Eminağaoğlu, Abdullah Öcalan’ın durumunu değerlendirdi

Eminağaoğlu,  Abdullah Öcalan’ın durumunu değerlendirdi
'Öcalan’ın serbest bırakılması' konusunu, Yargıtay’da yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulunan Eminağaoğlu ele aldı.

Merdan Yanardağ’ın gündeme getirdiği için tutuklandığı 'Öcalan’ın serbest bırakılması' konusunu, Yargıtay’da yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulunan Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu ele aldı.

Merdan Yanardağ, TELE1’deki programında PKK mensubu Abdullah Öcalan’ın hapislik durumunu gündeme getirdi. Yanardağ, Öcalan’ın tutukluluk halini değerlendirdiği konuşmasında, Abdullah Öcalan'ı AKP'nin yerel seçim için kullanacağını öne sürerek işlediği terör suçlarından dolayı hapis yatmasının, hukukta hiçbir yeri olmadığını savundu.

Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur

Açıklamalarında, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritin hukukta hiçbir yeri yoktur diyen Yanardağ “Abdullah Öcalan hafife alınacak biri değil. Cezaevinde okumaktan filozof oldu. Son derece zeki biri” ifadelerini kullandı.

Merdan Yanardağ bu sözlerinin ardından gözaltına alınarak, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan dün tutuklandı.

Bugün ise, Yargıtay’da yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulunan avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, “Öcalan’ın serbest bırakılması” konusunu ele aldı.

Avukat Eminağaoğlu, Öcal’ın tutukluluğunun hukuki boyutlarını ele aldığı açıklamayı sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı paylaşım şöyle:

Öcalan’ın, 19.02.1999 öncesi işlediği suçların cezası infaz ediliyor.

İHAM'ın kararlarında yer alan ‘umut hakkı’ gereği, 19.02.2024’ten itibaren Öcalan’ın koşullu salıverilmesi gündeme gelecek.

İdam, kişinin yaşamına ‘fiziken’ son vermek demek. İHAM, ölüm cezaları yerine getirilen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası hükümlülerinin de, ölene kadar cezaevinde kaldıklarını, cezaevi dışına çıkamadıklarını, bunun da ‘fiilen’ ölüm anlamına geldiğini vurgulayarak, bu cezalarda da, kişilerin cezaevi dışına çıkabileceğini umut edebilme haklarının olduğunu belirtti. Buna umut hakkı deniliyor.

Umut hakkı gereği

Umut hakkı gereği, kişilere 25 yılı geçmemek üzere koşullu salıverilme hakkı tanınması, bu süre içinde (iyi hal vb) salıverilme koşulları oluşmazsa, dosyanın en çok birer yıllık periyotlarla gözden geçirilmesi gerekiyor. İHAM’ın bu konudaki kararları yerleşik hale geldi. (Öcalan hakkında da İHAM’ın 2014 tarihli böyle bir kararı bulunuyor)

İHAM kararı uyarınca umut hakkına ilişkin mevzuat değişikliği görmezden geliniyor.

Konu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde bulunuyor.

Mevzuat değişikliği konusunda hukuken değil siyaseten hareket edileceği anlaşılıyor...

Öcalan, 19.02.1999 sonrasında bugüne kadar işlediği (PKK ile ilgili) suçlardan (nedense) soruşturulmuyor.

Soruşturulsa, mevcut cezasının infazı sonrasında, ceza alması durumunda bu cezanın infazı söz konusu olacak.

Ömer Faruk Eminağaoğlu kimdir?

1967 yılında Artvin’de doğmuş, 1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Yurdun birçok yerinde ve Yargıtay’da yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevi yapmıştır. Halen Ankara’da avukatlık yapmaktadır.

Ömer Faruk Eminağaoğlu, 1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde ve Yargıtay’da, yargıçlık ve Cumhuriyet savcılığı görevlerinde bulundu. Hukuk ve demokrasi için örgütlenmenin vazgeçilmezliği, bu bağlamda yargı bağımsızlığı için de örgütlenmenin zorunlu olduğu evrensel gerçeği ve deneyimi karşısında, yargıç ve savcılar bünyesinde Türkiye’de ilk defa dernek ve sendika niteliğindeki örgütlenme çalışmalarını başlattı.

Türkiye’de yargıç ve savcıların örgütlenmesinde bir ilk olan Yargıçlar ve Savcılar Birliği’ni dernek statüsünde kurdu. Kısa adı YARSAV olan Birliğin kurucu başkanlığını ve bir dönem de başkanlığını yaptı.

YARSAV’ın Uluslararası Yargıçlar Birliği dahil birçok uluslararası örgüte üyeliğinin gerçekleşmesini sağlayarak, ülkemizdeki yargıçlık ve savcılık mesleği ile ilgili konuların ilk kez uluslararası alana taşınmasını sağladı.

Yine Türkiye’de yargıç ve savcıların ilk sendikası olan YARGI-SEN’in kurucu başkanlığını ve bir dönem de başkanlığını yaptı. Bu sendika kapatılınca, halen yargıç ve cumhuriyet savcılarının tek sendikası olan Yargıçlar Sendikası’nın kuruluşunda yer aldı ve kurucu başkanlığını ve bir dönem de başkanlığını yaptı. Verilen hukuk mücadelesi ile bu sendikanın kapatılmayarak, yaşatılmasını sağladı. Anılan örgütler adına açtığı davalar ve katıldığı etkinlikler yoluyla, hukuk ve demokrasi için mücadele verdi. Birçok demokratik kitle örgütünün organlarında görev aldı. Halen birçok demokratik kitle örgütünde üyeliği devam etmektedir.

7 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili aday adayı olmuştur. Milletvekili aday adaylığı nedeniyle yargıçlık görevi ve Yargıçlar Sendikası başkanlığından ayrılmıştır. (Haber Merkezi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.