‘Geçmişte olan sorun ve çekişmeler geçmişte kaldı’
Irak Kürt Bölgesi’nin ilk Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi Merkez Yürütme Üyesi Aydın Maruf, Kürt ve Türkmen ilişkilerine dair konuştu. Maruf, “Kürt kardeşlerimizle önemli diyaloglara sahibiz, geçmişte olan sorun ve çekişmelerin hepsi de geçmişte kaldı” dedi
Gülbahar Altaş / YENİGÜN ÖZEL - Irak Kürt Bölgesi’nin (IKB) ilk Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Merkez Yürütme Üyesi Aydın Maruf, dini ve etnik hakların korunması ve özgürlüklerin verilmesi konusunda Erbil ile Bağdat hükümetleri arasında belirgin fark olduğunu bunun söylemde değil pratikte de görüldüğünü belirtiyor. Yenigün Haber’e konuşan Maruf, Bağdat-Erbil arasında geçen yıl imzalanan ve halen hayata geçirilemeyen Şengal (Sincar) Anlaşması’nın hayata geçirilmesinin Bağdat’ın sorumluluğunda olduğunu söyledi. Kürt ve Türkmen ilişkilerine dair ise Aydın Maruf, “Kürt kardeşlerimizle önemli diyaloglara sahibiz, geçmişte olan sorun ve çekişmelerin hepsi de geçmişte kaldı” sözlerini kullandı. ITC’de son gelişmelere değinen Maruf, her siyasi partide yaşanan değişimlerin parti içinde de geçerli olduğunu söyledi.
‘Tüm etnik ve dini oluşumlara destek olunmuştur’
2019 yılında bir Türkmen olarak 9’uncu hükümet kabinesinde IKB ilk Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı olarak atanmasına dair Maruf; “Gerek Irak gerekse Irak Kürdistan Bölgesi’nde bu görev ilk bizim hükümetimizde oldu. Bu elbette zamanlama açısından da çok iyi ve cesaret verici bir karar olmakla birlikte, buradaki dini ve etnik haklarının korunmasıyla önemli bir bakanlık olmuş oldu. Irak Kürdistan Bölgesi’nin 9’uncu kabinesinde böyle bir bakanlığın kurulması dini ve etnik grupların haklarını savunulduğu ve savunulacağı anlamına geliyor. Göreve geldiğimizden beri de yapılan tüm çalışmalar bu amaç doğrultusunda olup, tüm etnik ve dini oluşumlara destek olunmuştur” sözlerini kullandı. “Aslında azınlık dediğimizde bunu dini ve etnik olarak daha detaylı bakmamız gerekiyor” Diyen Maruf; sözlerine şunları ekledi:
“Çünkü Oluşumlardan Sorumlu Bakanlık olarak özellikle ilk çalışmalarımız Türkmenler ve Hristiyanların (Kildani/Aşuri/Süryani) haklarını korumaktır. Bunların dışında diğer dini azınlıklar, Kakayiler, Şebekler, Mendailer, Feyliler, Zerdeşt ve Ezidilere yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şimdiye kadar da görevimizi en iyi şekilde yerine getirerek, ayırım yapılmaksızın onları Irak Kürdistan Bölgesi’nde temsil etmektir. Bu çerçevede tüm bölge, ilçe ve kasabaları ziyaret ettik. Yaşadıklarını yerinde gördük. IKB’de gördüğümüz manzara gerçekten de birlikte yaşama kültürüne bir örnektir. Bakanlığın ilk olması da ilk tecrübe anlamına geliyor. Günlük çalışmalarımızda da etnik grupların siyasi taraf ve kuruluşlarıyla eğitim ve kültür alanlarında taleplerini dinliyor ve takip ediyoruz. Kültür Divanı’ndan kitap ve broşürleri, projeleri, sorunları parlamentoya taşıma gibi birtakım çalışmalar yapıyoruz. Temennimiz ileride sadece Irak Kürdistan Bölgesi ile kalmayıp, Irak’ta da böyle bir bakanlık olsun.”
