Video Haber: Dijitalleşme matbaa sektörünü derinden vurdu
Sosyal ve ticari alanda tüm iş ve işlemlerin dijitalleşmesiyle gün geçtikçe çalışma alanı daralan matbaalar, son zamanlarda artan girdi maliyetleri ile zorlu bir süreçten geçiyor. Yaklaşık 40 yıldır matbaacılık sektörüyle uğraşan Veysi Bozkurt, sektörel olarak şu anda dijital çağın yaşandığını ifade ederek, "Kurumlarda matbu evrak dönemi bitti. Bunun gibi durumlar sektördeki istihdamı yüzde 50'lerin altına düşürdü." şeklinde konuştu.
Gazeteden faturaya, tanıtımdan kurumsal evraklara kadar hayatın her alanına giren dijitalleşme baskı ve matbaa sektörünün işlerini basitleştirirken çalışma alanını daraltmış, istihdam oranını minimuma indirmiş durumda olduğunu belirten sektör temsilcileri, gelinen süreçte matbaacılığın artı ve eksi yönlerini paylaştı.
Yaklaşık 40 yıldır matbaacılık sektörüyle uğraşan Veysi Bozkurt, 1970'li yıllardan günümüze uzanan süreçte değişen iş ve işçilik farkının alana yansıması, bu yansımaların mali boyutu ve etkilerini aktardı.
Dijitalleşme matbaa sektörünü derinden vurdu
1972 yılında sektöre başladığı dönemlerde ilk, orta ve lise eğitimiyle beraber matbaacılık işiyle de meşgul olduklarını belirten Bozkurt, "Makine operatörü olarak işe başladım. Bu alanda Diyarbakır'da 3-4 matbaacı vardı, bizlerde o dönemde onlara katıldık. Hem baskı hem teknik alanda çevrede yapılamayan işlerde bizler yardımcı olurduk. Tabi ki 1970'ler ile 2022 arasında çok şeyler değişti." ifadelerini kullandı.
"Dijitalleşme sektördeki istihdamı yüzde 50'lerin altına düşürdü"
Sektörel olarak şu anda dijital çağın yaşandığını ifade eden Bozkurt, "Daha önce kurşunla, harfle dizdiğimiz işleri şu anda bilgisayar ortamında pozlandırma kalıplarına çekilerek işçiliği yarı yarıya azaltacak şekle getirildi. Daha önce yaptığımız işten biraz daha şevk alıyorduk. Nedeni ise uğraşımızı parasal yönünden ziyade mahareti göstermek amacıyla yapardık ama bugün bilgisayarda basit dokunuşlarla istenilen şekiller yapılabiliyor. Bununla beraber resmî kurumlarda benzer duruma geldi. Kurumlarda matbu evrak dönemi bitti. Bunun gibi durumlar sektördeki istihdamı yüzde 50'lerin altına düşürdü." şeklinde konuştu.
Şu anda 2 bin 500 açık ve bin 500 metrekare kapalı alan üzerinde tabela, ışıklı tabela, totem, araç giydirme, iç ve dış mekân işine yöneldiklerini ve bununla beraber matbaacılık işini de yaptıklarını sözlerine ekleyen Bozkurt, ticari olarak talep durumuna göre hareket ettiklerini söyledi.
İşin ehli olmayanların bu sektörde kendilerini göstermelerinin verdiği zarara dikkat çeken Bozkurt, "İşin ehli olmayanların bu sektörün adı altında iş yapmaları zorumuza gidiyor. Mesela bir çiçekçi esnafının herhangi makinası yokken veya elemanla beraber sigortası olmazken kendi tanıtımında sektör olarak "matbaacılık" diyor ve benimle aynı kategoride görülüyor. Bu durumda bizleri sekteye uğrattı. Diyarbakır'da alanımızla ilgili odamız olmadığından herkes bu işi yapmaya başladı." dedi.
"Yılda 50 bin adet fatura basan işletme şimdi tüm işlemlerini e-fatura ile görüyor"
Dijitalleşmenin sektöre etkisini bazı örneklerle aktaran Bozkurt, şunları söyledi:
"1990-2000'li yıllarda kartvizitleri farklı puntolarda elle dizerdik. Günümüz parasıyla o zamanlarda 100 kartı 100-200'e yaparken şimdi bin tane karta verilen para 200 lira olmuş. Davetiye hakeza. Adam 100 tane bastırdığı davetiyenin şablonunu dijitali kullanarak WhatsApp'tan alıp 400-500 akrabasına gönderiyor. Bu her ne kadar şahsın doğal hakkı da olsa sektörel olarak bana zarar veriyor. E-Fatura sisteminde bizlerde 2 bin TL altı işlemleri manuel, üzerine elektronik fatura kesiyorum. Devlet vergi kaçakçılığını engellemek için E-faturayı getirdi ama zararı bize oldu. Çünkü yılda 50 bin adet fatura basan işletme şimdi tüm işlemlerini e-fatura ile görüyor."
