Pamuk harmanda, çiftçi isyanda!
Diyarbakır Yenişehir Ziraat odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, düşük fiyattan kaynaklı pamuğun harmanda kaldığını ve çiftçilerin ekemez hale geldiğini söyledi. 14,70 TL’ye mal edilen pamuğa 12-13 TL fiyat biçilmesinin üreticiyi mağdur ettiğini ve pamuk üreticisinin zor durumda olduğunu kaydeden İskenderoğlu, “Seneye pamuk üretimi Diyarbakır’da, Urfa’da yaklaşık yüzde 70 düşecek. Dışarıya pamuk için ödediğimiz 8 milyar dolar 15 milyar dolara çıkacak. Hükümetimiz dolaylı olarak yurtdışındaki çiftçiyi desteklemiş olacak. Bizi desteklesinler, biz üretelim” dedi
Türkiye’nin pamukta dışa bağımlığı sürerken, yerli üreticilerin pamuğu ise düşük fiyatlardan kaynaklı harmanda kaldı. 14,70 TL’ye mal ettikleri pamuğa 12-13 TL fiyat biçilen çiftçiler isyan etti. Diyarbakır Yenişehir Ziraat odası Başkanı ve Çukobirlik Tarım Satış Kooperatifler Birliği Diyarbakır Kooperatif Birliği Başkan Vekili Süleyman İskenderoğlu, düşük pamuk fiyatından kaynaklı çiftçilerin yaşadığı mağduriyete ilişkin Sur Ajans’a değerlendirmelerde bulundu. İskenderoğlu, 14,70 TL’ye mal edilen pamuğa 12-13 TL fiyat biçilmesinin üreticiyi mağdur ettiğini ve pamuk üreticisinin zor durumda olduğunu söyledi. Çiftçilere prim desteğinin 3 yıldır yerinde saydığını ifade eden İskenderoğlu, “Seneye pamuk üretimi Diyarbakır’da, Urfa’da yaklaşık yüzde 70 düşecek. Dışarıya pamuk için ödediğimiz 8 milyar dolar 15 milyar dolara çıkacak. Hükümetimiz dolaylı olarak yurtdışındaki çiftçiyi desteklemiş olacak. Bizi desteklesinler, biz üretelim” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl 26 TL’ye kadar satılan pamuk bu yıl 13 TL
“Türkiye’nin pamuk ihtiyacı yaklaşık 1 milyon 700 bin ton kütlü pamuktur. Bizim ülke olarak ürettiğimiz pamuk 900 bin tonu bile bulmaz. Neredeyse yüzde 50 pamuk açığı var. Yaklaşık yüzde 45-48 arasında pamuk ithalatımız var. Pamuk ithal ettiğimiz ülkelerin başında komşumuz Yunanistan geliyor. Özbekistan, Kırgızistan, ABD ve Mısır’dan pamuk ithal ediyoruz. Diyarbakır’da yaklaşık 812 bin dönüm alanda pamuk ekimi yapıldı. Bu da kentte ortalama 400-450 bin ton pamuk üretimine tekabül ediyor. Diyarbakır’da pamuk hasadı bitti bitecek. Pamuğun yüzde 10 kadarı henüz tarlada kalmıştır. Pamuk hasat edildi, pamuk tarlada bitti ancak harmanda pamuk var. Biçerdöver ya da el toplama işçilikle pamuk toplandı ama şuan bu pamuk harmanda ve satılmıyor. Çünkü fiyat düşük, pamukta çiftçinin istediği bir fiyat söz konusu değil. Geçen yıl sezon açılışında pamuk 11-12 TL idi ancak sezonun kapanışında pamuk fiyatı 25 TL’ye kadar çıkmıştı. Bu yıl ise şuan pamuğun fiyatı 12-13 lira. Bir yıl öncesinin çok altına inmiş. Geçen yıl eylül ayında ilk sezon açıldığında pamuğun fiyatı 12 TL idi. Sezon ortasında 16-17 ve kademeli olarak 25 TL’ye kadar çıktı. Hatta 41 beyaz renk pamuğu 26 TL’ye satan çiftçilerimiz dahi oldu.”
