Diyarbakır’da 1 Mayıs’ta deprem ve ekonomi vurgusu
Diyarbakır’da düzenlenen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarında deprem ve ekonomi vurgusu öne çıktı.
Türkiye’nin dört bir tarafında kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, Diyarbakır’da Dağkapı Meydanı’nda kutlandı. Aralarında siyasi parti, sendika, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin bulunduğu Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde yapılan kutlama öncesi, düzenlenmek istenen yürüyüşe polis izin vermedi. Kutlamanın yapılacağı Dağkapı Meydanı’na yürümek isteyen kalabalık gruplar polis çemberine alındı. Görüşmelerin ardından kalabalığın gruplar halinde slogan atmadan Dağkapı Meydanı’na yürümesine izin verildi.
Tertip Komitesi adına Kürtçe konuşan Siraç Çelik, 1 Mayıs’ın tarihçesine, Türkiye’de yasaklanması ve sonrası resmi bayram olarak kabul edilmesine değindi. Yasak ve baskılara değinen Çelik, 25 Nisan’da Diyarbakır merkezli yürütülen bir operasyonda aralarında gazeteci, siyasetçi, avukat ve sanatçıların da olduğu çok sayıda kişinin tutuklanmasına değinerek, bunun amacının seçim arefesinde herkesi susturmaya yönelik bir adım olduğunu dile getirdi.
Çelik’in konuşmasının ardından Amed Emek ve Demokrasi Platformu adına Kürtçe ve Türkçe ortak açıklama yapıldı. Açıklamanın Kürtçesini Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, Türkçesini DİSK Genel İş Sendikası 2 No’lu Şube Eşbaşkanı Behçet Barut yaptı. Barut, depremde yaşamını yitirenleri anarak, “Doğal bir felaketin insan eliyle son birkaç yüzyılın en büyük trajedilerinden birine dönüşmesine neden olanlar göstermelik açıklamalarla, birkaç tutuklamayla kendilerini işin içinden sıyıramayacaklar. Ant olsun ki, yaşamını yitiren her bir canlının, denetimsizliğin, rant politikalarının yol açtığı yıkımların er ya da geç hesabını soracağız” ifadesini kullandı.
‘ARTMAYAN TEK ŞEY MAAŞLARIMIZ’
Zamlar ve alım gücünün erimesi hayatı yaşanılmaz kıldığını dile getiren Barut, “Başta kadın emekçiler olmak üzere, tüm emekçilere gittikçe daha güvencesiz bir çalışma yaşamı dayatılıyor. Ülkemiz her alanda ‘güvencesizler cumhuriyeti’ haline geldi. Kadın işsizliği ve güvencesiz, kayıt dışı çalışma ortamlarında taciz, şiddet ve mobbing her geçen gün artıyor. İşsizlik aldı başını gidiyor. Hiçbir dönemde olmadığı kadar yurt dışına beyin göçü yaşanıyor. İşçi cinayetlerinde adeta katliam yaşanıyor. Her şeye zam gelirken artmayan, yerinde sayan tek şey bizim maaşlarımız” diye konuştu.
‘BU DÜZEN YA DEĞİŞECEK, YA DEĞİŞECEK’
İşçi ve çalışanlardan alınan verginin savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya, teşvik-vergi affı olarak sermayeye, patronlara harcandığını ifade eden Barut, “Kürt sorununda çözümsüzlük ve imha siyasetiyle kendi bekalarını garantiye almayı hedefliyorlar. Rant ve sömürü düzeni devam etsin istiyorlar. Çıkarlarını korumak için karanlık odaklar, militarist yapılar hep olsun istiyorlar. Aynı amacı güdenler seçime giderken en faşizan, en gerici ittifak çatısı altında birleştiler. Ortak noktaları Kürt sorununda inkâr ve güvenlikçi politikalar, kadın karşıtlığı, gericilik, barışa karşıtlık, demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Bunların bize reva gördüğü kayyum düzenidir, ihraçlardır, adaletsizliktir, tekçiliktir, militarizmdir, işkencedir, cezaevlerinde insanlık dışı uygulamalardır. Sabrımız tükendi. Artık böyle gitmez dedik, gerçekten de gitmiyor. Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, demokrasi ve laiklik için artık yeter diyoruz. Gün şikâyet etme günü değil. Bu düzen ya değişecek ya değişecek” diye belirtti.
‘GÜN DEVRANIN DÖNECEĞİ GÜNDÜR’
Ardından konuşan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Adıbelli, hükümetin toplum üzerindeki baskısına işaret ederek, “Susturamadıklarını, sindiremediklerini tutuklamaya çalışıyorlar. Biz bu gözaltı ve tutuklamaların neden yapıldığını çok iyi biliyoruz. Ama biz şunu da biliyoruz: Bu devran böyle gitmez. Bu sistem böyle gitmez. Gün devranın döneceği gündür” diye kaydetti.
‘NE OLURSA OLSUN ZAFER BİZİM OLACAK’
Son olarak kısa bir konuşma yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, şunları söyledi: “Biz bu seçimde 14 Mayıs’ı direniş ve zafer günü yapacağız. 2024 1 Mayısı’nı AKP-MHP iktidarı olmadan kutlayacağız. Bu ulusalcı devlet anlayışı, işçi ve toplumsallığa karşıdır. HDP kazanımlarına saldırıyorlar, yüzlerce arkadaşımızı cezaevine koydular. Onlar ne yapacaklarsa yapsınlar, biz onları 14 Mayıs’ta yeneceğiz. Barış ve özgürlük için Kurdîstan özgürlüğü için AKP-MHP iktidarından hesap soracağız. Ne olursa olsun zafer bizim olacak.”
Program, davul zurna eşliğinde çekilen halayların ardından sona erdi. (Haber merkezi)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.