bütün partiler covid-19 salgını konusunda bir araya gelmeli'

Turan, bütün partilere çağrıda bulunarak şunları söyledi:

"TBMM’ni açılmasını beklemeden bütün partilerin Covid-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte Covid izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte “Covid-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturmasını talep ediyoruz. Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır."

'Sağlık çalışanlarının yalnız bırıkılmayacağı bir tutum istiyoruz'

Turan, "Bütün sağlık çalışanlarının ölüm – kalım savaşına dönüşen Covid-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın “meslek hastalığı” tanımını kabul edecek Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istiyoruz.

Yıllardır dillendirdiğimiz ve AKP hükümetinin “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme – performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlık kiralara neden olan “şehir hastaneleri”nin Covid-19 salgını ile insanı değil sermayeyi ve karı öncelediği görülmüş oldu. Sağlıkta dönüşüm programı yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. “Koruyucu hekimlik –sağlık” hizmetlerinin öncelenmesi geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm ASM binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

'Yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmalı'

"Salgının yaygınlaştığı ve uzun süreceğinin yadsınamaz hale geldiği bir dönemde sağlık çalışanlarının çalışma sürelerinin 6 saate indirilmesini, dinlenme yer ve zamanlarının pandemi göz önünde bulundurularak yapılandırılmasını ve yeterli sayıda kişisel koruyucu ekipman sağlanmasını, bu hususta hiçbir aksama yaşanmamasının sağlanmasını istiyoruz. Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri - emekçileri gözeterek ivedilikle yapılmasını bekliyoruz. Bu adımları atmayanların, Covid-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. Covid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği, herkesin kendisi ve bütün yakınları için sürekli tedirgin olduğu bir süreçte herhangi bir başarıdan söz edilemez."

'Her gün eksiliyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz'

Basın toplantısında konuşan Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Halis Yerlikaya ise; "Suçu vatandaşa yükü sağlık çalışanlara yıkanlara karşı onlara tarihsel sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmak üzere karşınızdayız. Her gün maalesef eksiliyoruz, ölüyoruz, tükeniyoruz. Bizim ulaşabildiğimiz kadarıyla 39 hekim olmak üzere 91 sağlık çalışanı pandemi nedeniyle yaşamını yitirdi. Birçok meslektaşımız şuanda yoğun bakımlarda yaşam mücadelesi veriyor. Pandemiyi yönetemiyorlar. Bilimsel verilere uygun yaklaşımlarla, bilimsel verilere uygun, bölgesel verilere uygun yaklaşımlarla uygun bir şekilde bizim önerilerimize göre ve bölgesel temelde gerekli hazırlıklar yapılarak gerekli önlemler alarak tamamlanması gerekirken bunlara yönelik gerekli politikalar belirlenmesi gerekirken alınan merkezi kararlar doğrultusunda algılar üzerinden yönetmeye kalkışıyorlar ve gelinen aşamada yaşadıklarımız deneyimlerimiz pandemiyi yönetemediklerini çok net gösteriyor. Her gün onlarca vatandaşımız annelerimiz birilerinin kardeşleri yaşamını yitiriyor. Bunlar sadece rakam değil bu rakamlara da alışmamamız gerekiyor." diye kaydetti

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.