Rojin’in babası kızının katillerini canlı yayında açıkladı

Rojin’in babası kızının katillerini canlı yayında açıkladı
Kızının katillerinin bulunması için olağanüstü bir çaba ortaya koyan baba Nizamettin Kabaiş, ilk kez katilleri işaret etti. Kabaiş: Tehditlere rağmen bu işin peşini bırakmayacağım

YENİGÜN HABER – Rojin Kabaiş'in babası Nizamettin Kabaiş, kızının intihar etmediğinden, öldürüldüğünden yüzde yüz emin olduğunu ve üniversitenin özel güvenlik güçlerinden şüphelendiğini söyledi.

Hêvîdar Zana’nın sunduğu Rûdaw TV 15.00 bültenine katılan Nizamettin Kabaiş, üniversite yetkililerinin olayı örtbas etmeye ve gerçekleri saptırmaya çalıştığını iddia etti.

Kızının ölümüyle ilgili şüphelerini dile getiren Nizamettin Kabaiş, “katillerin bulunması için sonuna kadar mücadele edeceğini” söyledi.

“Kızım intihar etmedi, öldürüldü”

Nizamettin Kabaiş, kesin bir dille, "Yüzde yüz eminim ki kızım intihar etmedi. Bana inanmayan o kurumlara hakkımı helal etmiyorum. Kızımın öldürüldüğünü biliyordum. Şüphemiz, üniversitedeki o güvenlik güçlerinden yana. Son görüldüğü yerde güvenlik kulübesi var. Orada devriye geziyorlar. O iki güvenlik görevlisi görevden bile alınmadı. Van'daki üniversite öğrencilerinden hiçbir şüphem yok. O günden beri ne gecemiz gece ne de gündüzümüz gündüz" dedi.

Kabaiş, yetkililerin en başından itibaren olayın intihar olduğu konusunda ısrar ederek olayın üstünü kapatmaya çalıştığını iddia etti. Nizamettin Kabaiş, "Onlar ne kadar ısrar ettiyse ben de o kadar ısrar ettim ve ‘Hayır, kızım intihar etmedi’ dedim. Dosyaya gizlilik kararı koydular. Avukatların dahi dosyadaki bilgileri açıklayamıyor. Ama ben dosyada yer alan bilgilerin hepsini kamuoyu ile paylaştım. Böylece kızımın vücudunda iki erkeğe ait DNA bulunduğu kamuoyu tarafından öğrenildi” diye konuştu.

Nizamettin Kabaiş ayrıca, kızının cesedinin bulunduğu yerde yeterli ve kapsamlı bir inceleme yapılmadığını ve birçok delilin göz ardı edildiğini belirtti.

“Üniversite ve yurdun ihmali çok büyük”

Nizamettin Kabaiş, yurt ve üniversite yönetimini gerçeğin araştırılmasını engellemekle suçladı. Kabaiş, yetkililerin Rojin'in arkadaşlarının konuşmasına izin vermediğini ve öğrenci eylemlerine de engel olduklarını belirtti.

Nizamettin Kabaiş, öğrenciler Rojin için yürüdüğünde polisin onlara engel olduğunu ve öğrencilerin 17-18 gün boyunca yürüyüş yaptığını ifade etti.

Üniversite rektörünü de eleştiren Kabaiş, "Ben Amed’den (Diyarbakır) 380 kilometre yol geldim ama rektör ne bir başsağlığı dilemeye ne de ‘özür dilerim’ demeye geldi" dedi.

Baba Kabaiş, yurt ve üniversitenin kendilerine geç haber verdiğini de vurgulayarak, "O gece Rojin yurda gitmemişti, saat 11’de yoklama yapılması gerekiyordu" şeklinde konuştu.

“Ciğerlerinde su yoktu”

Nizamettin Kabaiş, şüphelerini güçlendiren durumlara dikkat çekerek şunları söyledi:

"Boğulan birinin akciğerleri su ile dolu olur. Kızımın akciğerlerinde su yoktu. Suda boğulan birinin vücudu şişer ama kızımın vücudu şişmemişti ve elbiseleri yırtılmamıştı. Onlar 24 kilometre suyla sürüklendiğini söylüyorlar ama bu bir yalan. Vücudu sapasağlamdı."

Kabaiş ayrıca otopsi raporuna da değinerek, tanıdıkları bir doktorun otopsiye girdiğini ve otopsiden sonra kendisine, "Boğazında darp izleri vardı" dediğini aktardı. Kabaiş bu bilginin de dosyada yer aldığını söyledi.

“Sonuna kadar mücadele edeceğim”

Nizamettin Kabaiş, kızının katillerini bulmak için mücadelesini sürdürdüğünü belirten Kabaiş, bazı çevrelerin kendisini tehditlerle susturmaya çalıştığını ancak geri adım atmayacağını açıkladı.

Kabaiş sözlerine şöyle devam etti:

"Tehditlerle bizi korkutup bu davadan vazgeçmemizi istiyorlar ama aksine, direnişimi daha da büyütecek ve sonuna kadar sürdüreceğim. Yurt dışı numaralarından tehdit mesajları alıyorum."

Baba Kabaiş, konuşmasının sonunda bu dosyanın aydınlatılması gerektiğini belirterek, "Kızımın başına ne geldiği bilinmeli. Bu uğurda ölsem de kızımın davasından vazgeçmeyeceğim. O iki erkeğe ait DNA’lar ile kızımın atletinde bulunan bir kadına ait kanın kime ait olduğu ortaya çıkarılırsa cinayet de aydınlatılacaktır. Atlette bulunan kadın bir kadına ait olduğu da yine benim ısrarların sonucu savcılık tarafından araştırıldı” dedi.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.