‘Diyarbakır ve Arjantin’deki kayıpların fotoğrafları birbirine benziyor’

‘Diyarbakır ve Arjantin’deki kayıpların fotoğrafları birbirine benziyor’
Diyarbakır’da düzenlenen eylemlerde, kayıpların akıbetleri sorulurken, Plaza De Mayo Annelerinden Nora Cortinas, Leyla Güven ile dayanışmak için geldiğini...

Diyarbakır’da düzenlenen eylemlerde, kayıpların akıbetleri sorulurken, Plaza De Mayo Annelerinden Nora Cortinas, Leyla Güven ile dayanışmak için geldiğini belirterek, “Burada kayıpların fotoğraflarına bakınca bizim Arjantin’deki yüzlere ne kadar çok benzediğini görebildim” dedi. 

DİYARBAKIR YENİGÜN - İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” şiarıyla düzenlediği oturma eyleminin 525’incisi gerçekleştirildi. İHD binasındaki eyleme, insan hakları savunucuları, kayıp yakınları, Plaza De Mayo Annelerinden Nora Cortinas, Hakların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayları Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkan Adayları Necati Pirinççioğlu, Sur Belediye Eşbaşkan Adayı Filiz Buluttekin ve Dicle Amed Kadın Platformu’ndan birçok kadın katıldı. Eylemde, kaybedilen ve öldürülen yurttaşların fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı.

‘ANNELER ÇOÇUKLARINA KAVUŞAMADI’

Eylemde konuşan İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray Saman, uzun yılardır Diyarbakır ve İstanbul başta olmak üzere birçok yerde oturma eylemini gerçekleştirdiklerini belirterek, çocuklarını bulamadan yaşamını yitiren anneleri andı. Bataray, “Dargeçit’teki ölüm kuyularında çocuğunu arayan ve çocuğunun kemiklerini bulduktan kısa bir süre sonra yaşamını yitiren Hediye anneyi anmak istiyorum. Yine son nefesine kadar çocuğunu arayan Berfo anayı hatırlatmak istiyorum. Bu konuda yükümüz çok ağır. Israrla ve inatla bütün baskılara rağmen bütün anneler bu mücadeleyi yürüten kurumlar ve kişiler her zaman burada olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘ARAMIZDA DOLAŞIYORLAR’

Cezasızlık politikalarından dolayı fail olan kolluk görevlerinin hala aralarında dolaştığına dikkat çeken Bataray, “İki gün önce Kemal Kurkut’un yaşamını yitirmesine ilişkin görülen mahkemede, raporlarla faili tespit edildi. Ancak maalesef Kemal Kurkut’un katilleri görevlerini sürdürmekte ve aramızda dolaşmaya devam ediyor. Yine Tahir Elçi’nin katilleri aramızda dolaşmaya devam ediyor” diye konuştu.

TAVRIMIZ NET

Leyla Güven’in başlatmış olduğu açlık grevinin farklı tarihlerde bütün cezaevlerine yayıldığını hatırlatan Bataray, “Açlık grevleri kritik aşamada ve telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu konuda ilgili yetkilileri duyarlı olmaya ve adım atmaya çağırıyoruz. Gerçekten tek talepleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi yasalarını uygulamasıdır. Her halde dünyanın başka hiçbir yerinde insanlar kendi yasalarının uygulanması için açlık grevine girmezler. Bizlerin İHD olarak ezelden beri açlık grevlerine karşı görüş ve tavrımız bellidir.  İnsanlar kendi hür iradeleriyle açlık grevine girdiler ve tamamen hukuki talepleri var. Çünkü tecridin Türkiye yasalarında uygulamasının yeri yok” şeklinde konuştu.

