Çocuklarda inatla baş etme yolları!

Çocuklarda inatla baş etme yolları!
Çocuklardaki inatla baş etme yolları hakkında bilgi veren uzmanlar, “İnatlaşmanın altında yatan nedeni bilmek ve sağlıklı yollardan çocuk ile iletişim...

Çocuklardaki inatla baş etme yolları hakkında bilgi veren uzmanlar, “İnatlaşmanın altında yatan nedeni bilmek ve sağlıklı yollardan çocuk ile iletişim kurmak çok önemlidir. Bebeklik döneminde ebeveyne bağımlı olan çocuk yeni yeni yürümeye ve konuşmaya başladıkça yavaş yavaş bağımsızlaşmaya ve çevresini keşfetmeye de başlamaktadır” dedi

DİYARBAKIR YENİGÜN - Psikolog Merve Kırna, çocuklardaki inatla baş etme yolları hakkında bilgi verdi. Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, “Ebeveynlerin belki de en çok zorlandığı konulardan biri, çocuğun ev içi kuralları dinlememesi, sürekli ebeveynleriyle inatlaşması ve ağlayarak isteklerini yaptırması olabilmektedir. “Çocuğum sürekli benimle inatlaşıyor”, “Hiçbir dediğimi yapmıyor”, “İstediği her şeyi yaptırmak için ağlıyor”, “Ne söylesek hayır cevabını veriyor” diyorsanız çocuğunuz sizinle inatlaşıyor olabilir. Bu inatlaşmanın altında yatan nedeni bilmek ve sağlıklı yollardan çocuk ile iletişim kurmak çok önemlidir. Bebeklik döneminde ebeveyne bağımlı olan çocuk yeni yeni yürümeye ve konuşmaya başladıkça yavaş yavaş bağımsızlaşmaya ve çevresini keşfetmeye de başlamaktadır. Bu dönemde bazen annesinin ya da bakım verenin yapma dediği şeyleri özellikle yapmaktadır. Bu durumda anneler “Gözümün içine baka baka yapıyor”, Bilerek yapıyor”, “Beni kızdırmak için yapıyor” diyebilmektedir ama çocuğun burada ebeveyni ile inatlaşma amacı onu kızdırmak ya da öfkelendirmek değil, tam tersine yaptığı davranışına karşı nasıl bir tepki geleceğini görmek, sınırlarını ölçmek ve bir yerde ebeveyninden güven ve sevgi arayışıdır. Yaptığı davranış karşısında ebeveyninden aldığı cevaplar çocuğun davranışlarının şekillenmesinde de oldukça önemlidir” dedi.

“Ben de bir bireyim, kendim yapabilirim” mesajı

2-4 yaş civarı özerkliğini kazanmaya başlayan çocuğun, kendisini bir birey olarak hissetmeye başlayarak sevdiği sevmediği, hoşlandığı hoşlanmadığı şeyleri fark ederek ebeveynlerinin istek ve taleplerini reddedebildiğini, istemediği şeyler karşısında inatlaşabildiğini ve bazen bu durumun ağlama krizlerine dönüşebildiğini ifade eden Psikolog Kırna, “Dil gelişiminin de hızlanmaya başlaması ile ihtiyaçlarını daha kolay ifade edebilen çocuk, bireyselleşmeye de başlar ve etrafı keşfetmek isteyerek bağımsızlığının farkına varır. Kendi başına bir şeyleri yapabildiğini gördükçe hem kendi yapabildiklerini hem de çevresini keşfetmek için ebeveynlerinin isteklerine karşı çıkabilir, her şeyi tek başına yapmak ve karar vermek ister. Burada aslında çocuğun ihtiyacı fark edilmek ve “Ben de bir bireyim, kendim yapabilirim” mesajıdır. Duygu ve düşünceler arasında bağlantı kurup, ifade etmeye başladığında her istediğinin olmadığını da görmeye başlar, bu durum bazen inatlaşmaya ve öfkeye dönüşse de çocuk ebeveynlerin kararlı, sakin, güvenli tutumu ile bir süre sonra her istediğinin hemen olmayacağını ya da ertelemeyi öğrenerek yaşadığı süreci yönetmeyi de öğrenir. Aslında bu durum oldukça sağlıklı bir kimlik gelişim süreci olmasına rağmen bazen ebeveynlerin çok zorlandığı ve çocuk - ebeveyn arasında krize dönüşen bir duruma dönüşebilmektedir. Bu sürecin atlatılabilir ve belli bir dönem sonra geçecek olduğunu bilip sakin kalabilmek çok önemlidir” diye konuştu.

İnatlaşan çocuğa nasıl davranılmalı

Psikolog Kırna, ebeveynlerin inatlaşan çocuğa nasıl davranması gerektiğini şöyle açıkladı:

“Bu durumun çocuğun gelişiminde bireyselleşmesinin bir aşaması olduğunu bilmek ve çocuk ile inatlaşmadan süreci sakin, şefkatli, onu anlayarak, sabırlı bir şekilde çözümlemek ilk adım olmalıdır. Çocuk ile inatlaşmak, bağırmak, ceza vermek, küsmek, tehdit etmek, öfkelenmek gibi tepkileriniz çocuğunuzun da öfkelenmesine neden olabilmektedir. İnatlaşarak, ağlayarak istediği şeyi yapmasına izin vermek bu durumu pekiştirmeye yol açar. Her ağladığında kuralların değiştiğini gören çocuk isteklerini ağlayarak ya da inatlaşarak seçme yoluna başvurur. Bu yüzden çocuğun ağlayarak ya da inatlaşarak verdiği mesaj iyi anlaşılmalıdır. Ağlama ve öfke dönemlerinde çocuğu görmezden gelmek, “Odana git, ağla” demek, çocuğu yok saymak olacaktır, bu yüzden ağlayarak bir mesaj veriyorsa yanında olarak “Buradayım ve seni önemsiyorum” mesajını çocuğa hissettirmek önemlidir. İnatlaştığı konu ne ise buna uygun birlikte çözüm yolları aranmalı ve bireyselleşmesine destek olunmalıdır. Örneğin yemek yemek istemeyen çocuğa “Hayır bunu yiyeceksin” demek yerine evde olan 2-3 seçenek sunularak seçmesi istenilebilir. Kendi başına yapmak istediği şeyler konusunda desteklenmesi bireyselleşmesi açısından oldukça önemlidir. Örneğin istediği kıyafeti kendi seçmesi vb. “Hayır” demek yerine neden istediği şeyin yapılamayacağını yaşına uygun bir şekilde anlatmak çok önemlidir. Unutulmamalı ki “hayır” demek inatçılığı pekiştirmeye yol açar. Hiç kural olmadan her istediğini sınırsızca yapması da çocukta huzursuzluğa ve inatçılığa yol açabilir. Çocuklar sınıra kendilerini güvende hissetmek için ihtiyaç duyarlar. Belli kritik dönemlerde ve zamanlarda çocuğun inatlaşabileceğini unutmamak önemlidir. inatlaştığı konu ne ise ona uygun birlikte çözüm yolları bulmak önemlidir. Fakat çocuğun inatlaşma problemi hiç geçmiyor, artarak devam ediyor ise bir uzmandan destek almak bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için oldukça önemlidir.” (İHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.