“YAŞLANMAYLA VE KANSERE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR YAPILIYOR”
Prof. Dr. Yüksel Coşkun, kör farelerin yer altındaki tarihi eserleri toprakla yüzeye çıkartarak arkeolojik kazılar için önemli ipuçları verdiğini, Asurlular ve Sümerler döneminde körlere şifa diye sütlerinin içildiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Kör farelerin ayrıca insana arkeolojik kalıntıları çıkartmaları bakımından da faydaları olabiliyor. Birçok kazı alanında, yer altında bulunan malzemeleri toprakla dışarı atmaları bakımından yararlı oluyorlar. Eski Sümer inançlarına göre de sütlerini içenlerin gözlerinin iyileştiği yani kör olan insanların kör farelerin sütünü içerlerse gözlerinin açılacağı şeklinde inançları var. Literatürde böyle bir bilgi var. Özellikle Asurlular ve Sümerler döneminde bu hayvanların sütünün içilmesinin kör gözlere veya ama olan gözlere şifa olacağı şeklinde bir inanç var. Yer altında oksijen ortamı ve oranı düşüktür. Kör fareler, oksijensiz ortamda yaşama şansını yakalayabilen hayvanlardan biridir. Dolayısıyla yaşlanmayla ve kanserle ilgili yapılan çalışmalar bunlar üzerinde de yoğunlaşmış vaziyette.”
“GÖRME YETİLERİNİ KAYBETTİLER”
Prof. Dr. Yüksel Coşkun, kör fare denilmesi ile ilgili olarak da, “Kör fareler, yer altında kazdıkları tünellerde yaşadıkları için zamanla evrim geçirerek son hallerini almışlardır. Gözleri, kulak kepçeleri ve kuyrukları dumura uğramıştır. Gözleri deriden bir perde ile örtülüdür, görmüyorlar. Burunlarının etrafındaki kıllar ve hassas duyu organları sayesinde yönlerini bulurlar. Zamanla evrimleşerek görme yetilerini kaybettikleri için de kör fare olarak anılmışlardır” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.