Deprem travmasından kurtulmak için neler yapmalısınız?

Deprem travmasından kurtulmak için neler yapmalısınız?
Türkiye Psikiyatri Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül, deprem sonrası olası psikolojik travmalarla ilgili önerilerde bulundu: Yaşadığınız...

Türkiye Psikiyatri Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül, deprem sonrası olası psikolojik travmalarla ilgili önerilerde bulundu: Yaşadığınız olayı sizi dinleyebilecek bir yakınınızla konuşmaktan kaçınmayın. Uykusuzluk sorunu yaşayabilirsiniz, ancak gidermek adına sakinleştirici/yatıştırıcı ilaç ya da alkol kullanmayın, uykunuz günler içinde düzelecektir. Tekrar tekrar, gün boyunca yıkım görüntülerini izlemek ruhsal etkilenmenizi arttıracaktır, uzak durun.

Ahmet Baran/YENİGÜN ÖZEL HABER – Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında oluşabilecek psikolojik durumlara yönelik bilgilendirme ve önerileri ele alan broşür hazırladı.

Kürtçe ve Türkçe olarak hazırlanan broşürde, deprem sonrası yaşanması muhtemel psikolojik durumlara ve bu duyguların aşılmasına yönelik önerilerde bulunuldu.

Konuyla ilgili Yenigün'e konuşan TPD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül, deprem sonrası yaşanan travmaların korkudan ziyade dehşet duygusu olduğunu söyledi.

[caption id="attachment_142181" align="alignnone" width="372"] TPD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül[/caption]

YAŞANAN DEHŞET DUYGUSU

Konuyla ilgili Yenigün'e konuşan TPD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül, deprem sonrası yaşanan travmaların korkudan ziyade dehşet duygusu olduğunu vurguladı.

Dr. İsrafil Bülbül, depremin olumsuz etkilerini deprem bölgesindeki herkes tarafından yaşandığını ve insanların kendilerini çaresiz hissedebileceğini belirterek, şunları söyledi: “Herkes korktu. Sıradan bir korkudan çok bir dehşet duygusuydu yaşanılan. Çoğu insan sizin gibi çaresiz hissetti. Aşırı korku, ne yaptığınızı nerede olduğunuzu bilememe, kafa karışıklığı, düşünmeden otomatikleşmiş şekilde hareket etme, duygularınızı hissedememe, tepki verememe gibi.

Yakınlarınızı yitirdiğinizi gördüğünüzde ya da öğrendiğinizde şunları yaşamış olabilirsiniz:

Ani ve şiddetli tepkiler ya da hiç tepki göstermeden donakalma, ağlayamama, üzüntünüzü ifade edememe. Yakınlarınızın öldüğünü kabul edememe, inkâr etme, her an dönecekmiş gibi hissetme, öfke, isyan ve başkalarını suçlama.

Depremin üstünden bir haftadan çok zaman geçmiş olduğu halde hala aşırı korku, çaresizlik ve dehşete düşme hisleri, şok, duygularınızı hissedememe, tepkisizlik, ağlayamama, deprem anlarını tekrar tekrar hatırlayabilir, yaşananlarla ilgili rüyalar ya da gündüz düşleri görebilir, olay sanki yeniden oluyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Olayın tamamını ya da bazı kısımlarını hatırlayamayabilir, depremin olduğu eve giremez, insanlardan uzaklaşır, olayla ilgili konuşmayı istemeyebilirsiniz.

Uykusuzluk, sinirlilik, çabuk öfkelenme, aşırı irkilme, çarpıntı, titreme, nefes almakta zorluk yaşayabilirsiniz. Geleceğinizin kalmadığı duygusuna kapılabilirsiniz. Yakınlarınızın ölmesi ile ilgili olarak kendinizi suçlu hissedebilirsiniz.”

Yaşananlar karşısında insanların kendini çaresiz, hiçbir şey yapamayacak durumda hissedebileceğini ve bu belirtilerin görülmesinin doğal olduğunu belirten Dr.Bülbül, “Ancak bu yakınmalar bir iki hafta içinde azalmıyorsa, yaşamınızı güçleştiriyorsa, baş etmede zorlanıyorsanız bölgedeki size yardımcı olmaya hazır ruh sağlığı uzmanlarına ya da ruh sağlığı uzmanı bulunan sağlık merkezlerine başvurmalısınız” dedi.

TRAVMADAN KURTULMA ÖNERİLERİ

TPD Diyarbakır Şube Başkanı Dr. İsrafil Bülbül, yaşanan travma sonrası depremzedelerin kendilerini daha iyi hissetmeleri için şu önerilerde bulundu:

1.Kaygı ve buna bağlı sık soluma, çarpıntı, nefes almakta güçlük gibi belirtiler ortaya çıkabilir, bunlar kişinin kendisi tehlike altında hissettiğinde meydana gelen olağan belirtilerdir. Kaygı insanı çıldırtmaz ancak çıldıracakmış, ölecekmiş gibi hissettirir Yaşadığınız olaylardan dolayı kendinizi tehlike altında hissettiğinizde bedeninizde de çarpıntı, nefes darlığı, bulantı, titreme, göğsünüzde baskı hissi gibi belirtilerin ortaya çıkması doğaldır. Kaygınız azaldığında bu belirtiler kendiliğinden ortadan kaybolacaktır.

2.Yaşadığınız olayı sizi dinleyebilecek bir yakınınızla konuşmaktan kaçınmayın. Arkadaşlar, aile, komşularla olan olumlu ve destekleyici ilişkilerinizi sürdürün. Sosyal destek kişilerin ruhsal travma sonrası etkilenmeleri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya çalışmayın. Bu olayla ilgili duygu ve düşüncelerinizi sizi dinleyebilecek olan çevrenizdekiler ile paylaşın.

3.Depremden sonra kapalı ortamlara girmek ya da kalabalık yerlerde bulunmak sizin için kaygı verici ise bunları yapmaktan kaçınmayın ancak kaygı düzeyiniz azalana dek tanıdığınız insanlarla bunları gerçekleştirmeyi deneyebilirsiniz.

4. Özellikle çocukların depreme ait görsellere ve videolara maruz kalmasını azaltın. Yetişkinler bazen görüntüleri izlemek ihtiyacı duyabilirler ancak tekrar tekrar, gün boyunca yıkım görüntülerini izlemek ruhsal etkilenmenizi arttıracaktır.

5. İlk günlerde uykusuzluk, iştahsızlık, bir şey yapmak istememe, halsizlik, çaresizlik, umutsuzluk hisleri olağandır. Bu nedenle sakinleştirici/yatıştırıcı ilaç ya da alkol kullanmayın, uykunuz günler içinde düzelecektir.

6. Bedeninizin bakımına özen gösterin. Alkol ve sigara kullanımı gibi sağlığınızı olumsuz etkileyecek baş etme yöntemlerini kullanmayın, sizi rahatlatan şeyler her neyse (yürümek, arkadaşlarınızla dertleşmek, ibadet, doğada bulunmak vs.) onları yapmaya çalışın. Çok yoğun endişe hissediyorsanız nefes egzersizleri, gevşeme egzersizleri iyi gelebilir.

7. Afet ve travmalardan sonra insanlar bir suçlu arama eğiliminde olabilirler. Söylentiler ve tek bir kişi ya da grup sebebiyle bu kişileri günah keçisi haline getirecek haberler ve dedikodulara karşı dikkatli olun. Bu tür basit dedikodulardan doğaüstü açıklamalara kadar geniş bir yelpazede olan bu söylentiler toplumsal bölümlere neden olabilmektedir.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.