Sur’da çile de umut da bitmiyor
Suriçi’ndeki tescilli evi çatışmalardan sonra yıkılan İsmail Üzmez, şimdi “Ev de ev olsa” dediği kiralık bir evde kalıyor eşiyle birlikte. “Zor günler yaşıyoruz ama çok güçlüyüz. Umudumuz var, bugünler elbette geçecek” diyen Üzmez, Sur’da yeni yapılan evlerin ise 400 ile 500 bin liraya satılacağını belirterek, “Bu evler bizim için değil, parası olanlar için yapılıyor” diyor
Vecdi ERBAY
DİYARBAKIR DİYARBAKIR - Suriçi’ndeki 6 mahalleye, 2015 Kasım ayından bu yana girmek yasak. Devlet, TOKİ marifetiyle yeni evler yapıyor bu 6 mahallede ve Diyarbakır’a gelen her hükümet yetkilisi, daha güzel bir Sur inşa ettiklerini dile getiriyor.
Ancak bu hükümet yetkililerinin hiçbiri Sur’un bu 6 mahallesini daha önce görmediler. Belki Gazi Caddesi’nden ya da Melik Ahmet Caddesi’nden binlerce korumayla geçmiş olabilirler. Bu 6 mahallede yaşayan insanları tanımadılar. Suriçi’nde nasıl bir hayatları vardı, bununla ilgili fikirleri, muhtemelen validen, emniyetten ya da kayyımdan aldıkları bilgiyle sınırlıdır. Bu yüzden övünerek ‘yeni ve güzel’ bir Sur inşa ettiklerini söylüyorlar.
Kim bilir, hükümet yetkilileri İsmail Üzmez ile yarım saat sohbet etseler bu fikirleri değişebilirdi belki. Ama bu pek mümkün değil elbette. Çünkü zırhlı araçlarla, bir hışımla geçip gidiyorlar aralarından. Caddelerin, esnafın, alışverişe çıkmış insanların huzurunu koruma ordusuyla bozduklarını fark etmeden.
Suriçi’nden kopamayanlar
Diyarbakırlılar bilir, Suriçi’ndeki mahallelerinden göç etmek zorunda kalan insanlar, iki nedenle mahallelerinden çok uzağa gidemediler. Birincisi, yoksuldular ve yine Suriçi’ndeki diğer mahallelerdeki ucuz evlere taşındılar. İkincisi, Suriçi’ndeki yaşama biçiminden kopamadılar. Bu nedenle uzak semtlere taşınanların büyük çoğunluğu günlerini yine Suriçi’nde geçiriyorlar.
İsmail Üzmez de bu insanlardan biri. Tesadüfen tanıştığım Üzmez, önce medyadan şikâyet ediyor, “Gelip konuşuyorlar, sonra hiçbir şey yazmıyorlar, basın da korkuyor” diyor. Üzmez medyaya yüklenirken bizi dinleyen bir genç, “İsmail amca, dikkat et” diye uyarıda bulunuyor. İkisi komşuymuş, birbirlerini tanıyorlar, son dört yılda neler yaşadıklarını biliyorlar.
Üzmez, “Korkacak neyimiz kaldı” diye karşılık veriyor genç adama: “Evimiz yıkıldı, işimizi kaybettik, hapislere düştük. Daha neden korkacağız?” O ana kadar sakin olan Üzmez’in sesi, bunları söylerken asabileşiyor.
Sur’da yaralandı
Aslen Mardin Mazıdağlı olan İsmail Üzmez, 60 yıldır Suriçi’nde yaşıyor. “Ben daha 6 yaşımdayken babam geldi Sur’a yerleşti. Şimdi 66 yaşımdayım ve bütün hayatım burada geçti” diyor Üzmez. Kamyon şoförlüğü yaparak 7 oğlunu, 3 kızını yine burada büyütmüş.
Çatışmalardan sonra yıkılan evi için, “Eski bir Diyarbakır eviydi, tescilli bir evdi” diyor. “Taşları o kadar sağlamdı ki evimin, bombalar bile bir şey yapamadı, çatışmalar bittikten sonra dozerlerle yıktılar.” Bunları anlatırken 4 yıl öncesine gidiyor adeta. Çünkü çatışmalar başladıktan 40 gün sonra çıkabilmiş evden. “Her taraftan saldırı vardı. Çocuklarım için korkuyordum. Bir gün akşama kadar sokağa çıkma yasağı kalktı, o zaman çocuklarımı gönderdim, ben eşimle kaldım. Evi bırakmak istemedim.”
Evin avlusuna düşen bir bomba ile yaralanmış Üzmez. Pantolonun paçalarını sıyırarak bacağındaki yara izlerini gösteriyor, “Bunlar şarapnel parçalarının izleri” diyor ve belindeki yara izlerini de göstermek istiyor ama ben görmek istemiyorum.
“Evimiz büyüktü” diyor Üzmez, “52 kişi yaşıyorduk burada. Çocuklarım, torunlarım… Şimdi hepsi bir yere dağıldı. İki oğlum başka bir şehre göç etti, biri hapiste, diğerleri burada ama onları da doğru dürüst göremiyorum. Ev elden gidince böyle oldu.”
Bin lira yardım
Evleri yıkılanlara devletin yardım edeceği 4 yıldır söyleniyor. İsmail Üzmez’in evine bir değer biçilmiş miydi? “Yok” diyor Üzmez, “Ne olacağını da bilmiyoruz. Bizim arsalarımıza evler yaptılar. Bu evleri 400-500 bin liraya satacaklar. Biz alamayız ki bu evleri.”
İsmail Üzmez, diğer Sur mağdurları gibi, yaklaşık 4 yıldır bin lira kira yardımı alıyor devletten. Ancak son 4 aydır bu yardımı alamadığını söylüyor. “Neden vermiyorlar biz de bilmiyoruz. ‘Vereceğiz’ diyorlar ama 4 aydır alamadık.”
Suriçi’nde, eşiyle birlikte kiralık bir evde kalıyor Üzmez. Ayda 500 lira kiraya gidiyor, elektrik, su parası da var. Ev de ev olsa” diyor Üzmez ve eski evinin ne kadar güzel olduğunu anlatıyor yeniden. Çocuk seslerinin doldurduğu geniş, kuyusu olan bir avlu… Eski evini özlemekte haksız değil.
Dediğine göre 4 aydır alamadığı bin lira uçup gidiyordu zaten. Ama kira parası ödemek bile rahat etmesine neden oluyordu. Hem 66 yaşında hem de aldığı yaradan dolayı bir ayağı sakat kaldığı için artık çalışamıyor ve bu nedenle kira borcu birikiyor. Ev sahibi ise sıkıştırıyor. Üzmez, “Zor günler yaşıyoruz ama çok güçlüyüz. Umudumuz var, bugünler elbette geçecek” diyor.
Laf dönüp dolaşıyor hükümetin inşa edip ballandıra ballandıra anlattığı ‘Yeni ve daha güzel Sur’a geliyor. “Yeni Sur bizim için değil” diyor İsmail Üzmez, “Parası olan yaşayacak orada.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.