‘Kar vaadiyle altın alan kuyumcu kaçan kuyumcudur’
Diyarbakır Bağlar’da yaşanan kuyumcu vurgununu değerlendiren DİKO eski Başkanı Yunus Öner, Bağlar’da esnaflık yaptığını ve vatandaşın hiçbir kuyumcuya kar marjı karşılığında altınını, dövizini ya da parasını emanet etmemesi gerektiğini söyledi. Vatandaşlara seslenen Öner, “Vatandaşlarımız güvenilir kuyumcularla çalışsınlar ve emanetlerini kar marjı gütmeden bırakmak istiyorlarsa yine bıraksınlar. Yalnız kar vaadiyle altın, dolar, para alan kuyumcu maalesef kaçan kuyumcudur” dedi
Diyarbakır’da 21 Haziran 2020 tarihinde Zerya Gold isimli kuyumcu, aralarında eski vali, başsavcı, polis ve onlarca kuyumcu esnafın kendisine bıraktığı emanet para ve altınlarla kayıplara karışmıştı. Son olarak 3 Haziran’da merkez Bağlar ilçesinin Sakarya Caddesi’nde bulunan Halk Kuyumcusu, 14 milyon, 24 Haziran’da ise Emek Caddesi’nde bulunan Yıldırım Kuyumculuk da 8 milyon değerinde vatandaşlara ait altın ve dövizle ortadan kayboldu. Kentte üst üste yaşanan kuyumcu vurgunu olaylarıyla gündeme gelen kuyumculara “kar payı” vaadiyle bırakılan emanetler konusunu Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) eski Başkanı Yunus Öner, Sur Ajans’a değerlendirdi.
‘Bedava peynir fare kapanında olur’
Öner, sektörde yaşanan olumsuz olayların vatandaşlarda ciddi güvensizliklere yol açtığını söyledi. Kuyumcuların resmi kurum olmadığına değinen Öner, kuyumculara karşı toplumda oluşan güvensizliğe ilişkin şunları söyledi:
“Sonuçta biz resmi daire değiliz. Bazen bir hastamız ya da acil bir işimiz olduğunda dükkanı açmadığımızda hemen komşular panikliyor. Acaba ne oldu, bu da mı kaçtı? Yani bir emaneti olmayan dahi bunu soruyor. Belki esnafın bir işi var, belki hastası, acil bir işi var ya da tatile gitti. Ama maalesef tabii Diyarbakır’da bu vurgunların 4’üncüsü yaşandı. Söz konusu bu kuyumcular piyasadan kar karşılığında altın, dolar, para alıyorlar. Son süreçte döviz ve altın bayağı bir yükseldi. Müşterilerin altınları, dövizleri zaten yükseliyor. Bunun üzerine bir de kuyumcu kar veriyorsa ki, yüzde 8-10 kar oranından bahsediliyor. Şimdi kuyumcu ne kazanıyor ki, böylesi karları verebilsin? Üzülerek görüyorum ki, toplumumuzda çalışmadan, kolay yoldan para kazanma zihniyeti maalesef çok fazla. Halbu ki, insan çalışmadan, emek harcamadan bir şeye sahip olamaz. İnsanlarımız çalışmadan bir yere varamayacağını ya da kimsenin kimseye kolayından para kazandırmayacağını bilmesi lazım. Bedava peynirin sadece fare kapanında olduğunu unutmamak gerekir. Zerya Kuyumculuk olayında da bunu gördük ama maalesef insanlarımız ders almadılar. Tabii kuyumculara emanet bırakan vatandaşların hepsi de kar marjıyla hareket ettiğini de sanmıyorum. Bazıları evlerinde saklayacak güvenli ortamları olmadığından dolayı böylesi bir yolu tercih ediyor olabilirler. Ben de Bağlar’da esnafım ve bazen vatandaşlar evlerinin güvenli olmadığını söyleyip emanet bırakmak istiyorlar. O yüzden kuyumcuya emanet bırakan tüm vatandaşların kar için yaptığını söyleyemeyiz. Ama tabii maalesef kurunun yanında yaş da yanıyor.”
‘Güvenilir kuyumcularla çalışın’
Bütün esnafların kar etmek için uğraştığını ve belli bir kar marjının ticaretin doğasından kaynaklandığını ifade eden Öner, kuyumculara kar karşılığı emanet edilen döviz, altın ya da paralara ilişkin şunları söyledi;
“Vatandaşlarımıza şunu söylemek isterim; kar marjıyla, kar vaadiyle herhangi bir kuyumcuya inanıp para vermesinler. Vatandaşlarımız güvenilir kuyumcularla çalışsınlar ve emanetlerini kar marjı gütmeden bırakmak istiyorlarsa yine bıraksınlar. Yalnız kar vaadiyle altın, dolar, para alan kuyumcu maalesef kaçan kuyumcudur. Bankadan kredi çekip kuyumcuya kar marjıyla verenler var. Bir kuyumcunun altında ayda yüzde 10 kar payı vermesi ticarete de yaşamın doğal akışına da ters bir şey. Bankaların dahi bir kilo altında yılda verdiği kar payı 0,50 gramdır. Bir kuyumcu nasıl ayda yüzde 10 kar payı verebilir? Vatandaşların bunu durup düşünmesi gerekir. Öyle ki bir kilo altında 30-40 gram gibi rakamlar konuşuluyor. Zerya Kuyumculuk olayında da bunu çok duydum ama “onlar üreticidir” vs. diyenler oluyordu. Ne olursa olsun sonuçta bu değerli bir maden ve kimse bunu evinde üretmiyor. Çok üzücü, keşke kentimiz böylesi olaylarla anılmasa. En güvenilir esnaf statüsünde olan kuyumculara artık vatandaşın güveni kalmıyor. Sektörün itibarını zedeleyen bir durum bu.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.