A. Vahap Kaya yazdı: Sır

Kendim ile barışık dolaştığım bütün sokaklar, senin benim için rezerve ettiğin yerlerin insanda yarattığı cennetten parçalar. Bir yıldızdan dönme insanlar olanca koruyla beni içine çeker. Bir yalnız çocuk gibi kucaktan kucağa gitmeyi beklerken kendimi o kadar aşmışım da senin yuva yapmanı beklediğim bir konağa dönüşmüşüm. Artık gelen giden meskenlik yapıyorum ama senin asalatinde. Bazen yaşını aşan şeyler söyler ya çocuklar; işin içinden çıkılması mümkün olmayan bir girdap adeta ve çocuk olmazsan içinden çıkamayacağın kesinleşince, çözümü ancak çocuk olmakta bulduğun hangi sahne bilir misin?

Bir gizeme bürünürsün her zaman olduğu gibi ama bazen benim de soru sorma hakkım olduğunu unutma. Beni kendinden uzaklaştıracak ne efsaneler biliyordum da senin yanında hepsinin birbirine karışması beni sanki yeniden bir otöre çevirip bıraktı sensizliğin can sıkıntısının zemheri karanlığına. Yalnız dolşamayacağımı bilmeme rağmen senleyken seni özlemek gibi bir şey daha fazla anlatacaklarım ormanın derinliklerinde saklı hevese söyleyemediğim bir su havzasında yetişen canların dünyadan önce bana kazandırdıklarını seninle paylaşmadım.

Bir çoğu gözümde ve yüreğimde saklı paylaşıma hazır senin yüreğin ve gözlerine muhtaç ileriye atılacak, ertelenecek yaşam beklentileri senin çıldırmana sebep ama aynı hastalığa yakalandığım sen kucak yuvamda tepkilerini elde edişimin gariban izleyicisi gibi yaşamı dayattın bana. Sen kahvaltını bir yıldızlan, öğlen yemeğini bir yıldızlan, akşam yemeğini yaşlı ay dedeyle yaparken ben sadece aydınlığınızla biraz daha üryanlaşıpgünahsızlığımın peşine düşüyorum. Aya gider dertleşirim, güneşe gider arınırım, tatillerimi galaksileri gezerek geçiririm senin bana bahşettiğin şu yaşam limitinde daha ne kadar ömrüm var bilemem ama gezmeye ve peşinden koşturmaya devam. Başka beklentilerin var ise ve beni göreve gödereceğin başka yaşam limitleri var ise; lütfen beni başka ve harlanmaların, dalgaların devleştiği her günü efsanelerle boy ölçeceği yaşam dilimine gönder

Kendimi aşa aşa sana yaklaşırken aslında artık kendim olmaktan çıkıp sana yaklaştığımın farkındayım ama olur ki kalıbım yetmez ve kendi haddimi aşar isem lütfen sana yazdığım şiirlerden birini gönder gözlerimin taşkın sel kanalındaki kontak lensine kilitli. Sevgililerin en alasına denk gelmeyenler bulduklarıyla övünürümler ama bir ben bilirim senin ne sevgiler yaşadığını ve ah dediğimi; keşke bir parçasına sevdiğimi seyrettirebilseydim derim ve yine derim. Sana imrenmeyle mi geçireceksin yaşantımı. Belki yaşamı anlamaya çalışmak bir o kadar içten davranışların totali ve en yücesinde Nirvana benim dediğin duyguların seni sürüklediği rahat bir marina gibi dinlenme ve duyguların her çeşidini yaşayabileceğin rahat ortam da yeni davetiyelere gelenlere şefkat gösterisidir

Her şeye evet diyen bir ben miydim de sanki bütün faturalarına beni maruz edecekmişin gibi bakan yaşam; artık her şeyine evet demeyeceğimi kendini alıştırsan iyi olur. Belki bir gün yine senin tam da istediğim budur diyebilecek bir kıvama gelebilirim, belki o zaman ben de her şeyini kaybetmiş bir insan gibi seninle karşılaşıp işte tam da aradığım budur dediğimde; lütfen beni yine ayarında tut ve öyle yaşat, aksi yaşamsal foksyonlarımakaldıramıyacağım enerjiyi yüklersen; seni kaybetmekten korkarım. Seni kaybedişimin karşılı olamaz kulağıma söylenen nenniler. Son ağlamaların fayda edemiyeceği bir sürece kendimi hazırlamadım henüz, bunu için bir ömür daha seni daha iyi anlamaya harcarım.

İşte ağlıyorum ve senin bana acıma şansına baktığımda kendime yeni bir yıldızda, yeni bir galakside yeni bir uzay boşluğunda hatta yeni bir evrende yer bulsam iyi olur. Beni bu kadar kızdıran şeyin senin; sanki beni hiç görmüyor muşun hissi ve telaşımda bundan ötürü katlanarak ilerlerdi, gel gör ki her şeyi en inceden görüp işliyormuşsun yüreğinin en nadide yerine seni kendi yüreğimin eleğinden geçirirken anladım. Sanki bu güne kadar yan yana uyuyan iki beden gibi hep bana refakat etmişinde beni korumuşunda benimle zaman geçirmişinde ama fark edilmeyi son ana bırakmana bir içerlenirim onu da bil. Cesaretim var gerçek ile yüzleşmeye ya senin ve kimi destekçin olarak getireceğine karar verdin mi? Ben bu hengamelerin tümünde yıldızlarla çekişerek geldim ve senin durumunu da merak etmiyor değilim

Eğer tutunduğun dal bir geminin fırtınaya tutulmuş hali değil ise ve inmene imkan veriyor ise, sen kendin ile barışıksan kapım her zaman açık, kaybettiklerini telafisine sonra bakarız, ama önce bindiğin dalın kesimine seyirci kalmayı bırak yeter. Her kes için farklı olan yaşam senin içinde öyledir, bil ki senin fark edişin seni başka merhaleye taşır ve katıksız bir biçimde kendini seyretmeye başlandığını bildirir bize. Bir günün sonunda ben neleri yaşadım, neler üretim, neler kaybettim dediğin hiçbir tablo senin gerçek ile karşılaşmanı göz ardı etmeyeceğini bil ve öyle yaşa ki yaşatabileceğin yeni tomurcuklar kendi doğalında açılsınlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Vahap Kaya Arşivi