Rojin Kabaiş için Diyarbakır'da oturma eylemi

Rojin Kabaiş için Diyarbakır'da oturma eylemi
Diyarbakır’da geçen yıl şüpheli şekilde hayatını kaybeden Rojin Kabaiş için adalet talebiyle oturma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, savcı ve ATK’nin ellerinde bulunan bilgileri gizlediğine vurgu yapılarak, “ Biz de sürecin takipçisi olacağız. Rojin’in adaletini sağlamak için bütün kentlerde sokaklara çıkmaya adalet mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” denildi.

YENİGÜN HABER – Eğitim gördüğü Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde bir yıl önce şüpheli şekilde hayatını kaybeden Rojin Kabaiş için sıra arkadaşları , Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak ve Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, adalet talebiyle oturma eylemi gerçekleştirdi.

Adli Tıp Raporu eylemi başlattı

Adli Tıp Kurumu’nun 11 Ekim’de yayımladığı rapor sonrası başlayan eylemde, Rojin Kabaiş’in ailesi ve sivil toplum örgütleri temsilcileri de yer aldı. Katılımcılar, “Susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganlarıyla adalet çağrısını dile getirdi.

Eylem sırasında Serra Bucak, gözyaşlarını tutamayan Rojin’in ablasını teselli etti.

Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları Adına gerçekleştirilen eylemde Zeliha Taşkıran bir konuşma yaptı.

Taşkıran şunları söyledi:

“Bizler, Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları olarak Rojin’in kaybedilmesinden katledilişine giden süreci adım adım takip eden kadınlarız.21 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Rojin, 27 Eylül 2024 günü gecesi kaldığı KYK yurdundan çıktı ve bir daha geri dönemedi. Tam 18 gün boyunca arandı, cansız bedeni en son görüldüğü yerden 20 km uzaklıkta Van Gölü kıyısında akıntının tersi yönünde bulundu. Otopsi raporu 28 gün bekletilerek ne avukatlarla ne de aileyle paylaşılmadı. Otopsisinde bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA bulundu, ancak bu DNAların kime ait olduğu ve bedeninin neresinde bulunduğu geçtiğimiz bir yıldır açıklanmamıştı. Rojin intihar etti diyerek soruşturma dosyası kapatılmaya çalışıyordu.

Biz, geçtiğimiz bir yıl boyunca her bir karanlık noktayı aydınlatmak için sokakta, sosyal medyada ve hayatın her anında bulunduğumuz her yerde Rojin'e ne oldu sorusunu sorduk.

‘Cinsel saldırı ihtimali etkin şekilde araştırılmalıdır’

Rojin'i unutturmadık. Bu mücadelemiz sonucunda ATK, Rojin'in otopsisinde bulunan 2 farklı erkeğe ait olan 2 DNA örneğinin bedeninin neresinde olduğu bilgisini içeren raporu dosyaya ekledi. 2 farklı erkeğe ait olan DNA'lar göğüs bölgesinde ve vajinanın iç bölgesinde tespit edildi. Bu bulgularla beraber, Rojin'in katledilişi artık intihar ya da şüpheli durum diyerek geçiştirilemeyecek noktadadır. Aksine, cinsel saldırı ihtimalinin etkin bir şekilde araştırılması gerekmektedir.

‘DNA’ların kime ait olduğu tespit edilmeli’

Geçtiğimiz bir yılda erkek yargı, kadınların yaşam haklarını korumak, Rojin için adaleti sağlamak ve failleri açığa çıkarmak yerine kamuoyunu susturmaya çalıştı. Adli tıp raporlarından kamera görüntülerine, telefon sinyallerinden DNA örneklerine kadar pek çok kritik bulgu ya kamuoyundan gizlendi, ya da çelişkilerle dolu bir şekilde bazı medya gruplarınca aktarıldı. Mücadelemizle ortaya çıkardığımız gelişmeler ışığında şimdi Rojin’in bedeninde bulunan 2 erkek DNA’sının kimlere ait olduğu tespit edilip, şüpheliler gözaltına alınmalıdır. Adli tıp kurumu 2 erkek dna'sının kimlere ait olduğu dosyaya sunmak ve kamuoyuna da açıklamak zorundadır.

Savcı ve ATK ellerinde bulunan bilgileri gizledi

İntihar etti diyerek Rojin’in katledilişinin üstü örtülmeye çalışıldı, hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde dosyaya kısıtlılık kararı getirildi. Dosyaya yeni atanan savcı ile bu kısıtlama kararı kısmi bir şekilde kaldırılmıştı. En baştan beri, bu somut herhangi bir gerekçesi olmayan kısıtlılık kararının, dosyanın selameti için değil gerçeklerin aileden ve avukatlardan gizlenmesi için getirildiğini biliyoruz demiştik. Adli Tıp Kurumu'nun Rojin'in otopsi raporunu dosyaya eklemesiyle öğrendik ki savcı ve ATK 1 yıldır ellerinde bulunan bilgileri gizlemişlerdir.

Bu, delillerin karartılmasıdır, deliller gizlenerek suç işlenmiştir bu açıkça bir kadın cinayetine ortaklıktır. Van Barosu ve Diyarbakır Barosu ortak yaptığı açıklamada ATK hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu aktardılar. Biz de sürecin takipçisi olacağız. Rojin’in adaletini sağlamak için bütün kentlerde sokaklara çıkmaya adalet mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz.”

Açıklama sloganlar eşliğinde sona erdi.

Kaynak:HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.