Mesut Aslan yazdı: Toprağa Gömülen Mutluluk
Bir çocuk ölürse, sadece bir can toprağa verilmez; o toprakla birlikte umutlar, hayaller ve bir toplumun vicdanı da gömülür. Çocukların öldürüldüğü bir dünyada kimse mutluluk aramasın.
Biz mutluluğu çocuklarla birlikte gömdük toprağa.
Her bir çocuğun gülüşü, dünyanın en saf neşesiydi. Onların koşuşları, dünyanın en melodik şarkısıydı. Şimdi ise bir sessizlik çöktü üzerimize. Acının ağır örtüsü, yüreklerimize bir mezar taşı gibi kondu.
Ne bir gülüş duyuluyor artık ne de bir umut kıpırtısı hissediliyor. Sadece bir boşluk, bir eksiklik...
Bir çocuğun kaybı, yalnızca bir ailenin değil, tüm bir toplumun kaybıdır. Çünkü çocuklar geleceğimizdir; yarınlarımızı onlarla kurarız.
Ama ne yazık ki, kaybedilen her çocukla birlikte, bir gelecek daha karanlığa gömülüyor. Her bir masum canın yok olmasıyla, biz de insanlığımızdan bir parça kaybediyoruz. Bu kayıplar, sadece annelerin ve babaların yüreğini değil, tüm bir insanlığın vicdanını da kanatıyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun, bir çocuğun ölümü insanlığın ortak acısı olmalı. Ancak bu acıyı yeterince hissedebiliyor muyuz? Her bir çocuğun kaybında gözlerimizi kapayıp, kulaklarımızı tıkadıkça, içimizdeki insaniyet de yavaş yavaş ölüyor. Bu ölümlere sessiz kaldıkça, insan olma erdeminden uzaklaşıyoruz.
Biz artık mutluluğu çocuklarla birlikte gömdük toprağa.
Şimdi yapılması gereken tek şey, onların anısına sahip çıkmak ve yeni kayıpların önüne geçmek için var gücümüzle mücadele etmek. Çocukların öldüğü bir dünyada, hiçbir şeyin anlamı kalmaz. Çünkü çocuklar, insanlığın masumiyetinin ve geleceğe dair umudunun temsilcileridir.
Daha fazla çocuk kaybetmemek için, her birimiz bu acıyı yüreğimizde hissetmeli ve bu dünyayı onlar için daha güvenli, daha sevgi dolu bir yer haline getirmeliyiz. Mutluluğu yeniden bulmak istiyorsak, önce kaybettiğimiz vicdanı ve insanlığı bulmamız gerekiyor.
Çocukları yaşatalım ki, insanlığımız yaşasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.