“Hastalar müşteri olarak görülüyor"
Diyarbakır Tabip Odası üyesi Dr. Evin Bahar Toy, sağlık çalışanlarının bir 14 Mart Tıp Bayramı’nı daha sorunlarla karşıladığını vurguladı. “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen Toy, 14 Mart'ın 100’üncü yılında bu sorunun aşılması çağrısında bulundu.
DİYARBAKIR YENİGÜN - Diyarbakır Tabip Odası üyesi Dr. Evin Bahar Toy, Mart Tıp Bayramı nedeniyle Jinnews’e açıklamalarda bulundu. Türkiye'de sağlık alanındaki sorunların artarak devam ettiğini savunan Dr. Evin Bahar Toy, sağlık alanında yaşanan sorunları ve yol açtığı sonuçları anlattı. Toy, 5 yılı aşkın süredir sağlık alanında çalıştığını ve şuan ise İş Yeri Hekimliği yaptığını belirtti. Sağlık alanında yaşanan sorunlara değinen Toy, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) 14 Mart Tıp Bayramı'nı farklı ele aldığını söyledi. Söz konusu tarihin daha çok hekim ve sağlık çalışanlarının sorunlarına duyarlılık ve farkındalık yaratmayı amaçladığını ifade eden Evin Toy, sağlık çalışanların sorunlarının bir çok başlıkta değerlendirilebileceğini kaydetti. Bu sorunların başında ise idari, mali, özlük hakları ve çalışanlara yönelik şiddet gibi sorunların geldiğini dile getiren Toy, “Geçtiğimiz süreçler, özellikle 'sağlıkta dönüşüm’ projesinin başlamasıyla birlikte hekim hastanın yanında olan kişi konumundan çıkarılıp, hasta ile karşı karşıya getirilen kişi mantığına dönüştü son yıllarda. Bu da beraberinde hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artmasına neden oldu. Keza şikayet alanlarının genişlemesi, hekimin tüm bunlarla mücadele edebilmesi için bir alanının kalmaması şiddetin meşrulaştırılmasına yol açtı” dedi.
"Hastaneler 'kârhanelere' dönüşmüş"
Sağlık alanında yaşanan sorunların temel nedeninin mevcut iktidarların oy kaygısı ile kimi söylemleri olduğunu ileri süren Toy, bu söylemlerin ise halkı hekime karşı şiddete teşvik ettiğini iddia etti. Şehir Hastaneleri’ne de değinen Evin, şöyle devam etti:
“Mega binalar inşa ediliyor. O mega binalar tıpkı köprüler ve havaalanları gibi ‘yap, işlet, devret' mantığıyla büyük firmalara 40-50 yıllığına kiraya veriliyor. Nasıl ki; havaalanlarını ve köprüleri kullanan halkımız müşteri oluyorsa, hastanelerden faydalanan hastalar da devlet tarafından aynı şekilde müşteri olarak görülüyor. Ve artık hastaneler kar amacı güden ‘kârhanelere’ dönüşmüş durumda. Hizmeti devlet değil, devletin taşere ettiği firmalar sağladığı için de aynı zamanda söz konusu hastanelerin çalışan sayıları az tutularak hizmeti maksimum seviyeye taşımayı düşünürken, sağlık çalışanlarını performans ve maddi kaygılarla cendere altında tutmak amaçlanıyor."
“Ekonomik kriz sağlıkta kalitesizliğe yol açtı”
Ekonomik sıkıntıların sağlık alanındaki yansımalarına dikkat çeken Evin Toy, özellikle son 2 yılda ülkenin kullanılan ilaçlardan cerrahi malzemelere kadar birçok kalemi Dolar bazında ithal eden konuma gerilediğini dile getirdi. Dolar ve euro kurunun yükselmesi ile beraber sağlık harcamalarının da arttığını belirten Toy, buna karşın devletin harcama oranının ise artmadığını aksine azaldığını ve bunun da sağlıkta kalitesizliğe yol açtığını aktardı. Toy, ekonomik krizin yansımalarının ise önümüzdeki günlerde daha fazla hissedileceği iddiasında bulundu.
“Sağlık alanındaki cinsiyet eşitsizliği görünür derecede”
Ayrıca kadın hekimlerin sağlık alanında karşı karşıya kaldığı sorunlara değinen Toy, sorunların başında "kadından doktor olunmaz" söyleminin geldiğini söyledi. Evin Toy, şöyle devam etti:
“Biz hekimler, özellikle de kadın hekimler bu gibi cinsiyetçi söylemlerin gölgesinde çalışma hayatında ayakta durmaya çalışıyoruz. Geleneksel ve ataerkil kalıplar aynı zamanda eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açıyor. Bu durum ise yansımalarını kimi zaman akademik kariyerde kimi zaman ise alım süreçlerinde net bir şekilde gösteriyor. Uzmanlık alan tercihlerimizde ise özellikle ‘kadından en iyi doğum uzmanı olunur’, ‘kadından ürolog olunmaz’ gibi söylemler çokça duyulur. Kadın hekim olmanın bir başka zorluğu ise yine kadına yaklaşımın yol açtığı şiddet olayları oluyor. Çünkü şiddet yine her alanda dönüp dolaşıp kadına yöneliyor. Bu anlamda bizler için 14 Mart halk ile bir araya gelerek maruz kaldığımız durumu ifade edebileceğimiz önemli bir gün olarak düşünüyoruz.” “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyen Toy, 14 Mart'ın 100’üncü yılında bu sorunun aşılması çağrısında bulundu. Diyarbakır Tabip Odası olarak barışta ısrarcı olduklarını kaydeden Toy, barışın ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkede herkesin sağlık hakkına adil olarak ulaşabileceği yarınlar temennisinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.