Son semercinin son günleri

Son semercinin son günleri
Zaman ilerledikçe teknolojiye yenilen el sanatlarına yenileri ekleniyor. Bunlardan bir de semercilik. Güneydoğu’da bir zamanların en gözde mesleği olan...

Zaman ilerledikçe teknolojiye yenilen el sanatlarına yenileri ekleniyor. Bunlardan bir de semercilik. Güneydoğu’da bir zamanların en gözde mesleği olan semercilik de yok olmaya yüz tuttu. Diyarbakır’da kalan son semer ustası Fesih Sürmeli zamana direniyor

Mahmut BOZARSLAN/Yenigün Özel

Diyarbakırlı Ermeni Yazar Mıgırdiç Margosyan, çocukluğunu anlattığı ‘Gavur Mahallesi’ kitabında, semer ustası Vanes’ten söz eder. Margosyan, Vanes’in kendisi için ‘eşek terzisi’ sıfatını uygun bulduğunu aktarır. Margosyan’ın yaşadığı dönemde oldukça popüler olan semercilik de birçok el sanatı gibi yok olmanın eşiğinde. Bir zamanlar 25 dükkanda 50’nin üzerinde ustanın semer ürettiği Diyarbakır’da yalnızca bir usta kaldı.

“Eskiden siparişleri yetiştirmiyorduk”

Adı Fesih Sürmeli. 35 yıldır Sur’daki mütevazi dükkanında semer yapıyor. Dükkânının kapılarını Yenigün’e açan Sürmeli, eski günlerini anlatırken hüzünleniyor. Bir zamanlar bölgede binlerce at ve eşek olduğunu söyleyen Sürmeli, “Eskiden Diyarbakır’da 25 dükkân vardı. Şu anda ben tek kaldım. Eskiden Siverek, Nizip, Antep gibi yerlerden getirip burada satıyordum. Yanımda üç tane işçi çalışıyordu, siparişleri yetiştirmiyorduk. Eskiden hayvancılık çoktu, at çoktu, eşek çoktu. Lice’de eskiden 6 bin tane at vardı. Şimdi baksanız bir tane bulamazsınız” dedi.

“Dünyanın en pis sanatıdır”

Sürmeli de semer yapmayı, Vanes usta gibi Ermeni bir ustadan öğrenmiş. Eskiden işlerinin iyi olduğunu hatırlatan Sürmeli, “Artık eskisi gibi iş yok. Ayda bir iki tane ancak satabiliyorum. Rahmetli amcam bu işi yapıyordu. Bir Ermeni usta vardı onun yanında çalıştım. O öldü, amcamın yanında çalışmaya başladım. Amcam ölünce bu dükkanı açtım. 35 yıldır var. Dünyanın en pis sanatıdır. Şimdi nereye gidiyorsunuz araba var. Öyle dağlar vardı ben gidiyordum bir araba bulamıyordun, şimdi her kapıda iki üç tane araba var. Sabah dükkana geldiğimde 10 tane müşteri bekliyordu. Köylüler sabah beşte geliyordu. Artık onlar da kullanmıyor” diye konuştu.

Mesleğin son temsilcisi

Mesleğin son temsilcisi olan Sürmeli, semerciliği öğrenmek isteyen kimsenin kalmadığına dikkat çekiyor. Kendisini de her an bırakabileceğini belirten Sürmeli, ”Bazen köylere götürüp kapı kapı gezdiriyorum. Kimse öğrenmek istemiyor. Oğlum buraya geliyor, bunu buradan kaldırmasını söylesem elini sürmez. Birmiş bir meslek, ben de her an bırakabilirim” şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.