Diyarbakır'da 3 çocuğuyla elektriksiz evde yaşayan anne: Bazı günler kahvaltıya koyacak bir şey yok
Bağlar Kaynartepe Mahallesi’nde yaşayan Sevda Çağlar, üç çocuğuyla elektriksiz evde yaşıyor. Sosyal Hizmetler ve Yardımlaşma Vakfı’ndan bin 500 TL destek alan, bunun 300 TL’si ile kira ödeyen Çağlar, yardım çağrılarının yanıtsız kaldığını belirtiyor.
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Kaynartepe Mahallesi’nde yaşayan Sevda Çağlar (27), yokluk içinde yaşıyor. Yıkık, dökük ve elektriği olmayan evde biri 5 aylık, olmak üzere 5 ve 6 yaşında 3 çocuğuyla yaşayan Sevda Çağlar, eşinden boşandığı için çocuklarını yalnız büyütüyor.
‘Yardım için her yere gidiyorum ama eli boş dönüyorum’
İşsiz olduğunu söyleyen Çağlar, “Yıllardır kiracıyım, perişan olmuşum. Evimde ne dolap ne makine var, hiçbir şey yok. Alacak gücüm de yok. Çok zor durumdayız, bazen çocuklarımın banyosunu bile yaptıramıyorum. Tüpüm dahi yok. Evimin avlusunda ateş yakıp, yemek yapıyorum. O da malzeme olursa. Çünkü hiçbir şey alınmıyorum. Yardım için her yere gidiyorum ama eli boş dönüyorum” dedi.
‘Bazı günler kahvaltıya koyacak bir şey yok’
Sosyal Hizmetler ve Yardımlaşma Vakfı’ndan bin 500 TL destek aldığını dile getiren Çağlar, bunun 300’ünü kiraya ödediğini, geri kalanının ise ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini ifade etti. Makinesi olmadığı için çamaşırlarını elde yıkayan Çağlar, dolabı olmadığı için de soğuk su ihtiyacını komşular üzerinden karşılıyor. Pazardaki fiyat pahalılığına dikkat çeken Çağlar, “Bir meyve alacak gücüm yok. Çünkü artık bir şey alınmıyor. Zar zor karnımızı doyuruyoruz. Peynir, zeytin, ekmek… Hiçbir şey alınmıyor. Bazı günler kahvaltıya koyacak bir şey yok” ifadelerinde bulundu.
‘Çocuklarımın isteğini yerine getirebileceğim bir hayat istiyorum’
MA’da yer alan habere göre, yaşanan yoksulluğun iktidar tarafından görmezden gelindiğini söyleyen Çağlar, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Onlar kendilerine bakabiliyor ama biz bakamıyoruz. Onların evinde her şey var, bize gelince yok. Onların dolabı açılınca meyveler sebzeler dolu; bize gelince boş. Bakın evimi görmüyor musunuz? Hiçbir şey yok. Pazara gidiyorum bir şey alamıyorum, alınmıyor. Çok pahalı olmuş. Zenginler alabiliyor ama fakirler alamıyor. Çocuğum meyve istiyor alamıyorum, komşuların yardımıyla geçiniyoruz. Mutlu bir yaşam istiyorum, çocuklarımın isteğini yerine getirebileceğim bir hayat ama o da yok. Böyle fakirlik olur mu? Bu adalet değil. Devlet midir? Bu rezillik ve perişanlıktır. Millet plazalarda yaşıyor biz harabelerde yaşıyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.