Diyarbakır’da 77 kişinin öldüğü binayla ilgili skandal gerçekler

Diyarbakır’da 77 kişinin öldüğü binayla ilgili skandal gerçekler
Diyarbakır'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan, 77 kişinin hayatını kaybettiği, 29 kişinin yaralandığı Serin-2 Apartmanı'na ilişkin aralarında 4 sanık hakkında 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Merkez Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi Tesisler Kavşağı'ndaki Serin-2 Apartmanı'nın depremde yıkılmasıyla ilgili tutuksuz sanıklar binanın müteahhidi Hüseyin B, binanın statik proje müellifi Cihan U, statik betonarme projeye onay veren Nasir Ç. ve hakkında yakalama kararı bulunan bina fenni mesulü Ekrem B. hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.

Savcılıkça "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talebiyle sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, Serin-2 Apartmanı'nın 11 katlı olduğu, binanın yıkılmasının ardından enkazda yapılan arama ve kurtarma çalışmalarının 11 gün sürdüğü belirtildi.

Müştekilerin, yakınlarının ölümlerine, yaralanmalarına ve kendi yaralanmalarına neden oldukları için sanıklardan şikayetçi oldukları ifade edilen iddianamede, sanıkların da binanın yıkılmasında herhangi bir kusurlarının olmadığı yönündeki iddiaları yer aldı.

BİNA YAPI KULLANIM İZİN BELGESİ DÜZENLENMEDEN İSKANA AÇILMIŞ

İddianamede yer alan bilirkişi raporunda şu bilgilere yer verildi:

"Yapı 1998 tarihli yapı ruhsatına göre Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmeliğe tabi. Belediye arşiv dosyasında binaya ait 1998 tarihli yapı ruhsatı ekinde mimari ve statik betonarme projeleri bulunuyor. Bina girişi belediye arşiv dosyasında yer alan projelerden farklı olarak yapılmış. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmeliğe göre binanın yapıldığı ilçe ikinci derece deprem bölgesinde yer aldığından beton sınıfının en az C20/25 (BS20) olması gerekirken bina statik projesinin beton sınıfı C16/20 (BS16) seçilerek yapılmıştır. 1998 tarihli betonarme proje dikkate alındığında beton karot numunelerinin projedeki beton sınıfını sağlamadığı tespit edilmiştir. Bina yapımı sırasında betonarme imalatların TS500 ve 1997 Deprem Yönetmeliğindeki konstrüktif koşullara uygun olarak yapılmamıştır."

İddianamede, şunlar kaydedildi:

"Binanın statik hesabında, deprem yükü ve düzensizlik kontrol hesaplarının bulunmaması, beton sınıfının deprem yönetmeliğine uygun olarak seçilmemesi, göreli kat ötelemesinin sınırlandırılması kontrolünün ve kolon-kiriş birleşim bölgesi kesme hesabının bulunmaması ve diğer deprem yönetmeliği kontrollerinin hesap raporunda yer almaması nedeniyle statik proje müellifinin ve statik-betonarme projeye onay veren mercilerin, bina temel üstü vizesi alınmadığı halde inşaata devam edilmesine müsaade edilmesi ve binanın yapı kullanım izin belgesi düzenlenmeden iskana açılması nedeni ile ilgili belediye ve varsa diğer kurum yetkililerinin sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Binanın ruhsat eki projelere uygun olarak yapılmaması, mevcut beton ve donatı mukavemetinin statik projede öngörülen beton ve donatı sınıfını sağlamaması ve tespit edilen bazı yapı elemanlardaki etriye (Betonarme yapılarda kolon, kiriş gibi taşıyıcı sistem elemanlarının boyuna donatılarını saran, inşaat çeliğinin bükülmesiyle elde edilen bir sargı donatısı) aralıklarının betonarme uygulama projesindeki etriye aralıklarına uymaması nedeniyle bina fenni mesulünün ve bina müteahhidinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatlerine ulaşılmıştır."

İddianamenin, sonuç kısmında şu değerlendirmede bulunuldu:

"Şüpheli Hüseyin B'nin bina yapımına elverişsiz malzemeler kullanarak, insanların ikametlerine tahsis etmesi, şüpheli Cihan U'nun eksik ve hatalı statik projenin müellifi olması, şüpheli Nasir Ç'nin eksik ve hatalı statik projeye onay vermiş olması, şüpheli Ekrem B'nin de binanın fenni mesulü olması suretiyle her ne kadar bu sonucun gerçekleşmesini istememiş olsalar da sonucu öngörmüş olmalarına rağmen eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla 77 kişinin ölümüne, 29 kişinin de yaralanmasından sorumlu oldukları anlaşılan şüphelilerin 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma' suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları kamu adına iddia ve talep olunur."

İddianamede, soruşturma kapsamında ayrıca haklarında işlem yapılan İ.S, M.Ö, A.A, S.G, H.Ç, A.G, İ.S, H.S, M.Y. ve binanın altında şubesi bulunan bankanın ise kusurlarının olmadığı tespit edilerek, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği belirtildi.

Kaynak:ANADOLU AJANSI

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.