‘Ezidilerin bölgelerine dönme projesi üzerinden duracağız’
“IKB’deki azınlık ve etnik gruplara ait dini mekânların restore edilmesine yönelik çalışmalar ne durumdadır? Yakın zamanda Türkmen mezarlığının ve Ezidilere ait kutsal mekânların restore edilmesinden söz ediliyor…” sorusuna Aydın Maruf, şu yanıtı verdi:
“Evet, genel anlamda Türkmen ve Hristiyanların dini mekânlarının restoresinin yanı sıra Ezidilerin özellikle Laleş Tapınağı’nın restore edilmesi gündemimizdedir. IŞİD terör örgütünden dolayı bölgelerini terk etmek zorunda ve kaldılar ve zor şartlarda yaşıyorlar. Genel güvenlik tehditi, son dönemlerde PKK’nın tehdidinden dolayı bölgelerine dönemiyor. Bölgelerine dönme projesi üzerinden duracağız. Mevcut durumda bölgelerin iyileştirilmesiyle kendi topraklarına dönmesi tüm taraflar için en iyisidir. Bunun çözülmesi için siyasi, mali ve güvenlik sorunlarının çözülmesi gerekiyor.”
“Irak ile IKB yönetimleri arasında dini ve etnik hakların kazanılması konusunda karşılaştırıldığında belirgin farklılıklar nelerdir?” sorunu cevaplayan Maruf şunları kaydetti;
“Tabii, karşılaştırma geçmişten bugüne kadar da yapılıyor. Belirgin farklar var. Şimdi Irak Kürdistan Bölgesi Hükümetinde Oluşumlardan Sorumlu bir Bölge Bakanlığı var. Bakanlar Kurulu dışında ayrıca bu bakanlık için bina inşaatı var yakın zamanda çalışmalar yapıldı. Bakanlar Kurulunda hem Türkmen hem Hristiyan bakanlar var. Bunların yanı sıra Erbil ile Bağdat arasında karşılaştırma yaptığımızda Irak Kürdistan Bölgesi, etnik ve dinsel grupların haklarını verme konusunda daha çok öndedir. Bu da sözde değil, pratikte görünüyor. Irak hükümetinin hâkim olduğu bölgelerde, Kerkük, Musul, Telafer, Şengal gibi bölgelerde yaşayan etnik ve dini grupların birçok sorunları var. Sorunlar halen çözülemedi. O bölgedeki vatandaşlar bunu sürekli dillendiriyor. Siyasi olarak Irak hükümeti gerek Türkmen gerekse diğer etniklere daha fazla hak verilmesi gerekiyor. Irak Anayasası’na göre söz konusu hakları vermesi gerekiyor.”
“Mevcut durumda IKB ile Türkiye ilişkileri zirvededir”
“Erbil-Ankara ilişkilerini nasıl görüyorsunuz ve nasıl bir ivme kazanacağını düşünüyorsunuz?” sorusuna ise Maruf şuı cevabı verdi;
“Irak’ta Türkmenler olarak her zaman amacımız gerek siyasi gerek,sosyal ve kültürel olarak Türkiye ile Irak Kürdistan Bölgesi arasında ilişkilerin iyi olmasıdır. İyi olmasını da destekliyoruz. Türkiye Cumhuriyet Ortadoğu’da önemli bir devlettir. Diplomasi, eğitim, kültürel, sağlık, teknoloji ve birçok alanda oldukça gelişmiş bir ülkedir. Burada yaşayan mazlum toplumlara her zaman sahip çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti gerek TİKA, gerek AFAD ve gerek Kızılay aracılığıyla özellikle ülkede 2014 yılında IŞİD savaşıyla birlikle yaşanan iç göçte IKB’ye yerleşen tüm bileşenlere insani yardımlarını esirgememiştir. Mevcut durumda da Irak Kürdistan Bölgesi ile Türkiye ilişkileri zirvededir. Irak Kürdistan Bölgesi için de Türkiye önemlidir. İlişkiler karşılıklı olarak iyi ve güzel bir şekilde sürmeye devam ediyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.