Kadınlar: Emeğimizin karşılığını alamıyoruz
Fıstık hasadının başladığı bugünlerde fıstık toplayan kadınlar, günde 12 saat 70 TL yevmiyeye çalışıyor. Neredeyse hiç mola vermeden 45 derece sıcaklıkta çalışan kadınlar, emeklerinin karşılığını alamadıklarını vurguluyor
DİYARBAKIR YENİGÜN - Bölgede “Yeşil altın” olarak görülen fıstık, tatlılardan yemeklere kadar birçok şekilde tüketiliyor. Fıstık toplayan işçiler ise bunun zahmetli kısmında yer alıyor. Jinnews’te yer alan habere göre Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı İkizoluk köyünde fıstık hasadı başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla fıstık bahçelerine giden işçiler, 40-45 dereceyi bulan sıcaklıkta yaklaşık 12 saat çalışıyor. İlk olarak ağaç altında olgunlaşarak kendiliğinden dökülen fıstıkları toplayan işçiler, ağaçların altlarına branda açıp, toplamaya başlıyor. Ardından fıstıkları dallarından ve yapraklarından ayıran işçiler çuvallara doldurarak çuvalları traktörlere yüklüyor. Sabah gün doğumuyla beraber köylerinin yaklaşık beş kilometre doğusuna düşen fıstık bahçesine gitmek için evden çıkan işçiler, traktör ya da kamyonetin kasasına binerek fıstık bahçelerine geliyorlar. Ağustos ayı sonlarında fıstık toplamaya başlayan işçiler, Eylül ayının sonuna kadar bu şekilde sürdüğünü söylüyor. Günlük yevmiyesi 70 TL'den yaklaşık 12 saat çalışan kadınlar, emeklerinin karşılığını alamadıklarını dile getiriyor.
12 yaşında beri tarla ve bahçelerde çalışıyor
Didem Gültekin (18), 6 yıldır sabahın erken saatlerinden gün kararıncaya kadar tarla ve bahçelerde çalışıyor. Gültekin, en çok güneş altında çalışmanın zorluğundan yakınıyor. Henüz çocuk yaşta çalışmak zorunda bırakılan Gültekin, bu işte kadınlar olarak zorlandıklarını dile getiriyor. Bunları bize anlattığı sırada bir yandan da çalışan Didem Gültekin, öğle arası dışında mola vermenin ise mümkün olmadığını belirtiyor. Gültekin, “Bize başka bir iş alanı yok. Ekonomik sorunlardan dolayı çalışıp aileye destek olmak zorunda kalıyoruz ve yapabileceğimiz tek iş tarla ve bahçelerde çalışmak. Pamuk tarlasında da çalışıyorum ve fıstıktan sonra orası başlayacak. Nefes bile almadan çalışıyoruz” sözlerine yer veriyor.
‘Dinlenebildiğimiz tek mevsim kış oluyor’
Çapa ve pamuk işinde 7 yıldır çalışan Semanur Gündüz (19) ise sabahları kahvaltı dahi yapamadan işe koyulduklarını ve ancak 2 saat sonrasında verdikleri kısa molada bir şeyler atıştırabildiklerini ifade ediyor. Gündüz, güne sağlıklı başlayamadıklarını ve gün boyunca da bu şekilde devam ettiğini kaydederek, “Günlük yaptığımız işler rutin olarak devam ediyor. Her gün aynı işleri yapıyoruz. Bu da bizim için sıradan bir hal alıyor. Bizler baharın gelmesiyle beraber farklı işlerde çalışmaya başlıyoruz. Dinlenebildiğimiz tek mevsim kış oluyor” diyor.
‘Her çuval 30-40 kilo ağırlığında’
Berfin Şenol (19) da, akranları gibi tüm zamanını tarla ve bahçelerde geçiriyor. Fıstık toplama işinin 4 aşamadan oluştuğunu söyleyen Şenol, 4 aşamanın da kendine göre zorlu yanlarının olduğunu ekliyor. “Fıstığı zenginler yiyor, biz eziyetini çeken kısımda oluyoruz” diyen Berfin Şenol, verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarına dikkat çekiyor. Şenol, “Bazı fıstık sahipleri fıstıkları ayıklamamızı istiyor. Bazıları ise olduğu gibi çuvallara doldurmamızı istiyor. Tabi her ikisi için aynı parayı alıyoruz. Yaptığımız işin en zor aşaması; çuvalları kamyona yüklemek oluyor. Çünkü her çuval yaklaşık 30-40 kilogram oluyor ve günde neredeyse 200’e yakın çuval dolduruyoruz. Bu da neredeyse her birimizin günde 20 çuval taşıdığı anlamına geliyor” diye belirtiyor. Verilen 15 dakikalık moladan sonra fıstık silkelemeye devam eden ve 12 yaşından beridir fıstık toplama işi yaptığını söyleyen Tuba Gültekin (19) de verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarını ifade ediyor. Gültekin, “İmkanımız el vermediğinden kaynaklı okula gidemedik, eğer okula gidebilseydik daha farklı bir yaşamımız olurdu. Şu an her yıl yaklaşık 9 ay çalışıyoruz. Dinlenmeye fırsat bulamadan kendimizi işte buluyoruz” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.