“Her 4 gençten biri işsiz”
Türkiye’de genç işsizliğin çözülemeyen bir düğüm haline geldiğini belirten Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, her 4 gençten birinin işsiz olduğuna dikkat çekti
DİYARBAKIR YENİGÜN- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2018 İşsizlik verilerine göre, Ekim 2018’de yüzde 11,6 olan işsizlik oranı Kasım 2018’de 12,3 oranında artış gösterdi. İşsizlik Kasım ayında son 2 yılın en yüksek seviyesine çıktı. TÜİK verilerine göre, işsiz sayısı 3 milyon 981 bin. Bu orana 706 bini ise, son 1 yılda eklendi. İşsizliğin genç nüfus oranındaki artışı aylara göre artış gösteriyor. Eylül 2018’de genç işsiz oranı yüzde 22,3, Kasım’da ise yüzde 23,6. Diplomalı ya da diplomasız çok da fark etmiyor. Gençlerde işsizlik oranı ise yüzde 23,6’ya yükseldi. Yüzde 12,3 genel işsizlik oranının 2 katı olan işsizlik oranı kırmızı sinyal veriyor. Her dört gençten biri işsiz iken, iş bulabilmek için Türkiye İş Kurumu (İŞ-KUR) kapılarında sıraya giren gençlerde, en çok da ailelerine yük olma düşüncesi açığa çıkıyor. TÜİK Kasım 2018 işsizlik verilerini Jinnews’3e değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Diyarbakır 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, dikkat çeken uyarılarda bulundu.
“Türkiye’de genç işsizlik çözülemeyen bir düğüm”
İstihdamın, gençlerin sosyal kimliğini şekillendiren, yaşamlarını, bağımsızlıklarının gelişimini, gelirlerini, kendilerine saygınlıkları açısından büyük öneme sahip olduğunu belirten Aykat, ülkede her 4 gençten birinin işsiz oluşunun ise toplumsal sorunlara yol açtığını ifade etti. Eğitim durumunun genç işsizlik rakamlarında önemli bir etki oluşturmadığını aksine getirilen mülakat gibi yeni uygulamalarla üniversitelerde genç işsizliğin önünün açıldığına işaret eden Aykat, Türkiye'de genç işsizliğin bir türlü çözülemeyen bir düğüm haline geldiğini söyledi.
“İşsizliğin temel nedeni ekonomik kriz”
İşsizliğin artmasının temel nedeninin ekonomideki durgunluk, sanayideki daralma, talebin düşmesi ve yeni istihdam alanlarının yaratılmaması olduğunu dile getiren Zeynep Aykat, bunun ekonomideki büyümeyi yavaşlattığını ve işsizlik verilerinin yükselmesine yol açtığını kaydetti. Belli çalışan grupların dezavantajlı olduklarına da vurgu yapan Aykat, dezavantajlı grupların başında ise gençlerin ve kadınların geldiğine dikkat çekti. Ekonomik durgunluğa bağlı iş alımlarında özellikle bu dönemde daha fazla düşüş yaşandığını belirten Zeynep Aykat, genç nüfusun iş bulabilmek adına uzun İŞ-KUR kuyruklarında asgari ücretin altında çalışmaya zorlandığını savundu. Türkiye’nin artık bir tarım ülkesi olarak değerlendirilemeyeceğini ifade eden Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Zeynep Aykat, tarımsal istihdamın toplam istihdam içerisinde giderek çok daha düşük bir yer tuttuğunu söyledi. Aykat, tarımda yaşanan sorunların tüm sektörlerde görüldüğünü dile getirerek, ilaç fiyatlarına yapılan yüzde 26,4 zammı anımsattı. Aykat, ülkede derin bir ekonomik durgunluğun olduğunu ve bunu halkların mutfaklarına kadar hissettiğini vurguladı.
“Gençler geleceğinden çok umutsuzlar”
Eğitim sektöründeki yetersizliklere de değinen Zeynep, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin ciddi ayrımcılığa maruz kaldığını ileri sürdü. Aykat, şöyle devam etti: “Aynı dersliklerde, aynı dersi veren sözleşmeli, ücretli ve kadrolu öğretmenlerin aldığı ücret farkı çok fazla. Aynı performansı gösteren tüm emekçilerin aynı ücrete tabi tutulması gerekir. Keza mezun olan ve işe başlayan bir genci asgari ücret bekliyor. Bu ve benzeri nedenlere bağlı olarak intihar vakalarında ise en çok gençlerde yaşandığı gözlemleniyor. Gençler geleceğinden çok umutsuzlar. Herhangi bir alandan mezun olsalar dahi atanamayacakları korkusu ile karşı karşıyalar. Geleceğimizi parça parça elimizden alanların bu sorunlara yol açan politikalarından vazgeçmesi gerek.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.