Diyarbakır’a özgü güvercinler için 8 yıldır patent almayı bekliyor

Diyarbakır’a özgü güvercinler için 8 yıldır patent almayı bekliyor
Diyarbakır Güvercinleri ile Posta Güvercinleri Derneği Başkanı Hüseyin Tuğcu, 2015’ten beri Diyarbakır güvercinlerinin patentini almak için girişimlerde...

Diyarbakır Güvercinleri ile Posta Güvercinleri Derneği Başkanı Hüseyin Tuğcu, 2015’ten beri Diyarbakır güvercinlerinin patentini almak için girişimlerde bulunduklarını ancak henüz bir sonuç alamadıklarını söyledi.

Diyarbakır’da hızlı kentleşme, tüketim ve yaşamın rutin koşuşturmasına rağmen güçlü bir şekilde güvercin kültürü yaşatılıyor. 600 yıllık geçmişe sahip Diyarbakır'a özgü yerli güvercin ırkına ait ‘patent başvurusu’ halen sonuçlanmadı.

DİYARBAKIR’DA GÜVERCİN KÖKLÜ BİR KÜLTÜRE SAHİP

Güvercin kültürü köklü bir tarihe dayanıyor. Kentte kale içinde bulunan eski yapıların dış kapı tokmaklarının bir kısmı güvercin simgeleri şekilde yapılmıştır. 8 ayrı çeşidi tespit edilen bu tokmaklara ‘şakşak’ adı verilirken, kentin simgesi Diyarbakır surları üzerinde güvercin kabartmalarını görmemizin yanı sıra halı, heybe motiflerinde, yerel mâni, şiir ve türkülerde de güvercine rastlıyoruz.

Tarihi kaynaklarda hatta bir posta güvercinin ulaştırdığı haber sonucu Diyarbakır’ın Osmanlı topraklarına katıldığına yer veriliyor. Yerli güvercin türlerinin fazla olması şehirdeki köklü güvercin kültürüne ve yoğun ilgiye dayanıyor. Doğanın ana renkleri güvercinlere atfedilirken, Diyarbakır halaylarında güvercinlerin hareketini anımsatan figürleri, Beyaz gömlek, omuza atılmış yarı sarkık ceket ve hafif yamuk takılan kasketleriyle dikkat çeken ve ‘Diyarbakır kırıkları’ olarak tabir edilenlerin de kentte has güvercinlerinden esinlendiği düşünülüyor.

[caption id="attachment_135054" align="alignnone" width="800"] Güvercin yetişiricisi Hasan Tuğcu[/caption]

Diyarbakır'a özgü güvercintürleri 18 çeşitle dört gurupta toplanıyor, bunlar;

1 Göğsüak Gurubu: Küreng, Atlas, Zeytuni, Gugala, Narinci ciğeri

2. Kekme gurubu: Bozak, Kekmeciğeri, Kekme Atlas

3. Uçaklı gurubu: Zengu, Yusufi, Kara, Niski

4. Göğsü açık gurubu: Parçalı, Siyah Parçalı, Mısırı, Beyaz, Kurugök, Kurukara

Ayrıca “Habeş” olarak adlandırılan ve cinslerin herhangi bir gurubun özelliğini taşımayan kuşlar da mevcut.

Günümüzde kent merkezinde müstakil evden apartman hayatına geçen ve kuş beslemekten vazgeçmeyen Diyarbakırlı güvercin tutkunları, apartmanda besleyemediği kuşları güvercin otelde barındırıyor.Sahipleri her gün düzenli olarak uğrayıp güvercinleri besliyor. Bir evlat nasıl büyütülür ise kuş da öyle büyütülüyor. Özgürlük hissinin yansıtan güvercinleri,güvercin severler “dili olmayan sırdaşlar” olarak görüyor.

‘8 YILDIR PATENT ALMAYI BEKLİYORUZ’

Diyarbakır’da sekiz tane güvercin oteli ve yedi tane de güvercinlere dair dernek var. Bunların çoğu kendi tabirleriyle ‘taklacı’ türü odaklı çalışıyor.

Yenigün’e konuşan Diyarbakır Güvercinleri ile Posta Güvercinleri Derneği Başkanı Hüseyin Tuğcu, “Diyarbakır'da güvercin bir kültürdür. Yaklaşık 2 milyon nüfusun içerisinde 3 bin 500-4 bin kişi dernekler bünyesinde güvercin besleyen arkadaşlarımız var” dedi.