‘LEYLA GÜVEN VE AÇLIK GREVİ İÇİN GELDİM’

Bataray’ın ardından söz alan Plaza De Mayo Annelerinden Nora Cortinas, dayanışmada bulunmak üzere burada olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Buraya gelirken de Arjantin’deki Plaza De Mayo Annelerinden danışma duygularını getirdim. Biz de orada hafıza için, gerçek için, adalet için mücadele yürütüyoruz. Aynı zamanda buraya Leyla Güven ve cezaevlerinde açlık grevinde olanlarla dayanışmaya geldim. Açlık grevi eylemcileri bu direnişçilerini hem toprakları hem özgürlükleri hem de Öcalan’a uygulanan tecridi kırmak için yürütüyorlar. Bütün Mayıs Meydanı anneleri adına hepinizi tek tek kucaklıyorum. Ve Barış Annelerine de şunu söylemek istiyorum; biz kaybedilen, suikasta kurban giden çocuklarımız için, onlara duyduğumuz sevgi için buradayız. Ve bu mücadelede de birlikteyiz.”

BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ

İstanbul’da 1994 yılında İstanbul Üniversitesi öğrencisi olan Cüneyt Aydınlar’ın kayıp hikayesini teyzesi Nuray Barçin anlattı. Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde Bakırköy İncirli’de bulunan Ömür Durağı'na gözaltına alındığını, 27 Şubat’a gözaltı kayıt işleminin yapıldığını belirterek, Aydınlar’ın yer gösterme gerekçesiyle 28 Şubat 1994 günü Beyoğlu Çukurcuma Kadirler Yokuşu’na getirildiği söyledi. Barçin, “Mahalle sakinleri otuz kadar polis eşliğinde elleri kelepçeli olarak getirilen Cüneyt’in kanlar içinde olduğunu, bir bacağının kırık olduğunu ve ayakta duramadığını gördüler. Polisler, mahalle sakinlerinin ‘yürüyemez halde’ olduğunu söyledikleri Cüneyt’in yer gösterme esnasında dur; ihtarına uymayarak kaçtığına ve arkasından koşmalarına rağmen yakalanamayıp firar ettiğine dair bir tutanak düzenlediler. Cüneyt Aydınlar ile birlikte gözaltında tutulan on dört kişi tutuklanıp cezaevine gönderildi. Bu kişiler 17 Mart 1994 tarihinde avukatları aracılığıyla kamuoyuna yaptıkları açıklamada, Cüneyt Aydınlar’ın 20 Şubat 1994 tarihinde gözaltına alındığını ve onu 2 Mart 1994 tarihine kadar gözaltında gördüklerini söylediler.  Ağır işkence gören Cüneyt’in 2 Mart 1994 tarihinde, kendisine  “Ölmeye hazır mısın? Ölmeye gidiyorsun!” diyen altı polis tarafından sürüklenerek bulunduğu hücreden götürüldüğünü ve kendisini bir daha görmediklerini açıkladılar. Ailenin ve İHD’nin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı” dedi.

‘FOTOĞRAFLAR BİRBİRİNE BENZİYOR’

Plaza De Mayo Annelerinden Nora Cortinas ise oğlunun hikayesini kısaca şöyle anlattı: “Benim oğlum kaçırılıp kaybettirildiğinde 24 yaşındaydı. Oğlum siyaset arenasında çalışma yürüten bir aktivistti. Oğlumu en son 15 Nisan 1977’de gördüm. Sonra ona ne olduğunu hiçbir zaman öğrenemedim. Buradaki fotoğraflara bakınca bizim Arjantin’deki fotoğraflar ve yüzlere ne kadar çok benzediğini görebildim. Oradaki kayıplar gibi buradakiler de aynı. Kayıplarımız ve biz kayıplarını arayanlar olarak, kayıplarımızın bulunması, gerçeğin ortaya çıkması ve adaletin sağlanması için bir arada mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Eyleme katılan Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) üyeleri adına konuşan Bahar Yıldırım da insan yaşamına kasteden hükümetler ve devletlerin, yok olmaya mahkum olduklarını belirterek, “Biz kadınlar dimdik acımızı da mücadelemizi de göğüsleyerek burada olmaya devam edeceğiz” dedi. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.