Süper kahramanlardan sıkıldıysanız; Deadpool
Aksiyon filmi deyince Hollywood, kahraman deyince Marvel gelir aklımıza. Ancak bu iki gücün bileşiminden doğan Deadpool filmi, ne tam anlamıyla bir aksiyon filmi ne de bir kahramanın dünyayı kurtarma hikayesi. Beklentileri yine kendi yol yordamıyla bozan Amerika sineması bu defa aşk dolu bir hikayeyle karşımızda. Marvel'ı, mutant dünyasını, X-men'i,Wolverine'yi bilmeyenler gayet sade ve anlaşılır bir hikayenin içinde bulacak kendilerini. Çizgi roman müptelaları, aşina oldukları bir kahramanla yeniden tanışacaklar. Tim Miller, hikayenin orjinaline sadık kalarak kendi komedi, aşk, aksiyon kombinini yapmış.
Filmin açılışıyla birlikte, mesele kendini biraz açığa vuruyor. Her filmde görmeye alıştığımız tanıtıcı bölüm, kendini ti'ye alarak gerçek isimler yerine bazı lakaplarla karşılıyor seyirciyi. Eğer bir yerlerden filmle ilgili tanıtıcı yazılara göz gezdirmediyseniz, hangi karakteri kim oynuyor bulmanız biraz zaman alacak. Bu komikli başlangıçtan sonra esas oğlanımız boy gösteriyor perdede.
Toplamda sahip olduğu on iki kurşunla, bir kısmını boşuna harcamasına rağmen, sayabildiğim kadarıyla kırka yakın korumayı öldürüp baş düşmanı buluyor. Olayların buraya nasıl geldiği bu dakikadan sonra ifşa oluyor. Deadpool'umuz mutant olma sürecinde, yüzünü iyileştireceğini söyleyen doktorun peşinde. Yüzünü iyileştirmesi lazım, zira Vanessa'ya aşık. Vanessa her şeyden habersiz. Evlilik teklifi aldığı günün ertesi, kanser olup giden Wade'yi bekliyor.
Girişteki mizah anlayışı, geçiş sahnelerinde dördüncü duvarın yıkılmasıyla kendine yer buluyor. Anlatıcı olarak bize ek bilgiler sağlayan Wade Wilson, bir aksiyon filminde yer alacağı tahmin edilemez bir ciddiyetsizlikle işini gerçekleştirmekte. Sonuçta; "Kahraman değilim ben.", "Kahraman olmak büyük sorumsuzluk getirir." diyen bir anti-kahraman o. Wade'nin bu ciddiyetsizliği Hollywood'un aksiyon sahnelerine bulaşmamış. Uçan motorsikletliler, patlayan arabalar, saltolu zıplamalar... Tam kadro filmdeki yerlerini almış durumda. Yapılan göndermeler de çizgi roman hayranları için bonus niteliğinde.
Kahraman filmlerinde görmeye alıştığımız dünyayı kurtarma ihtiyacı Deadpool'de, kendi dünyasını kurtarma olarak ortaya çıkmış. Intikam teması gözümüze sokulmadan kendi kendine ilerliyor. Cinsel içerikli espiri ve göndermeler sayıca çok olsa da rahatsız edici düzeyde değil. Hikayenin sadeliği ve diyaloglar, çizgi roman dünyasına yapılan göndermelere rağmen, diğer süper kahraman filmlerine nazaran basit ve anlaşılır yazılmış. Deadpool'ün tam bir süper kahraman olmaması filmde ki kötü kahramanların silikleşmiş olmasına sebep gösterilebilir.
Dünyayı kurtaran, iyilik peşinde koşan, bencil süper kahramanlardan sıkıldıysanız Deadpool komedi unsurlarının yanına dram ve romantizmi de koyarak aksiyon dolu bir filmle izlenmeyi bekliyor
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.