Dijitalleşme matbaa sektörünü derinden vurdu
Türkiye'de her alanda olduğu gibi matbaacılık sektöründe de ekonomik sıkıntıların yaşandığını belirten Mesut Fidançiçek, bu ekonomik sıkıntıların başında girdi maliyetlerindeki yüzde 300-400'e varan artışların olduğunu söyledi.
Alanlarında daha önce bazı maliyetleri hesaplayabiliyorken şu anda sadece günlük hesap yapabildiklerinin altını çizen Fidançiçek, "Bir resmi ihale olduğu zaman insanlar girmeye çekiniyor. Çünkü resmî kurumlarının ihalesinde ödemeler geç yapıldığından insanlar ihaleye girmiyor. Girdi maliyetlerinin çoğu ithal ürün ve döviz endeksli. Bir yandan dolar yükselirken diğer yandan satıcılar ürünlerin metrekare başına zam uyguluyor. Daha önce bin TL olan bir ürün, şu an 3-4 bin gibi sınıra dayandı. Durum böyle olunca insanlar artık eskisi gibi çok zorunlu ve gerekli şeyler dışında bir şeyi yaptırmıyor, evlenecek kişi davetiyelerde orta veya en ucuzunu seçme zorunda kalıyorlar." dedi.
"Devlet, vergi ve sigortalar noktasında gazeteci ve matbaacılar sektörüne yardımcı olmalı"
Dijitalleşmenin sektör üzerinde oluşturduğu olumsuzluklara da değinen Fidançiçek, "Dijitalleşmeyle birlikte bazı ürünler dijital baskı makineleri üzerinden yapılıp müşterilere sunuluyor. E-faturaya geçirilmesi ve diğer alınan tedbirler matbaa sektöründeki müşteri yelpazesini büyük oranda düşürdü." diye belirtti.
Kurumların yerli işletmeleri gözetmediğinin altını çizen Fidançiçek, şunları söyledi:
"Özellikle Diyarbakır'daki belediyeler, işlerinin çoğunu dışarıda yapıyor. Böyle bir sorunla karşı karşıya kalan bu sektöre en azından belediyenin dışarıda yaptırdığı işi yerliye yaptırarak yardımcı olabilirler. Dışarıda alınan ithal ürünlerin vergi oranlarının düşürülmesi lazım. Matbaa; artık yıllar önceki sektör değil, neredeyse bitme noktasına gelmiş. İnsanlar sadece davetiye, kart, ufak-tefek işleri yaptırıyor. Matbaa sektörü neredeyse fatura basamaz hale geldi. Bu konuda tedbirler alınması gerektiğini düşünüyoruz. Yetkililerin bu konuda alabilecekleri tedbirleri alması ve belediyelerin dışarıda yaptırdıkları ana işlerini Diyarbakır esnafına yaptırmaları, ekonomik krizinin daha az bir zararla kapanmasına sebep olacağını düşünüyorum."
Yerel gazetelerin durumuna da değinen Fidançiçek, "Daha önce Diyarbakır'da birçok gazetenin matbaası vardı ve her matbaada 2-3 kişi istihdam ediliyordu. Şu an Diyarbakır'ın tüm gazeteleri sadece 2 ayrı matbaada bastırıyor. Üzerimize tedbir olarak tek kira, daha az çalışan ve az elektrik gibi girdi maliyetlerinin düşmesi için aramızda karar aldık ama bu bile bizi zorluyor. Elektriğe ve doğalgaza yüzde 20 civarında yapılan zam, direk maliyetlerimize yansıdı. Pandemi ile Rusya-Ukrayna işgali ekonomi üzerine baskı oluşturan şeylerdir. Çözümü noktasında bizimle beraber devlette elini taşın altına koysun ki bu krizi hep birlikte aşalım. Biz hazırız. Devletinde vergi ve sigortalar noktasında hem gazeteciler hem de matbaacılar sektörüne yardımcı olmasını istiyoruz." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.