Dr. Vahap Kaya
A.Vahap Kaya Yazdı: Dostluk yok, çıkar var
Ne dış dünyanın kapitalist çelişkileri nede kolonyalist işgallerin bitmek tükenmek bilmeyen istila egonun tatmini olan işkence et ve zevk aldan bir nasip aldılar.
Birbirleriyle o kadar zaman geçirdiler, birbirlerinin yerine o kadar ölüp dirildiler ki kendi ilişkilerine bir isim koydular
Kardeşler zaten ölürlerdi ama buna ne demeliydi, anneleri ayrı, babaları ayrı olup kardeşten öteye bu ilişkiye ne demeliydi
Ne saklı bir tarafları vardı nede sadece kendine dar günlerde kullanacakları kurnazlık malzemesi, ne var ise göz önünde ve birlikteliğin ana hareket noktası herkesin her şeyden haberleri olurdu
Bir konuda yalnızlık başladı mı artık önü alınamayacak bencilliklere yol aldıracağını bilirlerdi onun için ne var ise aleni ve ortaktı, insanlık böyle gelişti
Söylenecek söz ayrı olmasına rağmen birbirlerini o kadar tanırlardı ki bazen o sözü bile birbirlerinin yerine söylerlerdi
Tepkiler aynı istekler aynı ve birlikte insan olmanın erdemlerinin sefasına başlarlardı ki etrafta olan olumsuzluklardan olumsuz etkilenmiyor veya olumsuzlukların iz bırakmasına engel olunuyordu
İnsanlığın geliştiği ve herkesin insan olarak yaşadığı bu dönem insanlığın esas özü olan bu yardımlaşma kirvelikte vardı ve günün re organize davranışı dostluğu getirdi
Lakin bu kadar çıkarcılığa ne demeliydi! İnsanlık bu kadar vasatlaştırma başarası hangi giz davranış sonucuydu? Bunun geri dönüşümü imkân dahilinde mi?
Dostluğun mimarı olan atalarımız bu günkü tanımıyla mı getirdi dostluğu? Hayır, hiç sanmam çünkü sofrasında yıllarca beslenip dostuna ihanet edenlere dost denmez alçak denebilir ama o terimi hak etmez, köpek denir ama köpek ekmek verdin mi sana sadıktır, bunlar hayvan bile olamaz.
En aşağılık mahlûkat ancak yediği sofraya ihanet edebilir oda dost kisvesi altında görünüp meramını gerçekleştiren şekilsiz aşağılık mahlûkat olabilir
Dünya çıkar üzerine kurulmamış, ilişkileri yaşam üzerine kurulmuş, en önemli teması sosyalitedir, sosyalitede tek taraf yoktur
Her zaman beraber davranma ve beraber düşünme vardır, birinin çıkarı tümün çıkarına hitap eder ise birey faydalanır ama çıkarcıda ise bir tek kendi var, bir tek kendi arzın merkezine yerleşmiştir
Her gün beslersin bir gün beslemezsin en kötüsü sen olursun. “Çıkarı vardır ve dostsun” ama çıkarı bittiği an en kötüsü sen olursun
Böyle bir şey insan ve doğa ilişkisinde bile mümkün değildir, yani her gün beslendiğin doğadan bile; doğanın kendini yenilemesi içindir dönem beklemek gerek, sebzenin yetişmesi, buğdayın yetişmesi, doğurgan hayvanların doğum ile yeni kuşak dünyaya getirmesi, ağaçların hasat zamanı vsvs
Benim kurgulamam bir tek senin ihtiyaçlarını karşılama üzerine kurulmamıştır, benim de senin gibi ihtiyaçlarım var
Belki can alıcı soru bu işte bir başarımı hesaplanıyor, peki başarıyı neye göre hesaplıyorsun, sen kendini toplumun tümü mü sayıyorsun, yâda koloni krallıkların kalktığı yüzyıllar olmasına rağmen; siz hala tavuk gibi kendinizi darı ambarında mı sanıyorsunuz
Tavuklar bile buğday verdiğinde peşinden gelir ve sana yumurta verir, yani siz tavuk bile olamazsınız
Annen seni dünyaya getirdikten sonra evlat niyetine sayılıyorsun ama bil ki sen dünyaya bela ve yüksün, seni sırtından atan her davranış dünyaya iyilik yapmış olur.
Sen öyle bir mahlûkatsın ki; yolunu kaybetmiş ve gittikçe insanlıktan uzaklaşan uzaklaştıkça vahşileşen bir yaratıksın.
Çünkü çıkar üzerine kurulu ilişki hayvanlarda yok, sürüngenlerde yok, “yapılması gereken tek şey insan ile gıda ilişkisindeki gibi posaları lağım kanalına bırakmaktan başka çare yoktur,” sizi de kanalizasyon kanalına bırakmak gerek, kaldığınız her dakika ve her geçen zaman kayıptır ve zarardır.
Bize son bir iyilik yap bari lağım kanalıyla işbirliği yap, kendine orada ayırdığın yerden diğer lağım parçacıklarına haksızlık etme.
İşte tüm hikâye bu deyip çıkamayız işin içinden, anlatmak lazım çıkarın ne olduğunu insanlığın başına hangi laneti yağdırdığını ve nasıl insanlığı ortadan kaldırdığını anlatmamız lazım
Siz yüzünüzü sakladığınız sürece insanlık kendi rotasında ilerleyişi sıkıntılı ve kötü örneklerle dolu olur, siz de kötü örneksiniz
Egoizm ilkel bir güdü ve insanlık güdü üzerine temelini kurgulamamış, egoistlerin yeri hep yalnızlıktır ve bunu da hak ediyor
Çıkarda güven yoktur ve birbirlerine o kadar samimi olanlar çok kısa zaman sonra düşman olabiliyor, çünkü taraflardan biri hep vermiş ve vermekten yorulmuştur, diğer tarafta almanın düzeyini yükseltmiştir.
Dev bir canavar yaratılmış ve o canavar oburluğun ötesine geçmiştir.
Verecek bir şeyi kalmayan özveriye tarif artık kıymetsiz olmuş ve alan tarafı tatmin etmemektedir, bu haksız uygulama tarafların gerçek yüzünün ortaya çıkmasıyla son bulur.
Alma üzerine kurgulanan kişilik genellikle kurnaz olur ve gerçek yüzünü saklar, yani ikiyüzlü, yani çok yüzlü ve bukalemundur.
Bukalemun demek bile yetersiz kalır çok aşağılık bir mahlûkattır
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.