Pamuk girdi maliyetleri 4’e katlandı
Pamukta girdi maliyetlerinin bir yılda yüzde 300 ila yüzde 420 arasında artış gösterdiğini belirten İskenderoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yıl bu zaman 11 TL olan mazot şimdi 27 TL ve yaklaşık 3 kat yükselmiş. Geçen yıl bu zaman Tarım Kredi Kooperatifi’nden tonunu 4 bin 150 TL’ye aldığım gübre şuan 13 bin 500 lira. İlaçların yüzde 90 hammaddesi yurt dışından geldiği için ilaç fiyatları da geçen yıla göre ciddi şekilde arttı. Geçen yıl bir deposu 500-600 liraya mal olan ilaç bu yıl 2 bin liraya çıkmış durumda. Pamuk toplamada işçilik maliyetlerinde geçen yıl ton başına 750 TL’ye toplanıyordu, bu yıl ise 2000 TL’ye toplanıyor. Yani, pamuk üreticisi zor durumda, üretici mahvoldu, perişan oldu.”
‘Pamuk harmanda kaldı, satılmıyor’
Geçen yıl pamuk ithalatına 8 milyar dolar para harcandığına dikkati çeken Süleymanoğlu, şunları söyledi: “Bu para hepimizin cebinden yurtdışındaki çiftçinin cebine gitmiş. Eğer biz ihtiyacımız olan pamuğu üretebilirsek bu 8 milyar dolar yurt içinde kalmış olacak. Ama yeteri kadar üretim yapmadığımız ve üretimi desteklemediğimiz için buradan tepki gösteriyorum, sitem ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, Tarım Bakanımız biz çiftçilere ne dediler, pamuk ekin ve bizi ithalattan kurtarın. Yurtdışından pamuk getirmek zorunda kalmayalım, kendi öz pamuğumuzu kullanalım. Siz üretin biz alalım. Siz üretin biz destekleyelim. Bunları bize söylediler. Bir karış toprak boş kalmasın, ekin dediler. Biz çiftçiler olarak ektik ve görevimizi yaptık. Çiftçi, üretici gece gündüz tarlada çalıştı, pamuğu üretti ve harmana getirdi. Bugün ise pamuk harmanda kaldı ve satılmıyor. Pamuk destekleme primi 3 yıldır aynı, artış yok. Girdi maliyetleri 3-4 kat artmış ama 3 yıldır ton başına pamuk çiftçisine bin 100 TL destek veriliyor. Daha önceki yıllarda çiftçiye verilen pamuk primi girdi maliyetlerinin yaklaşık yüzde 35’ini karşılarken, şuan bu oran yüzde 8-9’a indi. Peki, bu şekilde çiftçi nasıl üretsin. Biz Yunanistan’daki, Özbekistan’daki, Kırgızistan’daki, ABD’deki çiftçi ile nasıl rekabet edelim. Bizim yurtdışındaki pamuk üreticisi ile rekabet etme şansımız var mı? Orada çiftçiye yeteri kadar prim veriliyor, ucuz mazot veriliyor. Çiftçiye subvanseli tohum veriliyor, sıfır faizle kredi veriliyor, hibe veriliyor. Bizde çiftçi vergisini ödüyor, stopaj ödüyor. Pamuk üreticileri olarak ürünü satarken devlete yüzde 2 stopaj ödüyoruz. Daha biz kendi paramızı almadan devlete peşin ödüyoruz. Tabii ki, adaletli bir sistem olsun vergisini herkes ödesin.”
‘Zor durumdayız, sesimizi duymuyor mu bu adam?’
Enerji fiyatlarının bir gecede yüksek oranda arttığına işaret eden İskenderoğlu, enerji fiyatlarındaki artışın çiftçiyi zora soktuğunu belirterek şunları söyledi: “Bir gecede elektriğe yüzde 27 zam geldi. Pamuk çiftçisi şuan elektrik faturalarını ödeyemiyor. Çiftçi zor durumda. Yenişehir ilçemizin Dokuzçelik, Hantepe, Güvendere, Alpu, Sancar, Nasırlar köylerinde pamuk harmanlar pamuk dolu, satılmıyor. Sezon başında olacakları sezdiğim için açıklama yaptım. Bakanlık üretici birliklerini (Çukobirlik, Ant birlik, Tariş) desteklesin. Bu 3 üretici birliği çiftçinin malını alsın, çiftçiyi sanayiciye, çırçırcıya, aracıya, komisyoncuya mahkum etmesin. Şuan pamuk üreticisinin bunca sorunu varken Bakan Vahit Kirişçi’den üreticiye yönelik da ha P harfi bile ağzından çıkmamış. Sanki hiçbir sorun yokmuş gibi her yer toz pembeymiş gibi… Ben bir şey anlamadım Sayın Bakan’dan. Zor durumdayız, sesimizi duymuyor mu bu adam? Bu kadar bağırıp çağırıyorum, her gün Twitter’da onu etiketliyorum, pamuk fotoğrafını atıyorum. Beni görmemesi mümkün değil. Bu onun duyarsızlığını gösteriyor. Böyle bir şey var mı, çiftçi bu kadar sahipsiz midir? Çiftçilerimiz bu kadar sıkıntının üzerine bir de 15-20 bin TL’ye branda alıp harmandaki pamuğun üstünü örtüyor. Pamuğu harmanda saklamak da bir maliyet. Çiftçi nereye gidecek, hepimiz mahvolduk. Sayın Bakanın bizi duymaması mümkün değil. Bana göre duyarsız birisi.”
