STK’lar: Siyasetin üslubu toplumu kutuplaştırıyor
Diyarbakır’da faaliyet gösteren STK’lar, Sakarya’da Kadir Sakçı ile oğlu Burhan Sakçı’nın etnik kimliklerinden dolayı uğradığı saldırıyı ortak bir yazılı açıklama ile kınadı. Yapılan açıklamada, “Televizyon dizilerinin ve siyaset üslubunun öfkeli ve hasmane düşman algısı, toplumu kutuplaştırmaya hizmet etmektedir” denildi
Mehmet Uğur ÇAKIL
DİYARBAKIR- DTSO, DTB, DESOB, DSİAD ve DOGÜNSİFED yaptığı yazılı açıklama ile Sakarya’da etnik kimliklerinden dolayı baba-oğula yönelik yapılan saldırıyı kınadı. Bu tarz olayların rutine dönüştüğüne dikkat çekildi. STK’lar, yaşanan olayın yasal sürecinin takipçisi olacaklarının altını çizdi.
“Kınıyor ve lanetliyoruz”
DTSO, DTB, DESOB, DSİAD ve DOGÜNSİFED tarafından yapılan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı; “16-12-2018 tarihinde Sakarya’da meydana gelen, Kadir Sakçı ile oğlu Burhan Sakçı’nın etnik kimliklerinden dolayı uğradığı saldırı neticesinde baba Kadir Sakçı’nın ölümü, Burhan Sakçı’nın ise yaralanması ile sonuçlanan menfur saldırıyı kınıyor ve lanetliyoruz. “Milli Hassasiyetler” üzerinden kendini ispat etme çabasının insan hayatına kastedecek boyutlara ulaşmış olması birlik ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde vicdanlarda bir kez daha giderilmesi çok zor, derin yaralar açmıştır. Yasal boşluklardan faydalanmaya yönelik, cezai indirim almayı amaçlayan, olayın faili tarafından verilen ifadede beyan edilen şahsın kendisinin “alkollü” olduğuna yönelik açıklamanın ise bizce hiçbir kıymeti bulunmamaktadır.Toplumu her bakımdan kutuplaştıran bu türden saldırılara baktığımızda faillerin daima akli dengesine, psikolojik durumuna veya bu olayda olduğu gibi alkolün etkisi altında olduğuna dair beyanlar ile eylemlerini gerçekleştirdikleri ifade edilmekte; bu yol ile de olayın asli nedenlerinin hasıraltı edilmeye çalışıldığı görülmektedir. Bu türden beyanların yargı tarafından kabul görmesi de ayrıca vicdanlarımızı aşağılamaktadır.İnşaat işçilerinden pazarcılık yapan esnafına kadar bir tür toplumsal mobbinge maruz kalan Kürt bireylere karşı yürütülen bu tür saldırıların kendinden ve günlük hayatın olağan akışı içinde cereyan eden fiiller olduğuna inanmak artık mümkün değildir.
Televizyon dizileri ve siyasetin üslubu
“Milli Hassasiyetler” gibi önemli konuların neler olduğuna dair görüşlerin rating kaygısı taşıyan televizyon dizilerine bırakılması ve bu gibi önemli konuları Ana Haber Bültenlerinin toplumu ayrıştırıcı biçimde ele alması medyanın muhatabı olan kitleler üzerinde olumsuz etki uyandırmaktadır. Bu konuda RTÜK ve Yargı Organları konuya ivedi biçimde dâhil olarak bu türden yayınlara karşı gereken işlemleri yapmalıdır.Vatanseverlik adı altında keyfi cinayet işleme hakkını kendisinde gören herkes bu cürmü işlerken toplumun bir kesimince eyleminin haklı olduğuna inanarak suç işlemeyi meşru hale getirmektedir. Bu tip suçların meydana gelmesinde televizyon dizilerinin ve siyaset üslubunun öfkeli ve hasmane düşman algısı, yaşanılan bu olayda olduğu gibi, toplumu kamplaştırmaya hizmet etmektedir. Bu türden saldırıların bir “rutin” halini aldığı dikkatimizden kaçmamaktadır. Bu nedenle bizler bu olayın yasal süreçlerinin sonuna kadar takipçisi olacağımızı ve bu menfur saldırının gündelik hayatın akışı içinde unutulmaması için elimizden gelen azami çabayı göstereceğimizi belirtmek istiyoruz.Bu namert ve hain saldırının kurbanları olan Sakçı Ailesinin Taziyelerimizi kabul buyurmalarını temenni ediyor; baba Kadir Sakçı’ya Allahtan rahmet, yaralanan Burhan Sakçı’ya acil şifalar diliyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.