“2015’te Diyarbakır güvercinlerinin patentini almak için girişimlerde bulunduklarını” anlatan Tuğcu, sürece dair şunları anlattı:

“Tescil projemiz maalesef yaklaşık sekiz yıldır iki sefer eksikleri tamamlamak şartıyla Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına gönderdiğimiz halde tescilimizi alamadık. Bundan önceki dönemlerde Türkiye'de üç-dört tane tescil verilmiş ama bizimKaracadağ Kalkınma Ajansı'nın mali desteğiyle, Valiliğin, Zirai donatımın, Veteriner Fakültesi ve benim dernek olmak üzere bütün resmî kurumların ortak bir çalışmasıyla yaptığımız akademik çalışmaya olumlu dönüş oldu. Dünyada eşi benzeri olmayan bir çalışma ve maalesef Türkiye'de güvercin henüz bir evcil hayvan olma statüsünü kazanmamış. Güvercinlerimiz orman güvercini olarak geçiyor. Türkiye Güvercin Federasyonu (TGF) bununla ilgili güvercinlerin orman yerine evcil hayvanlar statüsüne girmesi için Tarım Hayvancılık Bakanlığına müracaat etmiş durumdadır. Diyarbakır güvercinlerinde dünyada eşi benzeri olmayan zengin çeşide sahibiz. İnsanların güvercinlerimizi bilmesi ile ilgili de çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

‘AVRUPALILARIN POSTA GÜVERCİNLERİNE DAİR 200 YILLIK LABORATUVAR ÇALIŞMASI VAR’

Yaklaşık 50 yıldır güvercin besleyen Hasan Tuğcu, Diyarbakır güvercinlerinin diğer kent ve dünyadaki diğer güvercinlerden farkını ise, şöyle anlatıyor:

“Diyarbakır'daki güvercinleri yaratandan ötürü renkleri ve çok hareketli olmalarıdır. Diyarbakır güvercinlerini 13 varyantın üzerinden yaptıkları incelemede dünyanın hiçbir yerinde olmayan kriterlere sahip olduklarını ortaya koyulmuş. Bu güvercinlerin en belirgin özellikleri arasında terleme, kafa yapıları, vücut özellikleri, kanat, tüy, renk ve dik duruştur.

Osmanlı döneminde 1504- 1505’lerde Sur dışında 5-10 kilometrelik yarışlar yapılmış 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa devletleri Ortadoğu'daki posta güvercinlerini dişileri kesip erkekleri (erkek güvercinleri) Avrupa'ya götürdüler. Avrupa'da posta güvercinlerine dair 200 yıllık bir laboratuvar çalışmaları var. Mesafelerini arttırmak daha uzun mesafeler de uçuşlarını sağlamak için bu çalışmalar yapılıyor.Bizler 2009’dan beri Diyarbakır'da kaybolan bölgemizin posta güvercinlerini yeni dernekler kurarak, yarışlar düzenleyerek Diyarbakır posta güvercinleri olarak, Türkiye'de belli bir yere geldik.”

[caption id="attachment_139172" align="alignnone" width="808"] Taklacı Güvercin[/caption]

‘GÜVERCİN TİCARETİNİN YAPILMADIĞI TEK BÖLGEYİZ’

Türkiye’de güvercin besleme bir hobi olarak görüldüğü gibi ticari ve ekonomik yönü de bulunuyor. Güvercin meraklılarının yarattığı piyasa kendi başına bir alan olsa da Diyarbakır’da çoğu Bağlar ilçesinde olmak üzere güvercin ve güvercin malzemeleri satan dükkânlar var ve ‘Kuş Kıraathaneleri’ de kendi içinde sosyal ve ekonomik bir alanı oluşturmuş durumdadır.

Hasan Tuğcu, güvercin beslemenin ticari boyutuna dair ise şunları söylüyor:

“Geçmişten günümüze güvercinlerimiz aslında saray güvercinidir. Saraydan Sur içinde taşmasından sonra beyler ve sonrasında da yerel insanlar beslemesiyle de yaygınlaştı.

Şimdi bölge olarak belki dünyada güvercin ticaretinin tek yapılmadığı şehir Diyarbakır’dır.

Güvercin az, besleyen insan sayısı çok fazla ve iyi kuşun da az olmasıyla otomatikman fiyatı yükseliyor. Herkes iyi kuşu beslemek için istiyor. Güvercin kültürünün özelliklerini bildiği için ‘en güzeli bende olsun’ düşüncesindedir. Dünyadaki güvercinlere göre Diyarbakır kuşu çok pahalı değil. Yani fiyatları 50 -100 liradan,15 bin, 20 bin, 30 bin ve 50 bine liraya kadar var. Güvercin merakı, kültürü ve yapısından kaynaklanıyor. Sosyal hayattan, çalışma hayatından, aile hayatından sıkışan kendine zaman ayırmak ve hobisini değerli kılmak için belli bir bütçe de ayırıyor.”

15 -16 yıllık bir geçmişe sahip olan güvercin otellerinin zamanla yayıldığını söyleyen Tuğcu, bu otellerin genel amacının kentleşmenin hızla yayılmasıyla güvercinlerin de yaşam alanlarının daralmasına bağlıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.