‘Bir kilo pamuk tohumu 50 TL, inanılır gibi değil, şaka gibi’
Düşük fiyat ve yüksek maliyet altında çiftçinin bir sonraki yıl ekim yapamayacağına dikkati çeken İskenderoğlu, şunları söyledi: “Ben bu yıl 240 dönüm etkim ama şimdi 40 dönüm ancak ekebiliyorum. 240 dönümden 40 dönüme düştüm. Ekemiyorum, çiftçi olarak gücümüz kalmadı. 2021 yılında 18 liraya aldığımız tohum şimdi 50 TL. Bir kilo pamuk tohumu 50 TL, inanılır gibi değil, şaka gibi. Bir kilo gübre 18 TL. Çiftçi bu şartlarda nasıl ekecek? Çiftçilerin yüzde 50’sinin pamuğu harmanda duruyor. Diğer yüzde 50 de 12- 12 bin liraya çırçır fabrikalarına teslim etmiş, el insaf. Allah var peygamber var. Bir kilo pamuğun maliyeti 14,70 lira. Peki, çiftçi pamuğu 12-13 liraya satarsa ne yapacak? Buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Bakana sesleniyorum: Pamuk destekleme primi ivedi ve acil bir şekilde bin 100 TL’den 2 bin 500 TL’ye çıkarılıp hemen ödenmeli. En azından çiftçi bu parayı alıp işçi parasını, biçer parasını ödesin. Çiftçi zor durumda, elektrik parasını ödeyemiyor. Çiftçi Aralık ayında elektrik parası, sulama parası ödeyecek. Çiftçi zor durumda derken iş olsun diye söylemiyorum. Çiftçi feryat figan ediyor, telefonum susmuyor. Günde 20 kişi beni arıyor, ‘Başkanım ne yapacağız’ diye. Buradan üretici birliklerini de eleştiriyorum, onlar da görevlerini yapmıyor. Tamam onlar da devletten destek bekliyor ama biraz kıpırdanmaları gerekiyor. Üretici birliklerinin de elini taşın altına koyması lazım.”
‘Seneye pamuk üretimi Diyarbakır’da, Urfa’da yaklaşık yüzde 70 düşecek’
Pamuk üretiminin seneye ciddi oranda düşeceğine ilişkin vurgusunu sürdüren İskenderoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Seneye pamuk üretimi Diyarbakır’da, Urfa’da yaklaşık yüzde 70 düşecek. Dışarıya pamuk için ödediğimiz 8 milyar dolar 15 milyar dolara çıkacak. Hükümetimiz dolaylı olarak yurtdışındaki çiftçiyi desteklemiş olacak. Bizi desteklesinler, biz üretelim. Sayın Bakan her seferinde diyor, üretmek sizden, destek bizden. Hani destek, nerede destek? Neredesiniz? Bizim beklediğimiz fiyat 20-22 lira arasındaydı. Pamuk destekleme primini de 2 bin 500 lira arasında bekliyorduk. Çiftçi 14,70 liraya mal ettiği pamuğu 12-13 liraya nasıl satsın, çiftçi para kazanmayacak mı? Bizim evimiz yok mu, faturalarımız yok mu, okula giden çocuğumuz yok mu? Çiftçinin ev ihtiyacı yok mu, biz para kazanmayacak mıyız? Traktör yenilemeyecek miyiz, ekipman yenilemeyecek miyiz? Traktörün bakımını yapmayacak mıyız? İkinci el traktörcülere bakın, herkes traktörünü satıyor. Zarar etmiş adam ne yapsın? Çiftçi arabasını satıyor, traktörünü satıyor, daha da ötesi çiftçi ekipmanını satıyor. Çiftçi mibzerini satar mı, satıyor. Bu iş çok tehlikeli bir yere gidiyor. Ya bu durumun farkında değiller ya farkında olmak istemiyorlar.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.