Her Hayata Bir Amaç Lazım

İnsanın amaçlarıyla haşir neşir oluşları onların ereklerine sadakati ve bu erekler için vereceği mücadelenin rengini belirler

Bir birini takip eden adımların oluşturduğu ahenk yaşamın her alanına yayılır ve bu yaygınlık senin hâkimiyetinin rengini ve düzeyini de ortaya çıkarır

En zor şartlarda bile sizin bir amacınız ve ulaşabileceğiniz bir başka limanınız, bir başka merakınız ve bir başka umudunuz yok ise yaşamdan vazgeçmişsiniz demektir, buda sizin cephenizdeki görüntüyü olumsuz gösterir yani yok oluş panosunu asmışsınız demektir

Oysa yenilecek nice güzel tatlara sahip sofraları süsleyen gıdaların doğada seni beklediğini bildiğinde senin uyaranlarının devreye gireceği muhakkak, bunca güzellik var ise neden ben mahrum kalayım ki?

Amaç; kişinin hırsından amacından ve kişisel tatmininden daha büyük içerikleri içerir ve geneli kapsayan bir evrenselliği içinde barındırır

Kendinle sınırlı olmayan davranışların oluşturduğu toplumsal ilişkilerin öznelinde özgürlük ve doğal davranış vardır ve doğalında yaşam bulduğunda sağlıklı gelişir, bu gelişmenin yaşayacağı coğrafyayı doğal halinde tutmak gerekir

Yaşamda oluşunuzun ve yaşamın bir parçası olduğunuzun duygusunu yaşamda olmasını istediğiniz ve olmasını istediğiniz şeyin çabasında kendi cevabınızı bulabilirsiniz, bulduğunuz şey sizin eseriniz olacaktır

Bu buluş sizi tatmin etmediği durumlarda geriye dönüp sizin heybenize dar günlerin nafakası dediğin duyguların devreye gireceğini unutmamak gerekir, en olmadık günlerde topladığınız duygulardır bunlar

Sahip olmadığınız ve olamadığınız şeylerin sahibi olabilirsiniz ancak emeğiniz ölçüsünde sahip olacağınız ileri safha isteğiniz sizin amaçlarınız şekillendiriyor, bu şekillendirme sizi yaşatacak normlara ve olgunluklara sahiplik ortamı sağlıyor

Böyle bir amaç edinmeliyiz ki bizim emeğimiz ölçüsünde, amacımızın değer kazanacağını unutmamak gerekir ve bu emek bizi amansız yenilgilerden çıkaracağına da inanmak gerekir, en kötü ölüm şekli ise amaca inançsızlıktır

Amaçsız bir hayat trajedidir çünkü amaçsız bir hayat neyle karşılaşacağını bilmeden sallapati bir biçimde sürüklenerek, kapılarak oradan oraya savrularak ilerlemektir, bu savrulmalar ve ilerlemelerde geride kalan parçalarda beklentileri geride bırakmaktır

Oysa insanlığı başlatan insanların birlikte verdikleri mücadelenin başlangıcındaki ilk hareket insanların planlı ve belli bir amaçla ileriye doğru gittiğini kabullenerek yürüyüşe başlamıştır

Amacınız varsa sizin katlanabileceğiniz zorlukları alt etme yetkisini ve isteğini elde edersiniz ama amacınız yok ise sizin karşınızdaki en küçük zorlukta bile yenilip gidersiniz, oysa insanoğlu bu yenilgiyi hiçbir zaman hak etmiyordur

Amaç affedilmeyi, yapılacaklar listesindeki haksızlıkların üstesinden gelme becerisine, yapılanları ekleyip yaşamı sakinleştiren, temizleyen alana dönüştürür, bu dönüşümde kendi emeğinizi görürsünüz

Amacının vakti geldiğinde doğru olanı yapmazsanız ve savsaklayacak olursanız; sizin bir başka bahara kalıp yaşayacağınızın garantisi yoktur

Amacı olan hayatın kendi amacı gereği sürekli kendi yanında olur ve bu birliktelik yalnızlıktan kurtardığı gibi sürekli canlı olmanızı sağlar.

Amaçların gerçekleşmesinden sonra ben bunları yapabiliyormuşum afallaması sizi başka görevlere de hazırladığını göreceksiniz

Amacınız olduğunda sizin sürekli olarak bir çıkış yolunuz olduğunu bileceksiniz ve kötü davranıp kötü kalacağınıza yaşamın bir başka şansı daha vardır deyip temizlemeye kalkarsınız ve emin olun dünyanın böyle bir temizliğe ihtiyacı vardır

Sizin bir amacınızın varlığı ve onu korumanız için sizin kusursuz olmanıza gerek yoktur, her insanın bir eksiği olabilir ve bu eksikliği fark ettiği anda geriye dönüp ben buradan sonrasını amacım için yaşayabilirim diyebilirsiniz

Sorun ne kadar büyük olursa olsun sizin amacınız sorundan daha büyük olmalı ki siz sorunu alt edebilecek planları ortaya çıkarabilesiniz.

Amacınız sizin umudunuz ve bu hayatın devamlılığı için sizin umudunuzun olması gerekir ki siz yaşadığınızı yaşama anlam katabileceğinizi görebilesiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi