Kalori yakma hakkında ipuçları; Bedenimiz Kaloriyi Nasıl Kullanır?
k – Tam Kapsamlı Rehber,
Dr. Jason Fung & Jimmy Moore'un kaleme aldığı 'Oruçla Gelen Sağlık-Aralıklı, Günaşırı ve Uzun Oruçlarla Sağlıklı Olma' kitabında "Daha Az Ye, Daha Çok Hareket Et" Neden İşe Yaramıyor? sorusunun cevabı basit ve anlaşılır bir dille anlatılır.
Şöyle ki;
“Daha az ye, daha çok hareket et”in işe yaramama nedeni, bedenlerimizin kalorileri nasıl kullandığına dair yanlış fikir –tek bölmeli model– üzerine kurgulanmış olmasıdır. Bu modele göre, vücut bütün yiyecekleri basit kalorilere indirger ve bu kalorileri daha sonra kullanmak üzere tek bölme olarak düşünebileceğimiz bir yerde saklar; ardından egzersiz ve bazal metabolizma (anımsayın, bu bedenin nefes almak, kandaki toksinleri atmak, yiyecekleri sindirmek, vs. gibi temel fonksiyonlarına işaret eder – bunların hepsi kalorilerden gelen enerjiye gereksinim duyar) için kullanmak üzere bu bölmedeki kalorilere erişir.
Bu model banyo küveti gibidir. Kaloriler bu küvete su gibi dolup boşalabilir. Fazla kaloriler bu küvette tutulur ve bedenimiz daha fazla kaloriye gereksinim duyduğunda onlara kolayca erişilebilir –örneğin, egzersiz bu küvetteki kalorileri tüketebilir. Kalorilerin saklanma biçimlerine göre herhangi bir ayrım yapılmamıştır. Kaloriler ister ânında gereksinim duyulan enerji için kullanılan glikoz, ister orta-vadede kullanılan glikojen, ister uzun-vadeli enerji deposu olan yağ halinde saklansın, bütün kalorilere eşit muamele edilir.
Ancak bu modelin bütünüyle uydurma olduğu bilinen bir şeydir. Hayallerimizden başka bir yerde mevcut değildir.
İki-bölmeli model kullanmak daha doğru olacaktır çünkü vücutlarımızda enerji iki farklı biçimde saklanır: Karaciğerde glikojen olarak ya da vücut yağı olarak.
Yemek yediğimizde bedenimiz üç ana kaynaktan enerji üretir: Glikoz (karbonhidratlar), yağ ve protein. Bunların sadece ikisi, glikoz ve yağ daha sonra kullanılmak üzere depolanır – beden proteini depolayamaz, dolayısıyla hemen kullanılamayan fazla protein glikoza çevrilir. Glikoz karaciğerde glikojen olarak saklanır ancak karaciğerin glikojen depolama kapasitesi sınırlıdır. Glikojen depoları dolduğunda fazla kalorilerin vücut yağı olarak saklanması gerekir. Beslenmeyle alınan yağ, karaciğerden geçmeden kan dolaşımına doğrudan emilir ve kullanılmayan kısmı vücut yağı olarak saklanır. Başlangıçta düşük-yağlı diyetlerin önerilme nedeni buydu, ancak alınan kalorilerin ilk gittiği yer kilo almadaki belirleyici etken değildir.
Glikojeni buzdolabı gibi düşünün. Yiyeceklerin kısa-vadede saklanması için tasarlanmıştır; gıdaları ekleyip çıkarmak kolaydır ancak depolama alanı sınırlıdır. Öte yandan vücut yağı, daha çok bodrum katta duran derin dondurucuya benzer. Uzun-vadeli depolama için tasarlanmıştır ve erişimi daha zor ama kapasitesi çok daha fazladır. Dahası, eğer ihtiyaç duyarsanız bodrum kata her zaman yeni derin dondurucular ekleyebilirsiniz. Yiyecek aldığımızda onları önce buzdolabında saklarız, buzdolabı dolduğunda fazla yiyeceği derin dondurucuya aktarırız – yani, yiyeceklerden aldığımız enerjiyi önce glikojen olarak saklarız ve glikojen depomuz dolduğunda da vücut yağı olarak depolarız.
Hem vücut yağı hem glikojen yiyecek bulunmadığı zaman enerji olarak kullanılır, ancak eşit bir şekilde ya da aynı anda kullanılmazlar.
Beden, enerji üretmek için yağ yerine glikojen kullanmayı tercih eder. Bu mantıklıdır çünkü glikojeni yakmak daha kolaydır – daha önceki benzetmemizi kullanacak olursak, mutfaktaki buzdolabından yiyecek almak, bodrum kattaki derin dondurucuya ulaşmaya çalışmaktan çok daha kolaydır. Buzdolabında yiyecek olduğu sürece derin dondurucuya gidip yiyecek almayız. Başka bir deyişle, eğer yürüyüş için 200 kaloriye ihtiyacınız varsa beden, glikojen var olduğu sürece bu enerjiyi glikojenden temin edecektir – vücut yağına ulaşmaya çalışmakla uğraşmayacaktır.
Bu iki bölme –buzdolabı ve derin dondurucu– aynı anda değil sırayla kullanılır. Çoğunlukla derin dondurucudakileri kullanmaya başlamadan önce buzdolabını boşaltmanız gerekir – yağ yakmaya başlamadan önce glikojenin çoğunu tüketmeniz gerekir. Özetle, beden ya şeker ya da yağ yakar ama ikisini aynı anda yakmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.